| Konu: | Cizre'de bir binanın bodrumunda mahsur kalarak hayatını kaybeden Demokratik Bölgeler Partisi meclis üyesi Mehmet Yavuzel'in cenazesinin teşhis edildiğine ve aynı şekilde hayatını kaybeden Mehmet Tunç ile Derya Koç'un şahsında oradaki bütün yoldaşlarının anısı önünde saygıyla eğildiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 24.02.2016 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Az önce aldığımız bir haberin bilgisini paylaşmak üzere, kamuoyunu, halkımızı bilgilendirmek üzere bu talepte bulundum.
Şırnak'ın Cizre ilçesindeki vahşet bodrumunda bulunan ve süreç boyunca bizimle iletişim hâlinde olan Demokratik Bölgeler Partisi meclis üyesi Mehmet Yavuzel arkadaşımızın cenazesi teşhis edildi. Biraz önce aldığımız habere göre, ailenin vermiş olduğu DNA örnekleriyle de birinci vahşet bodrumunda planlı ve sistematik bir katliamın yapıldığı açık bir şekilde tescillenmiş oldu.
Biz, 29 Ocak tarihinde Mehmet Yavuzel'le yaptığımız telefon görüşmelerinin kayıtlarını da, ses kayıtlarını da kamuoyuyla paylaşmıştık. O ses kayıtları esnasında patlama seslerini, silah seslerini ve "Bizi öldürüyorlar, bizi katlediyorlar, infaz ediyorlar." çığlıklarını bütün Türkiye kamuoyunun bilgisine sunmuştuk. Bugüne kadar o ses kayıtlarını inkâr edenler, dün gensoru görüşmesinde de yalan yanlış bilgilerle oradaki gerçeği çarpıtanlar, bir kez daha Türkiye halklarının önünde, Türkiye kamuoyu önünde teşhir olmuştur, maskeleri düşmüştür. Daha önce cehennem binasında iletişim hâlinde olduğumuz Mehmet Tunç da aynı şekilde katledildi ve cenazesi teşhis edilmişti. Yine, Milas Eş Başkanımız Derya Koç da bizimle iletişim hâlinde olmasına rağmen, ses kayıtları elimizde olmasına rağmen, bu katliam süreciyle, maalesef, acımasız bir infazla karşılaştı.
Mehmet Yavuzel, Mehmet Tunç ve Derya Koç şahsında, oradaki bütün yoldaşlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Her 3 arkadaşımızın şahsında, orada tarihin en acımasız katliamıyla katledilen arkadaşlarımıza buradan seslenmek istiyoruz: Sizden özür dilemiyoruz, her şeyi yaptık ama sizi kurtaramadık çünkü karşımızda katliama karar vermiş bir Hükûmet ve devlet aygıtı vardı. Buna rağmen, sizden özür dilemiyoruz; sizi katledenlerin insanlık önünde, tarih önünde mutlaka hesap verecekleri sözünü burada yineliyoruz. Bu sürecin, mutlaka, bu katliamı gerçekleştirenlerin insanlığın adaleti önünde yargılanacak bir şekilde sonuçlanacağının sözünü, burada belirtmiş olduğum arkadaşlarım şahsında, yaşamını yitiren, katledilen bütün arkadaşlarımıza veriyorum.
Teşekkür ederim.