GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 9'uncu tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:54
Tarih:06.03.2016

HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, size de özel bir teşekkür ediyorum, sağ olun.

Devletler vergi salar ve bu, tarih boyunca da çoğunlukla tek bir kişinin vergisi çerçevesinde yürümüştür; padişahlar veya krallar. Demokrasi geliştikçe bu yetki Meclise geçmiştir, bizdedir yani yetki şu anda. Ama bakıyoruz şu anda yetki bizde mi? Vallahi, ben, birkaç aylık bir milletvekili olarak, Plan ve Bütçe Komisyonunun bir üyesi olarak da gördüm ki yetki bizde değil arkadaşlar.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Bizde bizde...

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Bizim yetki.

GARO PAYLAN (Devamla) - Bürokratik oligarşi hazırlıyor, getiriyor önümüze, arkadaşlarımızın çoğu -daha kapağını kaldırmıyorlar- el kaldırıyorlar, veriyoruz, destek veriyoruz.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Bizdeki yetkiler burada da, sizin yetkileriniz...

GARO PAYLAN (Devamla) - Ne olduğunu bilmiyorum. Yetki burada değil arkadaşlar, burası hazırlamıyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bu bütçeyi bu Meclis hazırlamıyor, millet adına bizim hazırlamamız gerekirken biz hazırlamadık.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Sizin yetkileriniz... Bizimkiler burada, burada.

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, hazırlamış olsaydık, bürokrasinin getirdiği böyle dağ gibi maddelerden bir tek kalemi değişirdi. Bakın, bürokrasinin getirdiği kalemlerden tek bir kalemini dahi değiştiremedik Meclis olarak.

MUSTAFA YEL (Tekirdağ) - Siyasi haklar, siyasi haklar.

GARO PAYLAN (Devamla) - Bürokrasi ne getirdiyse onu onaylıyorsunuz burada maalesef.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Garo, önergeleri kim hazırlıyor?

GARO PAYLAN (Devamla) - Oysaki, bakın, biz millet için burada vergileri salıyoruz, vergi topluyoruz. Ama Sayın Bakan, adil vergi mi topluyoruz? Yok, hayır, adil bir şekilde vergi toplamıyoruz. Gelir vergisinin yüzde 68'ini emekçiler ödüyor. Geri kalan yüzde 32'sini işverenler ödüyor. Bu yüzde 32'nin de büyük bölümünü küçük esnaf ve zanaatkâr ödüyor. Bu mu adalet?

Bakın, gayrisafi yurt içi hasılanın, 2002 yılında, yüzde 38'i Türkiye toplumunun yüzde 1'ine aitti; yani yüzde 1'i yüzde 38'ine sahip oluyordu. 2015 yılında gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 55'ini -yüzde 55, arkadaşlar dikkatinizi çekiyorum- Türkiye toplumunun kaymağı yiyor, yüzde 1'i yiyor.

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Bütçenin ne kadarı faize gidiyordu?

GARO PAYLAN (Devamla) - Bu mu adalet? Bu nasıl oldu? Bu vergi politikalarıyla oldu arkadaşlar. Bakın, bütçe büyüdü, dolaylı vergiler büyüdü, doğrudan vergi kalemlerimiz büyüyemedi. Neden? Çünkü gelir vergisi reformunu yapamadık. AKP, on dört yıldır rant dağıtıyor arkadaşlar.

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Garo Bey, bütçenin ne kadarı faize gidiyordu?

GARO PAYLAN (Devamla) - 100 milyarlarca liralık rant dağıttınız. Bakın, ben bir İstanbul milletvekiliyim, her yerde gökdelenler yükseliyor, binalar yükseliyor, rezidanslar yükseliyor ve oraya imarlar veriliyor, 1'e 5, 1'e 10. Şehir şu anda tarumar oldu, İstanbul. İstanbul'un ne silüeti kaldı, ne yaşanılırlığı kaldı. Ama bunun karşısında, rant dağıttıklarınız ne vergi veriyor? Hiçbir şey. çünkü rantın vergisi yok. Bakın, pek çok imalatçı sektörde olan benim de yakınlarım imalat sektörünü tamamen, bıraktılar hepsi inşaatçı oldu. Ya, inşaatçılık, müteahhitçilik ne ballı börekli bir şeymiş. Neden? Çünkü vergisi yok. Bakın, İspanya bu yollardan geçti, bu hatayı yaptı. İmalat sektörünü küçülttü, yüzde 12'lere kadar küçülttü, inşaat sektörünü büyüttü ve hizmet sektörünü büyüttü. Evet, belli dönemlerde inşaat kârlı bir alan oldu, balon şişti ama gün geldi, balon patladı ve ekonomisi yüzde 30'a varan oranda geriye düştü. İşsizlikler yüzde 30'a vardı. Bizim bu yoldan geri dönmemiz lazım. Bunu nasıl yapacağız? Rant vergisiyle yapacağız ve inşaat sektörünün de vergilendirmesiyle yapacağız. İş bilen insanlar kendi sektörlerinde tekrar imalat yapacaklar.

Bakın, Sayın Bakan, bir de siz "Vergi toplayacağım." diyorsunuz bu sene, 540 milyar TL. Sayın Bakan, bakın, bugün ekonominin çarkları dönmüyor. Güven endeksine, bakıyoruz, tüketici güven endeksi en düşük seviyesine indi 2011'den beri ve ekonomi güven endeksi de, bakıyoruz, o da en düşük seviyesine indi. Ekonomi güven endeksi ve tüketici güven endeksinin düşük olduğu noktalarda Maliye Bakanımız vergi toplayamaz. Ocak rakamları fena değildi ama şubat kötü geliyor, mart da kötü gelecek maalesef. Biliyoruz Sayın Bakan. ben bunu piyasadan biliyorum; esnaflar kan ağlıyor. Esnaflar diyor ki "Siftahsız dükkân kapatıyoruz." Neden? Güven yok. Güvenin olmadığı yerde ticaret olmaz; insanlar korkarlar, alışverişlerini ertelerler, yatırımcı yatırımlarını erteler. Eğer siz bir sanayi kuruluşuna... Bakın, Boydakları sırf muhalif diye alıp içeri tıkarsanız ve bir basın kuruluşuna eğer ki gidip kayyum atarsanız, kapatırsanız basın kuruluşlarını o ülkeye yatırımcı gelmez, yatırım yapmaz. Demokrasinin olduğu yerlerde yatırım olur, ticaret olur, ekonominin çarkları döner; demokrasinin olmadığı otoriter yerlerde eğer ki sizin petrol gibi bir zenginliğiniz yoksa ekonomi diye bir şeyiniz söz konusu olmaz.

O açıdan Sayın Bakan, 540 milyar TL yatırım düşünüyorsanız, sizin birinci planda, en önde, bütün Bakanlar Kurulunun önünde ifade özgürlüğü demeniz lazım, basın özgürlüğü demeniz lazım, sanayi kuruluşlarına gidip el koymayın demeniz lazım sırf muhalifler diye.

Bakıyorsunuz, Sayın Bülent Arınç konuşuyor, Manisa'daki iş adamlarına, Bülent Arınç'ın yakınındakilere gidip operasyon yapılıyor; vergi müfettişleri orada. Boydaklar muhalif, Boydaklara kayyum atanıyor, tutuklanıyor.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Sadece muhalif olduğu için mi? Ona mı inanıyorsunuz?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen rica ediyorum, konuşmacının insicamını bozmayalım.

GARO PAYLAN (Devamla) - Muhalif olan her sesi susturursanız, bakın, muhalif olmayanlar dahi, AKP'nin yanında gözüken işadamları dahi yatırımı durdururlar. Güven... Bir de bakın, korku dediğimiz şey çarpan etkisi yapar. Korku iklimini yarattıkça o çarpan iklimi bütün coğrafyamıza yayılır ve maalesef yayılıyor. Güveni büyütmek için demokrasimizi tekrar büyütmemiz gerekiyor.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - İfade özgürlüğünün en büyük mağdurları biziz ve buradayız.

GARO PAYLAN (Devamla) - Ya, hanımefendi...

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Biz buradayız, merak etmeyin...

GARO PAYLAN (Devamla) - Sayın Başkan, sürekli laf atılıyor bir müdahale eder misiniz lütfen?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, rica ediyorum.

Buyurun Sayın Paylan.

GARO PAYLAN (Devamla) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, gelir vergisi reformu yapacağız diyorsunuz. Bunun bir taslağı çıktı basına, yakında göreceğiz herhâlde ve size bu çağrıyı komisyonda da yapmıştım. Bakın, gelir vergisi reformunu istediğiniz kadar yapın iş insanları istedikleri vergiyi veriyorlar. Neden? Çünkü bakın, ben size babamdan bir örnek vereyim: Biz İstanbul Gedikpaşa'da orta hâlli bir ayakkabıcı esnafıydık. Ben de okuldan artan zamanlarımda dükkâna giderdim. Babam da piyasanın mütevazı bir esnafı. Her sene Maliye Bakanlığından bize teşekkür yazısı gelirdi, işte, "Bağlı bulunduğunuz bölgede vergide ilk 10'a girdiniz." diye. Ya, ben durumumuza bakıyorum, babamın bindiği arabaya bakıyorum, mütevazı bir arabada, piyasada herkes Mercedeslere biniyor, onların vergi levhasına bakıyorsun, bugünkü parayla bin lira, 2 bin lira; babam, neymiş efendim, o bölgede 1'inci olmuş. Millet gelirdi bize "Ya, sen keriz misin, niye bu kadar vergi veriyorsun?" derdi. Evet, düzgün, namuslu, vergisini veren keriz durumuna düşüyor. Neden? Çünkü bu coğrafyada hiçbir zaman nereden buldun yasası çıkmadı. Çünkü Sayın Bakan, her ay kredi kartından 50 bin lira para harcayana, her yıl 1 milyon liralık araba alana, her yıl 2 milyon liralık rezidans alana "Nereden buldun?" diye sorabiliyor musunuz?

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Soruyor, soruyor.

GARO PAYLAN (Devamla) - Soramıyorsunuz ve nereden buldun yasası olmadığı sürece de soramayacaksınız.

Önerime geliyorum, hemen bir mali milat yapmamız lazım Sayın Bakan, mali milada ihtiyacımız var. Mali milat, herkes varlığını ortaya koyacak, eğer ki bir şekilde temizlenmesi gerekiyorsa bir servet vergisi konulacak, o miladımız olacak ve ondan sonra herkese harcadığından Maliyenin "Nereden buldun?" diye sorma hakkı olacak. Yoksa en muhteşem gelir vergisi yasasını da getirseniz Maliye "Nereden buldun?" diye soramaz ancak muhaliflerin üzerine gider, muhaliflerin üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallanır, iktidar yandaşları vergilerini vermezler, "Sen TÜRGEV'e bağış yap, devam et." diye yürürler.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Ne alakası var ya?

GARO PAYLAN (Devamla) - Oysa Maliye Bakanımız bu anlamda "Nereden buldun?" diye sorabilmeli; vergi levhasında 3 bin lira yazıp her ay 50 bin lira kredi kartı harcaması yapana "Nereden buldun? Nasıl harcıyorsun?" diye sorabilmeli, ancak o çerçevede adil bir vergi düzeni olabilir.

Teşekkür ederim arkadaşlar.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)