| Konu: | Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 02.03.2016 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Oturuma ara vermeden önce bir usul tartışması talebim de olmuştu ancak arkada grup başkan vekilleriyle ve sizlerle yaptığımız değerlendirmede bunun ayrımcı bir yaklaşımdan çok, bir iletişim probleminden kaynaklandığına kanaat getirdim. O nedenle, Sayın Sağlık Bakanının kürsüde yapmış olduğu açıklamalara yerimden çok kısa cevap verme ihtiyacı var, onu yerine getirmeye çalışacağım.
Şimdi, Sayın Sağlık Bakanı, 5 sağlık çalışanının katledildiğini söyledi. Bizim elimizde 4 sağlık çalışanının katledildiği bilgisi var. Bunlardan Abdülaziz Yural, Şeyhmus Dursun ve Eyüp Ergen devletin güvenlik güçleri tarafından açılan ateşle katledildi, Abdullah Biroğul adındaki doktor -hekim- arkadaşımız da PKK'nin açmış olduğu ateş neticesinde katledildi. PKK Abdullah Biroğul'un kendi güçleri tarafından öldürüldüğünü kabul etti, aileden, halktan özür dilediğini ve bunun kabul edilemez bir durum olduğunu ifade etti ancak Abdülaziz Yural, Şeyhmus Dursun ve Eyüp Ergen'le ilgili bugüne kadar devletin yetkili sorumlularından herhangi bir açıklama duymadık. Ben Sayın Bakanı şuna davet ediyorum: Eğer kendinden bu kadar eminse eğer Abdülaziz Yural, Şeyhmus Dursun ve Eyüp Ergen'in PKK'lılar tarafından vurulduğunu söylüyorsa hemen yarın gelsin birlikte bu 4 sağlık emekçisinin ailesini ziyaret edelim, onları dinleyelim, onların nasıl katledildiğini de birlikte orada tespit edip Genel Kurula gelip o bilgilendirmeyi yapalım. Birincisi bu.
İkincisi: Sayın Sağlık Bakanı, o bölgeye giden ambulanstaki görevlilerin ulaşamadığını ifade etti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bir dakika... Artı bir dakika daha vereceğim.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sayın Bakanın elindeki ses kayıtlarında da vardır, o ambulanslar oraya her ulaştığında ambulanslara bir çatışma mizanseni yaratılarak ve zaman zaman da ateş açılarak -ki buradaki bürokratların bazıları da tanıktır- hep engelleme çıkarıldı. Sağlık görevlileri açık bir şekilde tehdit edildi, ki bizdeki ses kayıtlarında da o var. Sağlık Bakanlığı görevlileri tarafından da can güvenliklerinin olmadığına dair bir saate yakın bir ikna çalışması yapıldı. Buna rağmen biz yine oraya sağlık ekiplerinin ve kurtarma ekiplerinin gönderilmesi talebini ilettik. Ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin tedbir kararının olduğu Hüseyin Paksoy, Cihan Karaman ve Serhat Altun dâhil olmak üzere oradaki yaralıların alınmasıyla ilgili herhangi bir süreç işletilmedi. O bodrumlara analar ulaşmıştı, yani bir hendek, barikat engeli yoktu, anaların almasına izin verilmedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - İçeridekilerin dışarı çıkmasıyla ilgili de, 16 yaşındaki Abdullah Gül 2'nci binadan öyle bir girişimde bulunduğunda da keskin nişancı ateşiyle katledildi.
Genel Kurula bu bilgiyi sunmak istiyorum.