| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 7'nci tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 04.03.2016 |
CHP GRUBU ADINA YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; Savunma Sanayi bütçesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye'nin güçlü olabilmesi için güçlü bir ordunun gerekli olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Savunma sanayisinde en yüksek teknolojinin kullanıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin de ileri teknoloji ürünü silahlarla donatılmış bir yapıya hızla dönüşmesi ve dışa bağımlılıktan kurtulması gerekiyor. Geçmişte, bunun için, özellikle 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası bunun acısını çok çektik ve işte, Savunma Sanayii Müsteşarlığımız bu amaçla kurulmuştur.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı, varlığıyla, Anadolu ve Trakya'nın hür ve bağımsız yaşamasının en önemli teminatlarından biridir. Bunun yanı sıra, vatandaşlarımızın bağışlarıyla kurulmuş olan, askerî vakıflara bağlı, yani geçmişte analarımızın küpeleriyle, babalarımızın yüzükleriyle kurulmuş bir "vakıf" adı altında 7 büyük savunma sanayi şirketimiz vardır. Başta, ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, HAVELSAN, ASPİLSAN gibi çok sayıda şirketi olan bir müsteşarlığı görüşüyoruz. Bu şirketlerimiz, kendi bünyelerindeki alt şirketler ve özel sektör kuruluşlarıyla birlikte önemli projelere imza atıyor. Ancak son yıllarda, sektörde lokomotif görev üstlenmesi gereken Müsteşarlığımızla ilgili birtakım sorunlar yaşandığı da bir gerçektir. Bu sorunların başında öncelikle Müsteşarlık kadrolarıyla sık sık oynanması gelmektedir ve bu kurumsal yapıya büyük zarar vermektedir. Bu değişiklikler, yürütülen projelerde maalesef aksamalara yol açmıştır.
Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde, Sayın Bakanım, Savunma Teknolojileri Eğitim Merkezi yani kısa adıyla SATEM kurulmuştu. SATEM'in üzerinde neden önemle durduğumu bir örnekle açıklamak istiyorum değerli arkadaşlarım.
Millî uçak projelerini yürüten TUSAŞ'ta bugün 2 bin civarında mühendis çalışmaktayken bunlardan sadece ve sadece 6-7 tanesi uluslararası sertifikasyon süreçlerinde yetkindir. 2 bin mühendis var, 7 tane yetkili arkadaşımız var.
Bir diğer önemli konu ise bildiğiniz gibi finansman desteği. Millî projelere kaynak aktarılması için oluşturulan Savunma Sanayi Destekleme Fonu'nda ne kadar rezerv birikmiştir ve en son hangi projelere, ne kadar kaynak aktarılmıştır?
Müsteşarlığımızın öncülüğünde önemli projeler yürütülmektedir. Kısaca bu projelere de ve sıkıntılara da değinmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizin de yakinen takip ettiği gibi Millî Tank Projesi yani ALTAY Projesi... Bir diğer önemli proje, genel maksat helikopteri ortak üretimi. Sayın Bakan, 109 adet helikopter Türkiye için üretilecek, hem askerî hem sivil amaçla kullanılacaktı ama iki üç yıl geçti, proje gecikti. Bu projenin gecikmesinin sebebi nedir? Bu helikopterlerde Türkiye'nin kendi yazılımı, kendi silahları kullanılacak, kısacası millî olacaktı. Bu gecikmeyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin muharebe yeteneğinin gelişmesi engellenmiş midir, bunun cevabını istiyorum. Sözleşmenin gecikmesinin sebebi nedir, bunun cevabını da istiyoruz. Bunlara yanıt bekliyoruz Sayın Bakanım. Özgün Helikopter Projesi hangi aşamadadır?
Bir başka önemli proje ATAK Projesi, yani taarruz ve taktik keşif helikopterleri. Bu, muayene ve kabul sürecinde ciddi gecikmeler yaşanmaktadır. Bu gecikmenin sebebi nedir? Ürettiğimiz ve üreteceğimiz helikopter ve uçakların Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü bünyesinde sertifikasyonu için yetkili birim oluşturulmuş mudur? Maalesef bugüne kadar oluşturmadı.
Değerli milletvekilleri, yıllardır füze ihalesi konuşuluyor. "Amerika mı, Avrupa mı?" derken Çin'e verildi ama maalesef, ardından bir gecede alınan kararla iptal edildi. Aslında füze sistemi projesi Çin'le otuz yıldır görüşülüyordu. Bunun sebebi nedir Sayın Bakanım?
Hava Savunma Sistemi Projesi'nin acilen yürütülmesi gerekiyor. Bunun geciktirilmesi, ülkenin geleceğine, güvenliğine vurulabilecek en büyük darbedir.
Bakın, Türkiye bu çağda hâlâ ama hâlâ bir motor bile üretemiyor değerli arkadaşlarım yani motosiklet motoru dahi bizler yapamıyoruz. ANKA İnsansız Hava Aracı için yürütülen motor projesi hangi aşamadadır Sayın Bakanım?
HÜRKUŞ Projesi planlandığı şekilde yürüyor mu? "Türkiye'nin kendi millî uçağı" dediğiniz HÜRKUŞ'un dünya piyasasında rekabet şansını olumsuz etkileyecek, Kore'den eğitim uçağı alma projesi kesin durduruldu mu? Kendi uçağınızı yapıp, Güney Kore'den uçak almaya devam ederseniz kendi uçağınızı kime satacaksınız? Yarın Kore çıkıp "Türkiye kendi yaptığı uçağa güvenmiyor, bizden uçak alıyor." demez mi değerli arkadaşlarım?
Ürettiğimiz insansız hava aracı ANKA'ları, ATAK helikopteri ve diğer savunma sanayi ürünlerini Libya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri'ne satacaktık, maalesef satamadık. Hatta ve hatta değerli arkadaşlarım, Eximbank'tan -bakın burası çok önemli- kredi bile çıkarılmışken, Mısır ve Suudi Arabistan'a ANKA satışı maalesef direkten dönmüştür.
Dolayısıyla, sevgili arkadaşlarım, Millî Savunma Sanayi Müsteşarlığı bir bakanlıkta bulunan iki müsteşarlıktan birini oluşturuyor. Böylesine önemli bir müsteşarlığın bütçesiyle ilgili yeterince vaktim olmadığı için anlatamadım. Sadece ve sadece, AKP iktidarına ve Hükûmete şunu söylüyorum: Gölge etmeyin, başka ihsan istemez diyorum. Çünkü Savunma Sanayii Müsteşarlığı gerekli çalışmaları yapacaktır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)