| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 6'ncı tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 03.03.2016 |
AK PARTİ GRUBU ADINA FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, muhterem hazırun; heyetinizi ve yüce milletimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, Zonguldak Taşkömürü Kurumu Kozlu Müessesesinde 3 Mart 1992 tarihinde meydana gelen ve Türkiye'nin en büyük maden facialarından biri olan grizu patlamasında şehit olan 263 madencimizi minnet, rahmet ve şükranla anıyorum.
Değerli arkadaşlar, tüm ülkeler için enerji en riskli alandır ve yönetilmesi de risklidir çünkü dünya milletlerinin birbirine göbekten bağlı olduğu yegâne konu enerjidir. Ülkemizin kalkınması için ekonomik büyümeye, büyümek için üretim artışına, üretim artışı için ise daha fazla enerji ve ham madde tüketimine ihtiyaç vardır. Bundan dolayı, enerji ve ham madde ithalatından kaynaklanan artış da doğal olarak dış ticaret açığını ve cari açığı artırmaktadır. Bu sonuç, bizim yerli kaynaklarımıza ne kadar önem vermemiz gerektiğini bize apaçık bir şekilde göstermektedir.
Bizim olağanüstü petrol ve cevher rezervlerimiz yok, sömürgeci bir geçmişimiz olmadığı için fevkalade bir sermaye birikimimiz de yok. Kalkınmak için çok çalışmak ve sahip olduğumuz yer altı ve yer üstü kaynaklarını en etkin bir şekilde değerlendirmek zorundayız. Ancak, bu konuda, değerli arkadaşlar, hem iç hem de dış çevreler enerji ve maden cevherlerimizin çıkarılması noktasında ülkemizi engellemeye çalışmaktadırlar.
"Çevre korumacılığı" adı altında -ki ben samimi çevrecileri bunun dışında bırakıyorum- nükleer enerjiye, hidroelektrik santrallere, termik santrallere hayır diyorlar.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Nasıl oluyor samimi olan, samimi olmayan?
FARUK ÇATUROĞLU (Devamla) - "Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelelim." diyorlar ama "Rüzgâr ve jeotermal enerji bizim ilimizde de olmasın." diyorlar. Bize kala kala güneş enerjisini bırakıyorlar.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'yi boydan boya, baştan başa güneş panelleriyle donatsak Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılamamız zaten mümkün değil. O zaman, kusura bakmayın değerli arkadaşlar, beş dakika bile elektrik kesildiğinde "Nerede bu Hükûmet, nerede bu devlet?" demeyeceksiniz, gaz lambasıyla ve mumla idare edeceksiniz.
Türkiye nükleer enerjiye sahip olmadan asla ve asla yoğun enerji tüketimi gerektiren sınai malların üretiminde maliyet kontrolünü sağlayıp uluslararası arenada rekabet edemez. Sadece Akkuyu santrali Türkiye'nin cari açığını 3 milyar dolar civarında aşağıya düşürecektir değerli arkadaşlar. Çok özendiğimiz Fransa, enerjisinin yüzde 77'sini nükleerden sağlamaktadır. Öte yandan Almanya, enerjisinin yüzde 37'sini de kömüre dayalı cevherlerden sağlamaktadır. Bizim de bu konuda almamız gereken daha çok yol vardır.
Her türlü engellemelere rağmen enerjide yenilenebilir ve yerli kaynaklara öncelik vererek enerji verimliliğini ve enerji çeşitliliğini sağlamaya devam edeceğiz. Yerli kaynaklarımız, linyit ve taş kömürü başta olmak üzere, desteklenecektir. Enerji üretiminde yerli kömürleri kullanan santrallere ilave desteklerin sağlanması Bakanlığımızca planlanmaktadır.
Birinci ve İkinci Dünya Savaşları, değerli arkadaşlar, petrol sebebiyle çıkmıştır. Bugün Suriye ve Irak'ta süregelen savaşlar basit bir savaş değil, yine enerji kaynaklıdır. ABD ve Rusya'nın bölgede ne işi vardır? PKK, PYD, IŞİD ve diğer terör örgütleri bu enerji savaşının sadece birer piyonlarıdır ve zamanları bitince kullanılmış bir kâğıt mendil gibi bir kenara atılacaklardır. Şahsi görüşümü söylüyorum, ben ne Sykes Picot'u ne de yeni bir paylaşımı bu bölgede kabul etmiyorum. Oyunu Türkiye açısından değerlendirmek durumundayız.
Peki, Türkiye'nin kalkınmasını istemeyen çevreler başka ne diyorlar? "Altın, gümüş, bakır cevherlerinizi çıkarmayın, çevre kirliliği yapar." diyorlar. Ama biz kararlıyız, yerin üstünü koruyarak altında ne varsa çıkarıp değerlendireceğiz değerli arkadaşlar. Bütün bunları yaparken de Batı ne der, dünya ne der diye düşünmeyeceğiz, milletimiz ne der diye düşüneceğiz değerli arkadaşlar.
Hani, alkışlayan yok mu ya? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUSA ÇAM (İzmir) - Bravo Çaturoğlu!
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bravo!
FARUK ÇATUROĞLU (Devamla) - Anadolu'nun, Trakya'nın, Mezopotamya'nın, bu coğrafyanın çocuklarını...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FARUK ÇATUROĞLU (Devamla) - ...hiç kimseye ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Bu vesileyle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın ve diğer bakanlıklarımızın 2016 bütçelerinin hayırlı hizmetlere vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyor, hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)