| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 18.02.2016 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bizim önergemiz özel istihdam bürolarıyla ilgili ve bunların kadın yaşamına, kadın çalışma hayatına etkilerinin araştırılması aslında temel gerekçemiz. Bunu biraz ayrıntılandırmak istiyoruz.
Özel istihdam büroları bilindiği üzere Sanayi Devrimi'nin ardından dünyada yaşanan küreselleşme süreci, uluslararası artan rekabet ve hızla ilerleyen teknolojinin yanı sıra, pek çok ülkede ciddi boyutlara ulaşan işsizlik sorununu, iş gücü piyasalarını da zorlamış olup bunun neticesinde yeni istihdam türleri, yöntemleri dünyanın her yerinde oluşmuştur. Bunun sonucunda önceleri kamu denetimi altında istihdam birimleri oluşturulmuş ise de işsizlik sorunu gitgide arttıkça yeni yöntemler, yeni oluşumlar aranmaya başlanılmış ve neticesinde özel istihdam bürolarının kurulması ve işleyişi gündeme gelmiştir.
Esas itibarıyla özel istihdam bürolarının oluşumu, hükûmetlerin dünyanın neresinde olursa olsun, aynı zamanda Türkiye'de de işsizlik sorunuyla baş edemiyor olmaları ile sorumluluğu istihdam bürolarıyla bir anlamda kendi üzerlerinden atma gayreti olarak da ifade edilebilir. Nitekim istihdam sağlamak, devletin görev ve sorumluluklarının başında gelmektedir. Devletin bu sorumluluktan kurtulmak istemesine tekabül eden bu yasal düzenlemeyle iş güvencesi değil, esasen istihdam güvencesi sağlanmaktadır, bu hedeflenmektedir.
İşçinin emeğinin göz ardı edildiği ve sömürünün giderek artmasına yönelik bir düzenlemeyle karşı karşıya olduğumuzu öncelikle ifade etmek istiyorum. Örneğin, özel istihdam bürolarına verilen yetkiyle işverenler sadece çalıştırdıkları süreyle, sınırlı sorumlulukla, istediği zaman gereksinim duyduğu süreyle işçi çalıştırabilecektir. Düzenlemeyle 2003 yılında iş ve işçi bulma fonksiyonuyla devreye giren özel istihdam bürolarına yeni bir fonksiyon daha ekleniyor. Özel istihdam büroları, bizzat işçi istihdam edebilecek ve bunları gereksinim duyan işverenlere belirtilen koşullarda en fazla sekiz ay süreyle geçici olarak verebilecektir. Zaten düzenlemenin ilk gündeme geldiği 2003 yılında madde başlığı esasta "ödünç işçi"ydi. Nitekim tartışmaların ardından "geçici iş ilişkisi" şeklinde bir yeni tanımlama getirilmiştir. Yani bu tanımlamayla işçi alınır, satılır, ödünç verilir ancak hakları asla göz önüne alınmaz ve göz ardı edilir, emeği daha da kolay sömürülür bir hâle getirilmek istenir. İşçinin güvencesiz bir şekilde sömürüye maruz bırakıldığı bu uygulamayla esas olarak işverenlere gereksinim duyacakları, neredeyse her durumda ve sekiz ayı aşmayacak süre kadar geçici işçi çalıştırabilme hakkı verilmektedir. Tam zamanlı istihdamın yükleyeceği sorumluluklardan, yani tazminat, yıllık izin, engelli çalıştırma ve benzeri gibi zaruretlerden azade olacaklardır. Bununla, bu düzenlemeyle bu sağlanıyor. Ancak, bu uygulama tabii ki yeni değil, biraz önce de vurguladığım gibi, holdingler ve şirket toplulukları yanında benzer iş yapan işverenler arasında uygulanmak üzere düzenlenmiş yasal yetki var olduğu kadar, özel istihdam bürolarının eylemli olarak uyguladıkları kayıt dışı bir düzen olarak da mevcudiyetini koruyor. Ayrıca, düzenlemeler arasında işverenle kurulan geçici iş ilişkisinin devam edebileceği dört aylık, en fazla sekiz aylık süre bittiğinde veya daha önceden istihdamdan vazgeçildiğinde özel istihdam bürosunun işveren olarak işçiye karşı olan yükümlülükleri açık olarak düzenlenmemiştir. Nitekim, geçici iş ilişkisi kurulamadığında, erken sona erdiğinde, grev veya lokavt nedeniyle devam edemediğinde özel istihdam bürosunun işçiyle olan sözleşmeyi ne kadar süreyle devam ettireceği, ne kadar ücret vereceği konuları da bu düzenlemeler arasında yer almamaktadır.
Bu uygulama işçilerin tüm güvence ve haklarını yok sayarken, iki alan var ki denetimi çok zor olduğundan, gerçekten sömürüye oldukça açık bir alan oluşturuyor, o da mevsimlik tarım işçileri ve ev işçileri. Ev işçiliğinde de, mevsimlik tarım işçiliğinde de kadınların çok büyük oranda emeklerinin olduğu ve o alanda çalıştırıldıklarını da not etmek istiyorum.
Hükûmetin, AKP Hükûmetinin, Onuncu Kalkınma Planı ve 2014-2023 Ulusal İstihdam Stratejisi gibi politik belgelerinin kadın istihdamını kadının ailenin bir parçası olması yaklaşımıyla ele almış, kadını birey olarak, kendi kişilik hakları temelinde bir ele alma olmadığını önemle tekrar belirtmek istiyorum. Bu bakış açısıyla, özel istihdam büroları kadın istihdamının artırılması ve iş gücü piyasasının esnekleştirilmesinin yanı sıra, kadınlar için iş-aile yaşamını uyumlaştırma gerekçeleriyle ele alınmıştır yani öncelikle kadının sağlığı, güvencesi, istihdamı ve mutluluğu değil yine daha çok aile içinde bir birey olarak değerlendirildiği açıktır.
2003 yılında yasal mevzuata kavuşturulan özel istihdam bürolarının işçi kiralama yetkisi yeni bir yasa tasarısıyla düzenlenmek isteniyor. Ancak istihdam, devlet gibi kâr amacı gütmeyen bir kurum tarafından yerine getirilmesi gereken bir yükümlülük olması gerekirken iş gücü piyasasının özel sektöre teslim edilmesi emekçiler açısından büyük bir hak kaybına sebep olabilecektir. Özel istihdam bürolarıyla iş güvencesi değil istihdam güvencesi sağlandığını belirtmiştim ama bunu daha da açarsak insanlara iş güvencesi vermeyip esasında istihdam edilebilir gibi bir potansiyel içeriyor. Dolayısıyla iş bulmayı kişilerin kendi yeteneklerine ve tümüyle rekabetçi bir anlayışa bırakıyor. Mevcut iş gücü piyasasında eşitsiz bir durumda olan kadınlar bu durumdan kesinlikle daha da olumsuz bir şekilde etkilenmektedirler. Hele ki sendikalaşma oranının yüzde 10 gibi çok düşük olduğu, kadınların yüzde 47'sinin kayıtsız olarak çalıştığı düşünüldüğünde götürüleri çok daha büyük olacaktır. Geçici istihdam arttıkça güvenceli, kadrolu çalışma da giderek azalıyor. Kiralık işçi alan firmalar ya da kamu sektörü kadrolu çalışanlarını işten çıkarıyor. Almanya'da 2010 yılında yapılan bir araştırmaya göre, yeni istihdamın yüzde 53'ü geçici istihdam büroları tarafından yapılıyor ve geçici istihdamla şirketler kadrolu çalışanları işten çıkarmaktadır. Geçici istihdamla çalışanlar aynı işi yapıyor olsalar da daha düşük ücret almaktadırlar. KEİG raporuna göre İngiltere'de esnek çalışanlar aynı işi yapan tam zamanlı çalışanlara göre saat ücretinin sadece yüzde 68'ini alabilmektedir. Türkiye gibi zaten kadınların aynı işi yapan erkeklere göre çok daha düşük ücret aldığı ülkelerde, geçici esnek istihdam, ücretleri daha da düşürecektir ve kadının mağduriyetini daha da artıracaktır. Ayrıca, özel istihdam bürolarının, iddia edildiği gibi, başta söylediğimiz gibi çok yeni istihdam alanları da açmaktan uzaktır. Mevcut iş gücü piyasasındaki boşluklara, örneğin, askere giden çalışanın, doğum yaptığı için işten ayrılan kadının yerine istihdam edildiği için yeni bir istihdam alanı oluşturmuyor, geçici bir istihdam alanı oluşuyor ve işe dönmeyle o tekrar eskiye dönüyor. Dolayısıyla, istihdamın garantilendiğini söyleyemeyiz.
Yine bir diğer nokta, geçici istihdamın, esnek çalışmanın -başta kadınlar için- tercih edilebilir olduğu gerçeğiyle de yüz yüzeyiz. Evet, kadınlar, hayatlarının belirli dönemlerinde yarı zamanlı ya da esnek çalışma içinde olmak isteyebilirler ancak esnek çalışma, daha az çalışma saati ile mevcut tüm sosyal ve çalışma haklarının korunması olmadığı için yetersiz ücretlerle ek işe de itmektedir, bu da kadınları daha çok mağdur etmektedir.
Geçici işçilerle yapılan görüşmelerde, işçilerin tamamı, geçici istihdamı biraz daha seçeneksizlikten kabul ettiğini, yakın zamanda tam zamanlı bir işe geçme ümidini hep taşıdıklarını ortaya koymuştur. Bu nedenle, kadın istihdamının düşük olduğu, kadın işsizliğinin yüksek olduğu ülkemizde kadınlar için çok daha büyük bir baskı oluşacaktır.
Özel istihdam bürolarıyla getirilmek istenen, geçici istihdam, kiralık işçi uygulamalarına dair dünyada yapılan araştırmalarda işçilerin ve özellikle kadın işçilerin koşullarının büyük oranda gerilediği yönünde tespitler vardır. Dolayısıyla, özellikle sermaye kesimlerinin belirtiği üzere, istihdam artırıcı, iş yaşam uyumunu sağlayıcı olduğu iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır.
Sürem kalmadı ama sonuç olarak şunu belirtmek istiyorum: Türkiye'de kadın istihdamının durumu, cinsiyetçi iş bölümü ve kadınların omuzlarında olan bakım hizmetleri gibi yüklerin kamusal olarak karşılanması, mevcut...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayınız, açıyorum mikrofonunuzu.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
...sözleşmeli personel ve taşeron uygulamalarının sonuçlarını ve özel istihdam bürolarıyla kiralık işçiliğin yasallaşması durumunda emekçiler adına olası etkilerinin emekçiler, kadın örgütleri ve sendikaların katkılarıyla araştırılması için bir araştırma komisyonu kurulmasını önermekteyiz.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum, sağ olun. (HDP sıralarından alkışlar)