GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 4'üncü tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:49
Tarih:01.03.2016

NİMETULLAH ERDOĞMUŞ (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli bakanlarım, çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım, muhterem misafirler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bildiğiniz gibi, hukukla ilgili bir geleneğimiz var. (Gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, hatip kürsüde. Sayın Tanal, rica ediyorum kendi aranızda konuşmayınız, hatibi dinleyelim.

Buyurun Sayın Erdoğmuş.

NİMETULLAH ERDOĞMUŞ (Devamla) - Hukuk geleneği, insanlığın bir mirasıdır ve insanlık tarihiyle yaşıttır. Adalet pratiğimiz ise tamamen farklı bir uygulamadır. Hukuk geleneği ile adalet pratiğimiz arasındaki çelişkiye bugün burada vakit olmaması nedeniyle değinmek istemiyorum. Sayın Bakanım, adalet pratiğimiz çok net bir şekilde şu anda bir dayanıklılık testinden geçmektedir. Eğer bu dayanıklılık testinde adalet pratiğimiz tahkim edilmezse şimdiye kadar yaşanan adaletle ilgili, yargıyla ilgili, hukukla ilgili güven konusu tırmanacak. Çünkü, esas olan yargıya güvendir, eğer yargıya güvenle ilgili sağlam adımlar atılmazsa bizim şu anda "reform" diye belirlediğimiz ve anlatmaya çalıştığımız çabalarımız da beyhude olacak. Bakınız, ben izninizle Muhyiddin Arabi'nin adaletle ilgili tanımını buradaki hazırunla paylaşmak istiyorum. Muhyiddin Arabi Rahimehullah diyor ki: "Bir toplumun sağlıklı olabilmesi için, ona sağlam toplum diyebilmemiz için, nasıl ki bir bünyede kalbin sağlam olması, sıhhatli olması o bünyenin sıhhatine delalet ediyorsa, adalet de toplumun sağlığına ve sıhhatine delalet eder. Eğer toplumda itidal yoksa, eğer toplumda istikamet yoksa, eğer toplumda güven yoksa, eğer toplumda düşmanlık, kin ve nefret hâkim ise o toplumun hasta olduğu organı kalbidir ki buna da adalet diyoruz." V e şöyle bitiriyor sözünü: "Adliilahî yani Allahuteala'nın sıfatlarından biri olan 'adl' sıfatının tecelligâhı işte toplumun kalbidir."

Sayın Bakanım, buyurun, Türkiye toplumunun bugün fotoğrafını önümüze alarak, sağlıklı olup olmadığını, mutedil olup olmadığını, müstakim olup olmadığını birlikte burada değerlendirelim. Toplum şu anda bir cinnet geçiriyor. Düşmanlıklar had safhaya ulaşmış. Ülkemizin her tarafına, doğusuna batısına, kuzeyine güneyine cenazeler gidiyor, yurdumuz bir acılar diyarı oldu.

HALİL ETMEYEZ (Konya) - Sayenizde, sayenizde.

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Çözümü belli.

NİMETULLAH ERDOĞMUŞ (Devamla) - Bütün bunların içerisinde eğer biz adaletten, pratik adaletten, yargının bağımsızlığından, yargının tarafsızlığından, hukukun üstünlüğünden, hukuk devletinden hâlen bahsedeceksek bunları da lütfen dikkate alalım.

Bakınız, henüz sona yaklaşmadık. Allah korusun, bugünümüzü bize aratacak önümüzde çok yakın vahim olaylara gebe bir zaman dilimi bizi bekliyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Tehdit ediyorsun bir de bak!

NİMETULLAH ERDOĞMUŞ (Devamla) - Yarından tezi yok, Sayın Bakanımdan talebim, buyurun, adaletin tecellisi için Sur'da yarın bir müdahale yapılsın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NİMETULLAH ERDOĞMUŞ (Devamla) - Sayın Valimize bir çağrıda bulunulsun.

ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Silahlarını bıraksınlar, hiçbir şeye gerek yok!

NİMETULLAH ERDOĞMUŞ (Devamla) - HDP yetkilileri, partimiz yarın için üzerine düşen o sağduyu çağrısını yapsın ki yarın bir katliam...

HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Sayın Başkan, lütfen ya!

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Başkanım, süre bitti.... Bakanı konuşturmuyorsunuz ya! Bakana "Süre bitti." diyorsunuz.

BAŞKAN - Sayın Erdoğmuş...

NİMETULLAH ERDOĞMUŞ (Devamla) - ...bir sıkıntı olmasın diyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erdoğmuş.

NİMETULLAH ERDOĞMUŞ (Devamla) - Ben, hepinizi bu temennilerle selamlıyor ve inşallah diyorum ki yarın bizim kardeşliğimiz için, insanımız için...

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Adalete uyun, adalete!

BAŞKAN - Sayın Erdoğmuş...

NİMETULLAH ERDOĞMUŞ (Devamla) - ...barışımız için bir milat olacak diyorum.

Hepinize selamlar... (HDP sıralarından alkışlar)