| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 02.03.2016 |
CHP GRUBU ADINA CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Buraya çıkan iktidar partisinin bütün milletvekilleri, Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerinde konuşurken hep sayı konuştular dikkat ederseniz, hep rakam anlattılar ama hiç kalite, nitelikten bahsetmediler, bize hikâyeler anlattılar.
Şimdi, madem hikâye anlatıldı, ben de size bir hikâye anlatayım: Eli kesilen bir adam arkadaşıyla hastaneye gidiyor, diyor ki: "Ben şurada bir pansuman yaptırayım, izin ver bir dakika." "Tamam." diyor. Hemen içeriye giriyor, karşısına iki tane kapı çıkıyor; bir tanesinde "Hastalıklar", bir tanesinde "Yaralılar" yazıyor. Kapıyı açıyor giriyor, bakıyor arka tarafta iki kapı var; birinde "Kas", birinde "Kemik" yazıyor. "Hay Allah, bizimki herhâlde kas." diyor. "Kas" kapısını açıyor, bir bakıyor karşıda iki kapı daha var; birinde "Önemsiz", birinde "Önemli" yazıyor. Bakıyor yarasına, küçük, önemsiz. "Önemsiz" kapısını bir açıyor, bir bakıyor kendini sokakta buluyor. Kapının önünde arkadaşı diyor ki: "Ne oldu ya, hemen geldin? Nasıl yani tedavi olabildin mi, iyi baktılar mı?" "Vallahi, tedavi olamadım ama teşkilat, organizasyon çok iyi." diyor. İşte, bizim Sağlık Bakanlığımızın... (CHP sıralarından alkışlar)
Biz, iktidar partisindeki arkadaşlardan, binalardan, aldıkları MR'lardan, muayene sayılarından veya ambulanslardan, bina sayılarından bahsetmelerini değil, insandan bahsetmelerini isterdik, tedavi kalitesinden bahsetmelerini isterdik. O nedenle sizler, bina, ambulans, ilaç, bir sürü şeyi temin edebilirsiniz; insanlar binalara ulaşıyor ama kaliteli ve güven veren sorunsuz tedaviye ulaşamıyor.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Yurt dışından geliyorlar tedavi olmaya, yapmayın.
CEYHUN İRGİL (Devamla) - O yüzden değerli milletvekilleri, sağlık bir bilimdir, partiler ve siyasetüstüdür; hep bunu söyledim. Zira, hastalıklar ve ölüm adildir; Cumhurbaşkanı, kral, milletvekili, zengin, fakir, genç, yaşlı ayırmaz, herkese eşit davranır. Bu nedenle, biraz önce bizim diğer konuşmacımız eleştirilerini yaptı. Ben, eleştirilerden ziyade, Sayın Bakana ve buradaki değerli bürokratlarımıza, daha çok, yaşanan sorunları birlikte çözmek için bazı önerilerde bulunmak istiyorum.
Gelin, ekonomik sıkıntı içinde batma noktasına gelen üniversite hastanelerine destek olalım. Üniversite hastanelerini kurtarmaz isek sağlığımızın geleceği ve gelişmesi tehlikede.
Gelin, Sosyal Güvenlik Kurumunun hastaneler üstündeki mali taciz ve tehditlerini sona erdirelim.
Gelin, sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonunu bozan SABİM hattını ya kaldıralım ya da disipline edelim.
Gelin, ihtiyaç duyulan hekim ve diğer sağlık personeli için gerçekçi planlama yapalım. Bu devirde mecburi hizmet dayatmadır, kaldıralım. (CHP sıralarından alkışlar)
Kamu Hastaneleri Birliği ve bürokraside atıl durumda, masa başına gönderdiğimiz neredeyse 5 bin-6 bin doktor arkadaşımızı -ki Bakan "Doktora çok ihtiyacımız var." diyor- küstürdüğümüz için hastanelerden ayrılan, olmadık işlerde çalışan nice yetişmiş uzmanımızı tekrar sağlık hizmetine kazandıralım.
Atamalarda siyaset, ayrımcılık gözetmeyelim. İl başkanının torpiliyle adam atamalarına son verelim. Liyakat sistemini esas alalım. Zira bir gün acil servise geldiğinizde sizlerin ve çocuklarınızın ameliyatlarını bu il başkanları yapmayacak, liyakatlı hekimler yapacak. (CHP sıralarından alkışlar)
Sağlık kurumlarında taşeron işçi yerine, sağlık eğitimi almış ebe, hemşire ve iş bekleyen binlerce tıbbi sekreteri kadroya alalım çünkü sağlık, kalite ve dikkat isteyen ve eğitim isteyen bir alan. O yüzden tıbbi sekreterler için tekrar buradan hatırlatma yapıyorum.
Sağlık meslek liselerine bir düzen, bir kalite getirelim ve sınır getirelim.
Sağlık çalışanlarının güvenliğini artıralım. Gerekli yasal düzenlemeleri yapıp sağlıkta şiddet cezalarını gelin birlikte artıralım.
Döner sermaye performans sisteminde reform yapalım. Haksız ve sağlık tüketimini kışkırtan performans sistemini sona erdirelim. Döner sermaye ödemelerinde adalet ve emekliliğe yansımayı sağlayalım.
Aile hekimliğinde cumartesi nöbetlerini tümden kaldıralım. Aile hekimlerinin sağlıkta övündüğünüz memnuniyeti sağlayan en önemli hekimler olduğunu hatırlayalım, onlara karşı daha vefalı ve minnettar olalım. Aile hekimliğinde sözleşmeli personel olarak çalışan sağlık elemanlarına ve hekimlerine kamu statüsü sağlayalım.
İlçelerde ve köylerde kalmayan sağlık hizmetleri için önlem alalım. İnsanlarımız -siz ki bunu benden daha iyi biliyorsunuz, size her gün telefonlar geliyor- tedavi olmak için, bir iğne yaptırmak için, bir ilaç yazdırmak için şehirlere gitmek zorunda kalmasın.
Her seçim öncesi vadedilen sağlık çalışanlarına maaş, özlük haklarına yönelik iyileştirme yapalım. Emekli sağlık çalışanlarına yapılan haksızlığı bitiren bakan siz olun Sayın Bakanım. Defalarca söz verdiğiniz sağlık çalışanlarının yıpranma payını bir an önce hayata geçirelim. Sağlık çalışanlarının nöbet saatlerine çekidüzen getirelim, uzamış ek mesai angaryadır izin vermeyelim. Sağlık çalışanlarının eş durumlarındaki atamalarını yapalım. Sağlık hizmeti alanlar kadar, kısacası, gelin, sağlık hizmeti verenlerin de memnuniyetini gözetecek uygulamalara gidelim.
Kanser ilaçları başta olmak üzere, ilaca erişim üzerindeki tüm engelleri kaldıralım. Özellikle binlerce insanı mağdur eden GSS borçlarını, genel sağlık sigortası borçlarını -bu genel sağlık sigortası mağduru insanlar sizden bir müjde bekliyorlar Sayın Bakanım, seçimden önce de söz verdiniz- affedelim. (CHP sıralarından alkışlar)
Ve en önemlisi -hepimizin başında arkadaşlar, sizleri de aradıklarını biliyorum, her gün en az 3-4 insan bizi arıyor- yoğun bakım yatak ünitesini arttıralım. Bu, partilerüstü bir mesele; bu, çok önemli. Gelin, bir AVM eksik açalım ama daha fazla yoğun bakım ünitesi açalım. (CHP sıralarından alkışlar)
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Demagojiden vazgeçelim.
CEYHUN İRGİL (Devamla) - Demagojiyi bırak.
Vallahi de billahi de hepimizin eninde sonunda gideceği yer o yoğun bakım üniteleri. Bu çağda evde ölmek yok; illa gideceğiz, siz de gideceksiniz, biz de gideceğiz.
Ülkem adına biraz önceki konuşmacının söylediği gibi tekrar söylüyorum, ısrar ediyorum ki ve rica ediyorum ki şehir hastaneleri kisvesi altında hastaneleri patron ve para babalarının eline teslim etmeyelim. Lütfen, bu modelin denendiği ülkelere bakalım, hepsi iflas etti. Lütfen, sağlığı holdinglere teslim etmeyelim. Uygar ve sosyal bir devlet her şeyi bırakabilir...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEYHUN İRGİL (Devamla) - ...ama sağlık, eğitim ve güvenlik müteahhitlere bırakılamaz. (CHP sıralarından alkışlar)