| Konu: | Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın yaptığı açıklaması ile Hatay Milletvekili Mehmet Necmettin Ahrazoğlu'nun sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 04.03.2016 |
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Sayın Başkanım, öncelikle sondan başlayayım.
Buna ne denileceği çok açık ve net belli yani bunun adı bir terörle mücadeledir. Bu, dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, gelişmiş ülkesinde olursa olsun bu mücadele bu şekilde sürdürülür. Burada savaş, katliam, vahşet bodrumları, çocukların ölümü... Elbette ki çocukların, sivillerin katledilmemesi, öldürülmemesi... Bu noktada bununla ilgili söylenecek söz varsa dönüp PKK terör örgütüne ve türevlerine söylemek lazım; öncelikle bu bir.
Burada, özellikle bu sürece nasıl geldiğimizi de hiç unutmamak lazım. Bakın, 20 Temmuzdan itibaren ülkemizde başlayan terör eylemleri -artan, sistematik bir şekilde- 2 polis memurumuz evinde uyurken ensesinden vurulmak suretiyle... Eğer bir katliam varsa buradan başlamak lazım. Yine, sivil vatandaşlarımıza yönelik hayatlarına tehdit varsa PKK terör örgütünün oradaki tehdididir. Çukurlar kazılmak suretiyle, orada yer altına bombalar döşenmek suretiyle bir tehdit varsa yine burada PKK terör örgütünün tehdididir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Hükûmetin yapmış olduğu ise burada vatandaşlarını korumak, buradaki hayatın olağan akışı içerisinde seyredebilmesi için yasal, meşru hakkı olarak da ne tedbir almak gerekiyorsa bunu yapmak. Bunun adı "katliam" değildir, bunun adı "savaş" değildir çünkü karşımızda bir terör örgütünden bahsediyoruz ve terör örgütüyle de bir mücadeleden bahsediyoruz. İşte, bunun adını doğru koymamız lazım. Onun için bu söylemleri bundan önce nasıl reddettiysek, bundan sonra da reddetmeye devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Hükûmeti, bu haklı mücadelesini, haklı ve meşru müdafaasını da Türkiye'deki teröristler, terör örgütleri silahlarını kaldırana kadar, bu ülkeyi silahlı unsurlar terk edene kadar elbette ki sonuna kadar devam ettirecektir.
Bugün şunu da söylemek istiyorum: Eğer bu tehditler, bu terörle mücadele konusunda sürdürdüğümüz çalışmalar Avrupa'da, Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde olsaydı acaba hangi tedbirleri alacaktı, bunu da göz ardı etmemek lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Sözlerimi tamamlayacağım.
BAŞKAN - Peki, Sayın İnceöz, mikrofonu açıyoruz.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Onun için Türkiye'yi bu haklı mücadelesinde, uluslararasında, âdeta bir savaş suçlusu gibi kendi parlamenterlerinin, kendi ülkesinin vatandaşlarının uluslararası arenaya taşıyacak şekildeki eylemleri, söylemleri, şikâyetleri de haksızlıktır.
Yine, biz, hak ve özgürlükleri geliştirme noktasında -sonuna kadar-on dört yıl önce neredeysek aynı çizgideyiz. Ama, "gazetecilik mesleği" adı altında hiç kimsenin suç işlemesi, casusluk, vatana ihanet gibi suçları işlemesi de kabul edilemez yani gazeteci olması birilerine bu anlamda suç işleme konusunda ayrıcalık tanımaz. Bunun da özellikle böyle bilinmesi lazım.
Biraz evvel kürsüde de söylediğim şekilde, Türkiye'de on yılda bir -geçmiş geleneğine baktığımızda- darbelerle, muhtıralarla demokrasinin kesintiye uğratıldığı görülmektedir. Evet, dün asker vesayeti altında bunlar yapılıyor olabilir, bunlar muhtırayla yapılıyor olabilir ama yargı üzerinden de yapıldığına geçmiş dönemlerde tanıklık ettik. Bugün paralel bir çeteyle mücadele ettiğimiz bir ortamda, sadece terör örgütüyle değil paralel de bir çeteyle mücadele ettiğimiz ortamda gözümüzün bir tarafını kapatarak bu gerçekleri görmezden gelmek ancak ve ancak -başka türlü bir ifade bulamıyorum- yani hakikaten o suça iştirak etmekten öte onu savunuyor olmaktır aynı zamanda.
Evet, makarna, kömür dağıtımı, sosyal politikalar... Anayasa'da sosyal devlet olmanın gereği 82 Anayasası içerisinde hep vardı, herkes uygulayabilirdi. Eğer bunlar yapılıyorsa bunlar sosyal devlet olma ilkesinin gereğidir, özellikle belirtiyorum. Sosyal politikaların uygulanması, bunların bu şekilde... Artık, yani bu çizgiden uzak, Türkiye ve dünya gerçekleri üzerinden de siyaset yapmamız gerektiği kanaatindeyim.
Teşekkür ediyorum.