GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Manisa Milletvekili Özgür Özel'in sataşma nedeniyle yaptığı konuşması ile Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın yaptığı açıklaması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:39
Tarih:16.02.2016

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben burada bir zihniyetten bahsettim; 24 Anayasası'nın inkârı, asimilasyonu ve imhayı esas alan, Şark Islahat Planlarıyla bugüne kadar bu ülkede yaşanan pek çok soruna kaynaklık eden bir zihniyetten bahsettim. Burada kurucu değerlere ya da kendisinin, grup başkan vekilinin belirttiği gibi, cumhuriyetin kurucularına yönelik en küçük bir ithamım ya da hakaretim olmadı. Ha, ağır eleştirilerim var ama bu ülkedeki 78 milyonun tamamının hassasiyetlerini gözeten bir milletvekili olarak onlara hakaret etmeyi kendi siyasi anlayışıma, siyasi ahlakıma zül sayarım. Dolayısıyla bunu özellikle düzeltmek istiyorum.

Diğer taraftan, tabii, yani bu ülkenin tarihinde katliamlar olmuş mudur olmamış mıdır, bu sıradaki milletvekillerinden birçoğu biliyor. Biz özellikle 1925 Şeyh Sait Kıyamı'ndan, Ağrı Zilan sürecinden Dersim katliamına kadar; oradan tutun işte Çorum, Maraş, Sivas'a kadar, yaşanan bu hadiselere bakışımızı hep ifade ediyoruz. Siz, binlerce, on binlerce insanın yaşamını yitirdiği bu süreçleri bir katliam olarak değerlendirmeyebilirsiniz ama bunları kendi doğrularınız üzerinden bize dayatma ya da dikte ettirme anlayışına veya hakkına sahip değilsiniz.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Siz de değilsiniz.

İDRİS BALUKEN (Devamla) - Nitekim, şuna şaşırıyorum yani Başbakan Tayyip Erdoğan bu Meclis kürsüsünde "Dersim'de katliam yapıldı." derken hiçbirinizden ses çıkmıyor, HDP'li milletvekilleri söyleyince anormal bir savunma refleksi içerisine giriyorsunuz. Biz tabii ki tarihçi değiliz ve burada da tarihi tartıştırmıyoruz. Ama bu ülkenin gerçek demokrasisinin, kendi geçmişiyle doğru temelde bir yüzleşme, hakikatleri açığa çıkarma ve yapıcı bir şekilde bir çoğul demokrasiyi geliştirmekten geçtiğine inanıyoruz. Burada kürsüde ifade ederken de çıkıp da 78 milyonun tamamında bir rahatsızlık yaratalım, şöyle bir sinir uçlarına dokunalım, herkes bizden nefret etsin merakı içerisinde değiliz. Tam tersine, bazı hakikatlerin bu Meclis kürsüsünde özgürce tartışılması gerektiğini, geçmişle ilgili bazı şeylerin artık bu ülkenin tarihinde sağlıklı bir tartışma sürecine tabi tutulması gerektiğini söylüyoruz. Bunu söylemeye de devam edeceğiz. Yani siz inkâr edebilirsiniz ama biz 1924 Anayasası'nın ruhunun sonraki gelen darbe anayasalarıyla birlikte hâlen yaşatıldığına ve bu ülkeye, bu ülkenin halklarına yakışmadığına inanıyoruz. Bunu bir an önce değiştirip çoğul demokrasiyi esas alan; halkları, kimlikleri, inançları, dinleri bir tehlike olarak görmeyen, onların hakkını hukukunu bir toplumsal sözleşmeye kavuşturmaya çalışan bir anlayışın bir an önce yaşam bulması gerektiğini ifade ediyoruz. "AR-GE'yle ilgili getirdiğiniz yasa bir işe yaramıyor." derken tam da bunu ifade ediyoruz. Yani, bu temel sorunlarımızla ilgili birtakım ilerlemeler sağlamadan, demokrasiyle ilgili birtakım gelişmeler sağlamadan, bu ülkede çoğul tartışma kültürünü sokaktan üniversiteye kadar yaşamın bütün alanına nüfuz ettirmeden buraya AR-GE Yasası'nı getirseniz ne, getirmeseniz ne; söylemek istediğimiz budur.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)