| Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın'ın tutumunun İç Tüzük'ün 64 üncü maddesine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 03.03.2016 |
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; biraz evvel Cumhuriyet Halk Partisinin usul konusunda tartışma istemesiyle beraber usul üzerinde söz almış bulunuyorum.
Öncelikle söylediklerinize gerçekten içten katılıyorum ama uygulamaya gelince aynı sesi çıkarmamanızı da eleştiriyorum. Özellikle belirtmek istiyorum. Elbette ki bu ülkede herkes eleştirilebilir, elbette ki konuşulabilir ama eleştiri tahkir edecek şekilde, hakarete varit olacak şekilde ve bu kürsüden her seferinde sistematik bir şekilde yapılacaksa itirazımız buna. Az evvelki konuşmacı sadece Sayın Cumhurbaşkanımızın adını zikretmemiştir ama buradaki herkesin zekâsı, algısı, konuşma içerisinde geçmiş örneklerle beraber kimi kastettiğini anlayacak düzeydedir. Aksi takdirde, bu, milletvekili arkadaşlarımıza ayrıca bir hakaret olarak kabul görür.
Bunu söylemekle birlikte, evet, 64'ü kabul ediyorum -64'ün ikinci fıkrası- başkan, başkan vekillerinin görevlerini yerine getirirken tarafsız olmasını. Ama Sayın Başkanım az evvel, biraz evvel İç Tüzük'ün bu hükmünü uygularken, beraber, İç Tüzük'te -Yılmaz kardeşimin de bahsettiği- 161'in 3'üncü fıkrası varken, Meclis başkan vekili, eğer 64'ün ikinci fıkrası orada dururken 161/3'ü görmezden gelip hiçbir şekilde ses çıkarmasaydı, o zaman İç Tüzük hükümlerine aykırı davranmış olurdu. 161/3: "Görüşmeler sırasında Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisine, Meclis Başkanına ve Türkiye Büyük Millet Meclis Başkanlık Divanına, Başkanlık görevini yerine getirirken Başkanvekiline hakarette bulunmak, sövmek veya onları tehdit etmek yahut Türkiye Cumhuriyetine veya onun Anayasa düzenine..." İşte, biraz evvel, İç Tüzük hükümlerini Sayın Başkanım burada uygulamak için...
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Uygulama ayrı, Sayın Başkan yorum yapmayacak.
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) - 161/3 oradayken başka türlü bir tutum olsaydı, o zaman İç Tüzük hükümlerini uygulamamaktan aynı şekilde usul tartışmasını biz açmak isterdik; bu, bir.
Bununla beraber, aslında bu sistematik hakaretlerle beraber, bilinçaltı mesajlarla beraber, yüzde 52 oyla seçilmiş, gerçekten, bugüne kadar sadece Cumhurbaşkanımız sıfatıyla da değil -bunu özellikle belirtiyorum- buradaki her bir milletvekili arkadaşımız, 2001'de kurulmuş partimizin doğal lideri, Kurucu Genel Başkanı sıfatıyla birlikte, on dört yıl ülkeye değişim ve dönüşüm getirmiş, her alanda hizmet etmiş ve ilk kez Anayasa'da yapılan değişiklikle milletin oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanımıza ve seçilirken de elbette ki tarafsız kalmayacağını ve tarafının milletten taraf olacağını deklare eden Sayın Cumhurbaşkanımıza bu kürsüde yapılan hiçbir hakarete de sessiz kalmayacağımızı da özellikle belirtmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Tutumunuzun lehinde, tutumunuzun doğru olduğunu düşünüyorum. Buradaki her bir hakarette hedefin aslında yüzde 52 millet olduğunu...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yüzde 48...
İLKNUR İNCEÖZ (Devamla) - ...millete de hakaret kastı içerdiğini de göz ardı etmemek gerekiyor diyor, saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)