| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 8'inci tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 53 |
| Tarih: | 05.03.2016 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ERTAN AYDIN (Ankara) - Değerli Başkan, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Parti grubum adına Yükseköğretim Kurulu bütçesi hakkında söz almış bulunmaktayım.
Değerli arkadaşlar, iktidara geldiğimiz 2002'den bu yana genel olarak eğitim alanında, özel olarak da yükseköğretim alanında devrim niteliğinde çalışmalara imza attık. Yapılan çalışmalar detaylı olarak incelendiğinde bunlar çok net bir şekilde görülür, lakin vaktimiz sınırlı olduğu için ben bu sayısal detaylara girmeyeceğim burada.
Değerli arkadaşlar, sayısal olanın yanında niteliksel çalışmalar da yoğun bir şekilde devam etmektedir. Yükseköğretimde kalite konusunda bir sıçrama yapmamız zaruridir. Bunun için, gelişmiş ülkelerde örneklerinin bulunduğu bir kalite kurulunun kurulması Hükûmetimizin öncelikli hedefleri arasındadır. İdari ve mali açıdan YÖK'ten bağımsız bir akreditasyon merkezi olarak dizayn edilecek kalite kurulu, bir söylem veya hayal değildir. Hükûmet programımızda yer almıştır ve bir an önce hayata geçirilecektir.
İkinci olarak değerli arkadaşlar, Hükûmet programında yer verilen bir diğer vaadimiz de yüksek planlama ve yönlendirme kuruludur. Bu kurul, ulusal strateji ve hedefler kapsamında küresel gelişmeleri de dikkate alarak yükseköğretim alanında, özellikle istihdam odaklı eğitim öğretim alanlarını ve buna yönelik politikaları belirleyecektir. Söz konusu her iki proje gerçekleştiğinde, yükseköğretimde yapısal bir değişikliği beraberinde getirecektir. Aynı zamanda, bu kurullar YÖK'ün yetkilerinin büyük ölçüde azalması anlamına da gelmektedir. Dolayısıyla, yükseköğretim sisteminde YÖK'ün etkisi ve yetkisi yeni kurumsal yapılara kısmen devredilmiş olacaktır.
Yine bir başka yapısal değişiklik arkadaşlar -bu süreç Hükûmet tarafından başlatılıyor- Kalkınma Bakanlığı ile YÖK, özellikle 2006 yılından sonra kurulan üniversitelerde bir misyon farklılaşmasına gidiyor. Hepimiz biliyoruz ve görüyoruz, hemen her üniversite birbirine benzeme temayülünde. Oysa her üniversite ülkeye farklı katkılar sunabilir, bölgesine farklı katkılar sunabilir. Onun için, Kalkınma Bakanlığı ve YÖK, üniversitelerimizin bölgesel kalkınmaya katkısını artıracak bir projenin eylem planı aşamasına geçmiştir. Bu gerçekleştiğinde üniversitelerimizin bir kısmı eğitim öğretimde, bir kısmı araştırmada, bir kısmı da bölgesel kalkınmada ön plana çıkacaktır. Üniversitelerimizin misyon farklılaşmasına gitmesi, geçtiğimiz yıl esasında fiiliyata da dökülmüştür.
Son olarak kurulan üç devlet üniversitesi İskenderun Teknik, Alanya Alaaddin Keykubat, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi bu kapsamda YÖK'ün ihtisas üniversiteleri şeklinde yapılandırılmaktadır.
Değerli arkadaşlar, nitelikli bilgiyi ancak nitelikli beyinler üretebilir. Bu da "Marifet iltifata tabidir." anlayışıyla bilim insanının takdir edilmesine bağlıdır. Bunun için Hükûmetimiz yükseköğretim tarihinde bir ilki gerçekleştirmiş ve akademideki tüm bilim insanlarına akademik teşvik ödeneği projesini hayata geçirmiştir. Tüm öğretim elemanlarının bütün akademik çalışmaları ve bilimsel performansları puan esasına göre aylık net 150 ile 830 TL arasında ücretlendirilmiştir.
Son olarak, bilindiği gibi YÖK'e yapılan en büyük eleştirilerden bir tanesi, akademisyenlerle ilgili soruşturma açma ve ceza verme yetkisini elinde bulundurmasıydı. Bu anlamda devrim niteliğinde bir çalışmayı Hükûmetimiz gündemine almıştır. YÖK'ün, atama süreçlerinde imzasının bulunduğu rektör ve dekanların dışında, tüm akademisyenlerle ilgili soruşturma açma ve ceza verme yetkisini üniversitelere bırakacak bir kanun değişikliği gündemimizdedir. Tüm akademi camiasına hayırlı ve uğurlu olsun.
Konuşmamı tamamlarken şunu ifade etmek istiyorum arkadaşlar: Üniversitelerde "özgürlük" adı altında yayınlanan bildirilerle, provokatif sosyal medya paylaşımlarıyla terörü ve teröristi öven, militan yapıları cesaretlendiren anlayışlara karşı, Hükûmetimiz, her zaman bilimsel düşünceyi cesaretlendiren ve teşvik eden bir anlayışa sahip olacaktır. Türkiye'de üniversiteleri marjinal yapıların arkabahçeleri olarak gören zihniyete karşı, üniversitelerimizi bilimin ve araştırmanın merkezleri olarak ortaya koyacağız. Şuna candan inanıyoruz ki, niteliksel olarak daha da güçlü üniversiteler Türkiye'yi 2023 hedeflerine daha emin adımlarla taşıyacaktır.
Bütçemizin hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)