Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Pervin Buldan'ın, Avrupa Birliği müktesebatında kişisel verilerin korunmasıyla ilgili tüzüğün henüz kabul edilmemesi nedeniyle 117 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın geri çekilmesiyle ilgili talebi yerine getirmemesinin İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 43 |
Tarih: | 24.02.2016 |
MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tartıştığımız yasa tasarısı, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı, en baştan itibaren hastalıklı doğan bir yasa tasarısı. Biz, bunu Komisyon ve alt komisyon tartışmalarında açıkça dile getirdik. Burada söz açılmışken muhalefetin tarzı, muhalefet partilerinin getirmiş olduğu önergelerin akıbeti ve Komisyondaki çalışma tarzını da aslında biraz dile getirmek gerekiyor.
Biz Komisyon çalışması yürütürken önerilen hiçbir önerge Hükûmet partisinin milletvekilleri tarafından kabul görmemiştir ve dolayısıyla retçi bir anlayışla, parmak hesabıyla, tüm önergeler, mantıklı mantıksız, hukuka uygun olan-olmayan tüm önergeler toptancı bir şekilde reddedilmiştir, aynen Genel Kuruldaki çalışma gibi.
Şimdi, dolayısıyla söz konusu yasa tasarısı, evet, geri çekilmelidir. 1995'teki direktif eksik kalmış olduğu için, güncellenmediği için iki ay sonra mart ayında yeni bir direktifle tekrar kendini yenileyerek yeni tüzükle ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla Avrupa Birliği yasalarında bile 1995 tarihindeki direktif eksik kalmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin tarihine bir bakalım: Protokollerle kendini sürekli yenileyen, güncelleyen bir mahkeme var karşımızda. Demek ki biz geçmişte kalan tüzüklerle, yasalarla tüm yaşamı düzenleyemeyiz.
Şimdi, dolayısıyla da Türkiye'de yani şu an önümüze gelen, Meclise gelen yasa tasarısı ise bu direktifin de aslında gerisinde olan bir durumda. Yani, bu direktife göre de değerlendirdiğimizde, geri duran, haklar noktasında, temel hak ve özgürlükler noktasında sakıncaları içeren bir yasa tasarısı. Özgürlükler yasaların ruhunda gizlidir aslında ama biz, bu yasanın ruhunda özgürlüğü değil temel hak ve özgürlüklere saldırıyı görüyoruz işin özünde. Dolayısıyla da söz konusu yasa demokratik haklara, kişinin hak ve özgürlüklerine baktığımızda bir aykırılığı içermektedir ve yeniden tartışılması gerekmektedir. Bu yasanın bu hâliyle yasalaşması noktasında -ki burada bu şekliyle gelirse aynen alt komisyonda dile getirdiğim gibi, çoğunluk hâkimiyetiyle bu tasarı bu şekliyle yasalaşacaktır- yarın, daha önceki konuşmada da dile getirdiğim gibi, telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşacağız. Dolayısıyla da bu yasanın varlık gerekçesi, meşruluğu iyi tartışılmamıştır. Halk nezdinde bu konu iyi tartışılmamıştır. Klasik bir mahkemede bile biz avukatlık yaptığımız dönemde -hukukçular bilirler- yasalaşacak bir konuyu bekletici mesele yapardık yani olaya bakan mahkeme, dava yargıcı bir yasa değişikliği var ise bu konunun düzenlenmesini bekler ve bekletici mesele yapıp elindeki davayı ona göre çözer. Dolayısıyla da burada şu an kısa bir süre sonra değişecek direktifi, regülasyonu beklemek gerekiyor, bunu iyice tartışmak gerekiyor çünkü yasa baştan itibaren sorunlu bir yasa. Baştan meşru amacını açıklarken temel hak ve özgürlükleri, kişinin hak ve özgürlüklerini korur gibi görünen yasa, istisnalarla çok çok geri bir noktaya itiliyor. Yani, burada hedef kişisel verileri korumak değil, kişisel verileri bir yerde toplamaktır. Yani, bu yasayı okuduğunuzda bu yasanın ruhunda biz özgürlüğü değil, kişisel özgürlüğe saldırıyı, haksız hukuksuz bir çalışmayı görüyoruz. Dolayısıyla da söz konusu yasa tasarısı eksiktir. Bence, şu an Genel Kurulda bulunan birçok milletvekilinin de aslında bilgisinin olmadığı, iyice çalışmadığı, halk nezdinde de iyice anlaşılmayan bu yasa tasarısı eksik doğmuştur. Dolayısıyla da bu yasa tasarısının yeniden tartışılması, sivil toplum kurumlarının, bu işe emek harcayan insanların, hukukçuların ve bizlerin de fikirleri ve önerileri dikkate alınarak yeniden ele alınması gerekmektedir. Bu kadar yıl beklemişken kısa bir süre daha bekleyebiliriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Biraz muhalefet edin o zaman, biraz muhalefet edin!
MİZGİN IRGAT (Devamla) - MİT'in, polisin zaten bir yasaya ihtiyacı yok; istediği veriyi alıp fişliyor, işinin gereğini yapıyor. Dolayısıyla, fiili olarak da bir ay daha işini yürütebilir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Biraz muhalefet edin o zaman Mizgin Hanım!
MİZGİN IRGAT (Devamla) - Bu yasa tasarısının değişmesi gerekmektedir.
Evet, muhalefet arkada, müzakerelerde anlaştı birkaç maddede ama bu yasanın tamamı değişmeye muhtaç durumdadır.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)