GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AKP Hükûmetinin hukuk dışı sıkıyönetim uygulamalarının can almaya, halkı mağdur etmeye devam ettiğine, Cizre'de cenazeler tahrip edilerek ve değişik illere dağıtılarak cenazeler üzerinden ailelere işkence etmenin insanlık dışı bir yaklaşım olduğuna, bütün bunlara rağmen örgüte katılım sayısının arttığına ve AKP'nin bu savaş uygulamalarından bir an önce vazgeçerek müzakere yöntemine başvurması gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:40
Tarih:17.02.2016

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, AKP Hükûmetinin hukuk dışı, yasa dışı bir şekilde uygulamış olduğu darbe hukuku ve sıkıyönetim uygulamaları can almaya, halkımızı mağdur etmeye devam ediyor. Sur'da 78'inci gününü dolduran, Cizre ve Silopi'de 66'ncı gününü dolduran sokağa çıkma yasakları uygulamaları sırasında, maalesef her gün yeni ölüm haberleri almaya devam ediyoruz. Bugüne kadar sadece ablukanın uygulandığı kentlerde 223 sivil yurttaş yaşamını yitirmiştir yani kimliği tespit edilen, yaşamını yitirmiş sivil yurttaş sayısı 223'tür. AKP Hükûmetinin savaş konseptini sahaya sürdüğü dönemdeki sivil kayıplarının sayısı ise 477'ye ulaşmıştır. Sadece son birkaç hafta içerisinde Cizre'deki vahşet bodrumlarında ve cehennem binalarında 145 yurttaş katledilmiş ve bu 145 yurttaşın yargısız infazıyla ilgili tek bir adli ya da idari soruşturma süreci devreye konmamıştır.

Bu uygulamalar devredeyken şimdi de Şırnak'ın İdil ilçesinde 2'nci gününü dolduran bir sokağa çıkma yasağı uygulamasıyla, bir darbe hukukuyla karşı karşıyayız. Vahim olanı şudur: Bütün toplum ve Parlamento bu darbe hukukunu kanıksar bir pozisyona gelmiştir. Yani, 12 Eylül Dönemi'nde bile görmediğimiz, aylarca süren sokağa çıkma yasakları sanki normalmiş, sanki meşruymuş gibi bir algı, giderek bütün Parlamentoda ve bütün toplumda kanıksanmış bir şekilde kabul edilmeye başlanmıştır. Bu son derece tehlikeli bir yaklaşımdır. Buna karşı, barıştan yana, demokrasiden yana olan bütün kamuoyunu buradan bir kez daha uyarmak istiyoruz.

Tabii, Cizre'de katledilen bu 145 yurttaşın bugüne kadar sadece 7'sinin cenazesi teşhis edilebilmiş Sayın Başkan. Cenazeler yandığı için, parçalandığı için 138 cenaze aradan geçen bunca süreye rağmen teşhis edilememiş. Teşhis işlemi sırasında ailelere her türlü eziyet ve işkencenin yol ve yöntemleri devreye konmuş durumda. Cenazeler 5 ile dağıtılmış, aileler il il gezerek çocuklarının, evlatlarının cenazelerini teşhis etme eziyetiyle karşı karşıya kalmış durumdalar. Birçoğu zaten tahrip olduğu için, DNA testleriyle ilgili numuneler alınmış ancak bu DNA testlerinin sonuçları da bilinçli bir şekilde zamana yayılmıştır. Bu insanlık dışı bir uygulamadır, ahlak dışı bir vahşet örneğidir. Cenazeler üzerinden bile ailelere, annelere eziyet etmek ancak bir darbeci...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum, sözlerinizi tamamlayınız Sayın Baluken.

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim tekrar.

Sayın Başkan, cenazelere eziyet etmek, işkence etmek, cenazeler üzerinden ailelere, annelere bu işkenceyi çektirmek insanlık dışı bir yaklaşımdır. Bu insanlık dışı yaklaşımı kınıyoruz. İnsanlığa karşı olan bu suçun tarih önünde, insanlık önünde mutlaka hesap vereceğini ifade etmek istiyoruz.

Diğer taraftan, bütün bu vahşet uygulamalarını "PKK'yi bitiriyoruz. Terörle etkin mücadele yürütüyoruz." yalanı üzerinden yürütüyorlar. Sayın Başkan, sadece son iki ay içerisinde Silopi'den 450 genç, bu vahşet uygulamalarından sonra, örgüte, PKK'ye katıldı. Son alt ay içerisinde tüm bölgeden örgüte katılım sayısı 4 binin üzerine ulaşmış durumda. Bu bilgileri bağımsız sivil toplum örgütleri de artık kamuoyuna açıklıyorlar. Yani, "PKK'yi bitiriyoruz." yalanı üzerinden yapılan bu vahşet uygulamaları da PKK'yi büyütme dışında hiçbir işe yaramıyor. AKP'nin bu savaş uygulamalarından bir an önce vazgeçmesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - ...demokratik, siyasi çözümü esas alan diyalog ve müzakere yöntemlerine başvurması gerektiğini ifade ediyorum.

Teşekkür ederim.