Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Genişletilmiş Bilgi Değişimi Yoluyla Uluslararası Vergi Uyumunun Artırılması Anlaşması ve Eki Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 43 |
Tarih: | 24.02.2016 |
HDP GRUBU ADINA OSMAN BAYDEMİR (Şanlıurfa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Grubum adına bir kez daha bütün milletvekillerimizi ve şahsınızı saygıyla, sevgiyle, hürmetle selamlıyorum.
Sayın Başkan, demokrasinin özü çoğunluk değil, çoğulculuktur. Çoğulculuk istişareyi, karşısındaki kim olursa olsun onun görüşünü de almayı ve mümkünse ortak paydalarda buluşmayı bize öğretir. Şu anda, demokrasinin bir gereğini yaşıyoruz. Demek ki "Ben bilirim, ben yaparım, ben ederim." politikası bir kenara bırakılırsa doğrularda ve ortak paydalarda buluşulabileceğini bu kanun ve bu tasarı ve şu anda grupların ortaklaşması, bu vesileyle de bize bir pozitif kapının açıldığını gösteriyor. Sayın Bakan, ben bu tutumun, bu uyumun ve bu ortak paydalarda buluşmanın bütün Meclis faaliyetlerine sirayet etmesini içtenlikle temenni ediyorum.
Şu anda üzerinde tartışmış olduğumuz ve tartışacağımız bu tasarının kendisi, özü itibarıyla, daha önce tarafı olunan uluslararası sözleşmelerin aslında kimilerinin benzerinin Birleşik Devletler Hükûmetiyle imzalanması meselesidir; bu itibarla da gerek OECD gerekse Birleşmiş Milletler model vergi anlaşmalarının bilgi değişimi amaçlı ve özü itibarıyla, çifte vergilendirmeyi de önleme çabası girişiminin de bu manada bir adım atıcısıdır. Bu tasarının hayat bulabilmesi için de Türkiye Büyük Millet Meclisinden onaylanması, geçmesi gerekmektedir.
Kanımca ve yine grubum adına, bu, aynı zamanda, girişimcileri de koruyabilecek bir tasarı, koruyabilecek bir düzenleme niteliğindedir çünkü çifte vergilendirmeyi de önleyebilme kapasitesine sahiptir ama aynı zamanda, kara para aklanmasıyla mücadelede de etkin bir rolü olabilecek bir tasarıdır.
Şimdi, bu tasarının Parlamentodan geçmesi gerektiğinin bir nedeni de ilk bilgi değişiminin 30 Eylül 2016 tarihinde gerçekleşmesinin gerekmesidir.
Bütün bunlar doğru; doğruda uzlaşalım, doğruda buluşalım, doğrunun gereklerini birlikte yerine getirelim ama güneş balçıkla sıvanmaz. Bugün Orta Doğu coğrafyasına baktığımızda, dünya geneline baktığımızda Türkiye'nin dış ilişkileri politikasında elle tutulur hiçbir şey kalmamıştır. Bugün Orta Doğu'da selam alınan, selam verilen neredeyse tek bir devlet kalmamıştır. İçeride ötekileştirilmeyen, nefes almasına müsaade edilen neredeyse hiçbir kimse kalmamıştır. İç siyaset içerisinde çatışma, savaş, kavga; dış siyasette çatışma, savaş, kavga.
Şu soru çok didaktik, çok eğitici ama bir o kadar da tüyler ürperticidir. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı 6 kez "Ey Amerika... Ey Amerika... PYD mi senin müttefikin, ben miyim senin müttefikin?" diye çağrıda bulundu ve Amerika yanıt verdi, her defasında yanıt verdi: "PYD'yle olan müttefikliğimiz, ittifakımız devam edecek." PYD kim? Rojava halkının siyasi örgütlenmesi, Rojava halkının temsilcisi.
ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Terör örgütü, terör örgütü.
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Terör örgütü.
OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Tam da bu noktada bu ülkenin Cumhurbaşkanının, bu ülkenin Hükûmetinin, kendi vatandaşı olan 20 milyon Kürt halkının kardeşi, akrabası, kuzeni, aynı ailenin parçası olan Kürtlerle bir ortak kader, bir stratejik ittifak, müttefiklik kurması gerekirken dünyanın IŞİD barbarlığıyla en etkin mücadele eden mazlum, mahzun Kürt halkını ötekileştirmesi, dışlaması, açıkça söylemek gerekirse akla, hayale, mantığa, vicdana sığmayacak en büyük dış politika çıkmazıdır. İşte bu yasayla geleceği kurgulama şansımız yoktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Sayın Başkan, bir dakika...
BAŞKAN - Tabii ki Sayın Baydemir, tamamlayın lütfen.
OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Değerli milletvekilleri, olması gereken behemehâl bir çıkış yolu bulmaktır. Bu çıkış iki temelde gerçekleşebilir: Bir tanesi, ya içeride barışa geri dönmek yani Cizre'de yapılan katliam yaşanmadan Sur'dan bir yaşam koridoru açıp o yaşam koridorunun sağlayacağı bir sağduyu atmosferi içerisinde diğer başka hiçbir yerde silahlı bir müdahalenin veya silahlı kalkışmanın olmayacağı bir çözüme geri dönmek veya bozulduğu yer olan Rojava'dan tekrar başlamak. Rojava'dan başlayıp içeriden tekrar 2013'ün, 2014'ün ruhuna dönmek, aksi takdirde gemi batıyor ve gemi batarsa maalesef her zaman olduğu gibi gemiyi ilk terk eden fareler oluyor.
NECİP KALKAN (İzmir) - PKK gemisi batıyor, PKK.
OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)