| Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın 118 sıra sayılı Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu'nda Halkların Demokratik Partisinin muhalefet şerhinin yer almamasına rağmen görüşmelere başlanması şeklindeki tutumunun İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 26.02.2016 |
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün biliyorsunuz bütçe görüşmeleri için bir aradayız. Öncelikle, AK PARTİ iktidarlarına 14 kez bütçe hazırlama imkânı veren milletimize müteşekkir olduğumuzu ifade etmek istiyorum, tekrar teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, bütçe görüşmeleri özel görüşmelerdir, milletimizin merakla beklediği görüşmelerdir, devletin kendi işleyişi içerisinde "Bir an önce kanunlaşsın da işlerimize devam edelim." diye beklediği görüşmelerdir. Usul tartışması olsun istemezdim. O yüzden, sadece hukuki platformda kalarak, hiçbir siyasi tartışmaya girmeyerek konuya cevap vermeye çalışacağım. Çünkü herkes kendi komisyonlarını takip ediyor, diğer komisyonların çalışmalarını inceleyememiş olabilirler diye düşünüyorum.
Bakınız, değerli arkadaşlar, öncelikle, Anayasa'mızın 95'inci maddesi bize Meclisin kendi işleyişini İç Tüzük'e göre yaptığını ifade eder, bunda şüphe yok. Onun dışında, İç Tüzük'e baktığımızda, söz konusu usul tartışmasına konu olan meseleye baktığımızda, İç Tüzük 38'i incelediğimizde çok net şu ifade var, der ki İç Tüzük 38: "Komisyonlar, kendilerine havale edilen tasarı veya tekliflerin ilk önce Anayasanın metin ve ruhuna aykırı olup olmadığını tetkik etmekle yükümlüdürler." Burada hiç tartışacak konu yok arkadaşlar.
Değerli arkadaşlar, bütçe...
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Tasarı ne, teklif ne? "Muhalefet şerhi" mi diyor?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Muhalefet şerhi değil.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - "Tasarı ve teklif" diyor bakın.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Tartışacaksak tartışırız...
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Onu da tartışmaya açacağız, merak etmeyin.
BAŞKAN - Bülent Bey, Genel Kurula hitap edin efendim.
Müdahale etmeyiniz.
BÜLENT TURAN (Devamla) - ...ama bu hukuki mesele. "Yetki kimde?" diye sordunuz, yetkinin kimde olduğunu ben bir hukukçu olarak Tüzük'te arayacağım. Tüzük'ü açtığımda bu yetkinin konulduğunu görüyorum. Peki, sadece Tüzük mü bize bu yetkiyi vermiş? Bakıyoruz daha önce böyle tartışma olmuş mu olmamış mı diye; bundan çok değil, iki sene önce yine bütçe görüşmelerinde -2014 yılı bütçesi- yine aynı grup aynı tartışmayı dile getirmiş. O zamanki çalışmalar değerlendirilmiş, elimde belgesi var, son cümlesinde "Komisyon raporları ve muhalefet şerhlerinin Anayasa'ya uygunluk açısından gerekli işlemler yapıldıktan sonra Başkanlığa gönderilmesi..." demiş Meclis Başkanı. Yani "Bu yetkinin sahibi Komisyon Başkanı." demiş. Ama daha öte bir şey söyleyeceğim size değerli arkadaşlar: Bakınız, çok değil, bundan tam bir ay önce, 29 Ocak, o zamanki, bir ay önceki görüşmelerde Sanayi, Ticaret ve Enerji Komisyonumuz "AR-GE yasası" diye bilinen tasarıyı görüşmüş; yine aynı partimizin muhalefet şerhi aynı gerekçelerle basılmamış Komisyonumuzun raporuna. Anlamadığım şu: Bir ay önce Sanayi Komisyonunun raporuna basılmadığı zaman bir tek itiraz yapmayan siz, o Komisyon raporuna basılmadığı zaman usul tartışması açmayan siz bugün ne oldu da bu yetkinin bir anda Komisyondan alınıp Başkana devrini düşündünüz?
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Çünkü aynı gerekçeyle reddedilmemiş, işte onu söylüyoruz. Bizi dinlesen anlarsın.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Ben burada şüpheleniyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Çok şüphecisiniz.
BÜLENT TURAN (Devamla) - "Talimat" diyeceğim, kızacaksınız. Bir ay önce aynı gerekçeyle BDP'nin Komisyon şerhi basılmamış, ses yok, tartışma yok, konuşma yok, hiçbir şey yok.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - HDP başka bir parti, biliyor musunuz?
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Daha BDP'de kalmış.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bugün burada bir mesele var değerli arkadaşlar. Mesele eğer üzüm yemekse, iyi niyetse, samimiyetse, hepsi aşılır bunların ama mesele bağcıyla uğraşmaksa -her gün şahidiz- birçok gerekçe bulunur, hukuka da uydurulur, başka şeye de uydurulur ama bu gerekçenin hukuka, İç Tüzük'e uygun bir tarafı yok.
İçerikle ilgili girmeyeceğim, yüzümüzü kızartan çok farklı ifadeler var, o Başkanın takdiri, sadece yasal çerçevede kimin takdiri olduğunun cevabını vermeye çalıştım.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)