| Konu: | Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç'in, açıklaması üzerine konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 26.02.2016 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Şimdi, tabii, hayretle ve ibretle izliyorum yani Komisyon Başkanı hem Başkanlık Divanına hem de Genel Kurula tamamen yanlış bilgiler veriyor, yapmış olduğu yanlış bir uygulamaya burada verdiği yanlış bilgilerle bir kılıf uydurmaya çalışıyor.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Takdir Genel Kurulun.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Şimdi, İç Tüzük 38 ve 42'yle ilgili, tartışmayla ilgili görüşlerimizi saklı tutuyoruz. Yine, Anayasa 3, 14 ve diğer atıf yaptığı maddelerle ilgili, tartışmayla ilgili görüşlerimizi de saklı tutuyoruz. Biz, İç Tüzük 67'ye göre burada bir görüş belirttik. İsterseniz şöyle yapalım: İç Tüzük 67 ve Komisyon Başkanının Genel Kurula 2013 tarihi itibarıyla gelmiş olan bir yazı üzerinden vermiş olduğu yanlış bilgiyle ilgili ben görüşlerimi ifade edeyim.
Şimdi, bakın, İç Tüzük 67'nin ikinci fıkrasını demin okudum ben Sayın Başkan, son derece netti, "Başkanlığa gelen yazı ve önergelerde -yani size gönderilen yazı ve önergelerde- kaba ve yaralayıcı sözler varsa, Başkan, gereken düzeltmelerin yapılması için, o yazı veya önergeyi sahibine geri verir." diyor. Yani açık bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının görev ve yetkisini tanımlıyor. Oysa burada Komisyon Başkanı açık bir şekilde sizin görev ve yetki alanınıza giren bir konuda hakkı olmamasına rağmen, hatta haddi olmamasına rağmen sizin görev ve yetkinizi kullanmış durumdadır. Sayın Başkan, siz bulunduğunuz konum itibarıyla Cumhurbaşkanına vekâlet ediyorsunuz. Yarın öbür gün sizin Cumhurbaşkanlığına vekâletle ilgili görevinize de herhangi bir ihtisas komisyonunun başkanı bu uygulamadan bir anlam çıkararak talip mi olacak, böyle bir şey var mı? İç Tüzük'te "Meclis Başkanın görev ve yetkilerini komisyon başkanı kullanır." diye herhangi bir ibare yok. Diğer taraftan, emsal olarak göstermiş olduğu yazı, 2013 tarihinde Cemil Çiçek tarafından Plan ve Bütçe Komisyonuna gönderilen bir yazıdır. Sanırım siz o tarihte milletvekili değildiniz. Yazının içeriği ile bugün bize gönderdiği resmî yazının hiçbir ilgisi, alakası yoktur. O yazıda, bizim muhalefet şerhimizde yer alan "kürdistan" ibaresiyle ilgili bir tartışma çıkmış. "Kürdistan" ibaresinin, İç Tüzük ve Anayasa'ya göre kullanılıp kullanılmamasının uygunluğu Genel Kurulun iradesine sunulmuş, Genel Kurulun iradesi doğrultusunda o ibareden dolayı bizim muhalefet şerhimiz Plan ve Bütçe kitapçığından, raporundan çıkarılmıştı. Şu anda kürdistanla ilgili Plan ve Bütçe Komisyonunun bize ilettiği herhangi bir şerh yok. Çünkü, 2013'te reddettikleri "kürdistan" kavramını, biz ilk Meclis tutanaklarında geçecek şekilde ve Mustafa Kemal Atatürk'ün kullanmış olduğu bir cümle üzerinden kendi muhalefet şerhimize verdik. Dolayısıyla, ilk Meclis tutanaklarına müdahale edemedikleri için, Mustafa Kemal'in kullandığı cümleye müdahale edemedikleri için o "kürdistan" kavramını, aslında 2013'te de haksız bir şekilde çıkardıklarının bilincine varmışlardır.
Şimdi, burada, direkt bu tutum üzerinden bir pozisyon belirlemek yerine, o dönemde sadece o ibare için gönderilen bir yazıyı burada asla kabul edemeyeceğimizi, partimizin programı ve görüşleri doğrultusunda hazırladığımız muhalefet şerhini bir iptal gerekçesi yapmaktadırlar. Bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Şu anda Meclis Başkanı Cemil Çiçek değildir. O dönemki tartışma, kürdistan tartışmasıyla şu anda bize gönderdiği itiraz yazısının hiçbir ilgisi, alakası yoktur. Dolayısıyla, bu bahsettiğim iki konu üzerinden bu rapor, muhalefet partisinin denetim görevini açık bir şekilde gasbetmiştir. Bu yasa tasarısının görüşmelerine geçilemez Sayın Başkan.