| Konu: | Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 18.02.2016 |
MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce dün Ankara'da, bugün Diyarbakır ve Şırnak İdil'de Hakk'ın rahmetine kavuşan, şehadet şerbetini içen hem sivil vatandaşlarımıza hem güvenlik güçlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. İnşallah bu olaylar ülkemiz açısından da son olur diye umut ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 117 sıra sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı'nın 3'üncü maddesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bireylerin kimliklerini belirli hâle getirmeye elverişli her türlü bilgi olarak; kişinin kimlik, iletişim, sağlık ve mali bilgileri ile özel hayatına, dinî inancına ve siyasi görüşüne ilişkin bilgiler kişisel veri olarak nitelendirilmektedir.
Kişisel verilerin korunması Anayasa'da düzenlenmiş temel bir hak olarak belirtilmektedir.
Türkiye, kişisel verilerin izinsiz paylaşıldığı, yasal olmayan dinleme ve izlemelerle, özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği bir ülke durumundadır.
İnsanlar telefonda, işte ve evde dinlenildikleri; hastane, vergi, noter, telekomünikasyon ve benzeri resmî veyahut da özel veri işleyicileriyle muhatap olduklarında kendilerine ait kişisel bilgilerin kaydedildiği kuşkusuyla ve endişesiyle yaşamaktadır. Toplumda bir korku imparatorluğuna dönüşmüş olan bu durum hızlı bir şekilde onarılmalıdır.
Nitekim, Milliyetçi Hareket Partisi olarak seçim beyannamelerimize kişisel verilerin korunmasıyla ilgili; "Özel hayatın gizliliğini ihlal eden, yasal olmayan dinleme ve izlemeler ile bunların yayınlanmasını engelleyecek ve vatandaşların iletişim özgürlüğü ve özel hayatını gizliliğini teminat altına alacak koruyucu tedbirler alınmalı ve faillerin etkin cezai müeyyideye tabi tutulması sağlanmalıdır." şeklinde ifade edilmiştir. Bu tasarının yasalaşmasıyla ilgili anayasal bir zorunluluk yerine getirilirken bir taraftan da diğer kanunların uygulanması sırasında yaşanan sıkıntıların, tereddütlerin ve karmaşanın da son bulması hususunun da bir çerçeve düzenlemeye kavuşturulması beklenmektedir. Ancak, bu kanuna rağmen, kişisel bilgilerin korunmasının bugünkü anlayışla zor gözüktüğü de göz önünde bulundurulmadır. Zira, ülkemizde Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, siyasi partiler, siyasi parti liderleri, sendikacılar, gazeteciler, iş adamları yani toplumun bütün kesimleri özel hayatlarının ve özel bilgilerinin birileri tarafından servis edileceğinden korkmaktadır.
Sayın Bülent Arınç'a suikast iddiasıyla 2009 yılında başlatılan ve devletin çok gizli bilgilerinin bulunduğu Genelkurmaya ait Kozmik Oda'ya yani Seferberlik Tetkik Kuruluna girilerek yirmi beş gün süren arama yapılması sonucunda ülke için önemli birtakım bilgilere ulaşılmış, bu bilgilerin de yabancı servislere iletildiği iddia edilmişti. Şayet Sayın Arınç'la ilgili iddia edilen duruma rastlansaydı, iktidar olanlar yeri göğü birbirine katardı. Ancak, belge bulunmayınca, yıllar sonra, yapılan hukuksuzluğu eski yandaşı olan paralel yapının üzerine atarak, aldandıklarını belirtmekle kalmışlardır.
Muhalefet parti lideri ve milletvekillerine yapılan kaset operasyonlarına hiç sesi çıkmayan ve İnternet'e müdahale etmeyen iktidar, kendisine bazı iddiaların dokunacağını hissedince hemen yayın yasağı koydurmayı, Twitter, Facebook gibi sosyal medya sitelerini durdurmayı veya kapatmayı saatler içinde gerçekleştirmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanının Başbakanlığı dönemindeki kaset operasyonlarında "Bu özel hayattır." denildiğinde, "Neyi özel? Genel, genel!" diye bağırarak, daha sonra kendisi "Devletin kriptolu telefonları dinlendi." diyerek rahatsızlığını ifade etmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Devamla) - Buna benzer olayları çoğaltmak mümkündür.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Sayın Başkan, söz hakkı verin, diğerlerine verdiniz.
BAŞKAN - Sadece kadın milletvekillerimize pozitif ayrımcılık yaptım, onun dışında uzatma yapmadım arkadaşlar.
MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Devamla) - Peki.
Sözlerime burada son verirken hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)