| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 48 |
| Tarih: | 29.02.2016 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET HABİB SOLUK (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ Grubu adına Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 2016 yılı bütçesinin üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ulaştırma alanında yapılan yatırımlar ekonomik gelişmenin, büyümenin ve kalkınmanın lokomotifidir.
Osmanlı Devleti'nin eyalet merkezi olan Sivas'a 1882 yılında Vali olarak görevlendirilen Halil Rıfat Paşa, güney-kuzey koridorlarını açmak için Kuşkayası mevkisinde balyozla yalçın kayaları kırarak yol açar. Yalçın kayaların üzerine "Gidemediğin yer senin değildir." sözünü yazdırır. İşte, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımızın da ve ulaştırmacıların da bu söz âdeta rehberi olur. Yüce Meclisin tevdi ettiği geçmişteki ve bugünkü bütçeleri Sayın Binali Yıldırım rastgele kullanmamak, el yordamıyla yatırımı nerelere yapalımı aramamak kaydıyla, düşüncesiyle 30 üniversitenin 43 öğretim üyesiyle birlikte Ulaştırma Ana Plan Stratejisi'ni hazırlar... Bu hazırlanan plan sadece o grupla değil, ayrıca eski adı Devlet Planlama Teşkilatı başta olmak üzere, bütün kurum ve kuruluşlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, onlarca ülkenin uzmanlarıyla birlikte Türkiye'nin ihtiyacı olan öncelikleri belirler, 2023-2035-2053 olarak hedeflerini belirler.
Karacaoğlan'ın şiirlerine konu olan, geçit vermeyen nehirleri köprülerle, geçilmeyen vadileri viyadüklerle, aşılmayan dağları delik delik delerek kalbur alıp toprağını elercesine yüzlerce kilometre yol yaparak; ayrıca bölünmüş yollara önem verip doğu-batı aksındaki koridorları kuzey-güney aksından 18 koridorla bölerek şehirlerimizi birbirine yaklaştırır, insanlarımızı birbirine yaklaştırır, hayatı kolaylaştırırlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bunları yapmakla ne oldu? 272 milyon adam/saat iş gücü, 1 milyar 650 milyon litre akaryakıt tasarrufu, en önemlisi de 52 milyar 300 milyonluk bir hareketlilikte -şehir içi hariç- 66 bin kilometrelik güzergâhta 8,5 milyon motorlu taşıt varken can kaybımız 5,72; 100 milyon taşıt kilometrede -2014 sonunda- 102 milyar 900 milyona çıkan hareketlilikte motorlu taşıt 19 milyona çıktığı hâlde can kaybımız 2,17'ye düşer, bunun da bedelinin parasal olarak ölçülmesi mümkün değildir.
Deniz yolu, hava yolu, iletişim, buralara girecek zamanımız herhâlde olmadığı için, benden sonraki arkadaşlarım değineceklerdir.
Demir yoluna gelince: Misakımillî sınırlarımız içerisinde 1886 yılında İzmir-Aydın demir yoluyla başlayan ülkemizdeki demir yolu, oldukça hızlı şekilde devam eder. Misakımillî sınırlarımız içerisinde 4.136 kilometre demir yolu kalır. Bütün yokluklara ve teknik imkânsızlıklara rağmen 1923-1946 arasında 3.764 kilometre demir yolu yapılır dişle, tırnakla, kazmayla, kürekle ama ne acıdır ki -herkes, konuşmacılar burada bunu atlayarak geçiyor- 1946'dan 2003'e kadar yapılan demir yolu yalnızca 945 kilometredir. Bunun adını hep birlikte koyalım. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk "Demir yolları refah ve ümran tevlit eder. Demir yolları, bir memleketin toptan ve tüfekten daha mühim silahıdır." sözleri unutulurcasına...
Eyvah, eyvah, sürenin sonuna geldik.
"Edirne'den Van'a kadar benim güzel bir yurdum var/ İster savaş, ister barış, vermem ondan ben bir karış." sözleriyle uğruna can verdiğimiz, marşlara konu olan ana yurdumuzu demir ağlarla örmeye devam ettiğimiz, Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet hedefi ve cumhuriyete sahip çıkma bu olsa gerekir diye düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ, CHP ve MHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)