| Konu: | Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 11.02.2016 |
ARZU ERDEM (İstanbul) - Tekrar teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, biraz önce konuşmamın sonunda bahsetmek istediğim konuyu burada tekrar kürsüde mutlaka telaffuz etmek istiyorum. Yüce Meclis çatısı altında telaffuz edilen ve benim tekrar etmek istemediğim bir kelimeye karşılık son sözlerimi söylemek istiyorum: Etnik kimlik üzerinden siyaset yapılmaz. Bin yıllık kardeşliğimizi kimse bozamaz. Burası Türkiye'dir, dilimiz Türkçedir, bayrağımız beyaz ay yıldızlı al bayraktır ve bu vatan üzerinde yaşayan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve Türk'tür. Ne mutlu Türküm diyene!
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılamasına Dair Kanun Tasarısı'nın 13'üncü maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz AR-GE faaliyetlerinin desteklenmesi hakkındaki kanun tasarısını genel olarak müspet karşılamaktayız. Ancak bazı konularda aynı fikirde değiliz. Milliyetçi Hareket Partisi, aziz milletimizin menfaatlerini ilgilendiren her konuya destek vermiştir ve vermeye devam edecektir. Bu tasarı ile ilgili de desteğini ve emeğini ortaya koymuştur. Ve belirtmek istiyorum ki emek veren netice almak ister.
Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi ve ekonomik olarak bağımsız bir millî devlet olabilmesinin yolu araştırma, geliştirmeden geçmektedir. Üreten bir toplum olmak için AR-GE'ye dayalı ekonomi politikalarının uygulanması gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, AR-GE kelimesi, son zamanlarda sıkça kullanılmaktadır ülkemizde, ancak farklı yorumlanmaktadır. Kimilerine göre AR-GE yeni bir ürün üretmektir, kimilerine göre ise bilimsel çalışmalar yapmaktır. AR-GE kavramı devlet düzeyinde sahiplenilmesi gereken bir kavramdır ve gelecekte var olmak için gerek devlet olarak gerek kurum olarak gerek birey olarak AR-GE'ye gereken ehemmiyeti vermeliyiz. Unutmamalıyız ki teknolojisini kendisi geliştiremeyen ülkeler millî olamazlar.
AR-GE reform paketi olarak adlandırdığınız bu tasarı aslında bir reform içermemektedir çünkü daha önce de belirttiğim gibi, konulmuş olan bu hedeflerin inandırıcılığı bir tartışma konusudur. İktidarınız süresince yapamadığınız, hatta koymuş olduğunuz hedeflerin yanına dahi yaklaşamadığınız bir süreci hep birlikte yaşadık. Çocuklarımızın motivasyonunu artırmak için "Hedeflerinizi yüksek koyun." deriz, "Hayalleriniz büyük olsun." deriz. Lakin, devlet hayallerle yönetilemez. Gerçekçi, ulaşılabilir, aziz Türk milletini yanıltmayacak hedefler konulmalı ve o hedeflere ulaşmak için yine gerçekçi çalışmalar yapılmalıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak her zaman bizlerin asli görevi ülkemizin, milletimizin refah seviyesini yükseltmektir demekteyiz, hatta görevden ziyade boynumuzun borcudur diyoruz. Ancak tasarıya baktığımızda, gelişmiş ülkelerle rekabete girmek için tasarı yeterli değildir çünkü iktidar partisi bugüne kadar gerçekleştiremediği hedeflerle yüzleşmekten kaçınmakta ve öngördüğü hedeflere ulaşmak için yapısal bir reform planlayamamaktadır.
Değerli milletvekilleri, bir taraftan AR-GE konusunda gelişmiş ülkelere yetişme gayreti içerisinde olan bir iktidar, diğer taraftan işsizlikten kendisini yakan gencecik bir insanın dramı. Birçok konuda olduğu gibi sorunlar dağ gibi, çözümler ise hep hayalî. Umut bol, söz bol; buna karşılık, verilen sözler neticesinde umutlarıyla oynanan insanların çaresizlikleri ise gün gibi ortada.
Yerine getirilmeyen sözlerin en çarpıcı örneği de bir başka bakanın verdiği sözün diğer bakan tarafından yere düşürülmesidir. Bunlar hepimizin ve en başta aziz milletimizin hafızalarında elbette.
Kul hakkına girmemek için inanmadığınız sözleri söylemeyin, başaramayacağınız işlere girişmeyin, yapamayacağınız iş için kimseye söz vermeyin; sadece yerine getirebileceğiniz şeyler için söz verin diyorum, saygılarımı sunuyorum.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)