| Konu: | HDP Grubunun soru, araştırma ve genel görüşme önergelerinin Meclis Başkanlığınca iade edilmesiyle ilgili bir işlem yapmamasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 10.02.2016 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; esasen sizin yönetiminize ilişkin herhangi bir problem yok, bu çerçevede 63'e göre bir usul tartışması açılması manasız. İç Tüzük'ün 67'nci maddesine göre, Sayın Başkan kendisine gelen, Meclise intikal eden önergelere ilişkin bir düzenleme yetkisine sahip, bu yetkisini de kullanmış. Bu yetkisini sistematik bir şekilde HDP'nin önergelerine karşı kullandığı iddiası boşlukta bir iddiadır çünkü her gün sizin önergelerinizi burada dinliyoruz, her gün dinliyoruz Sayın Baluken, her gün burada sizin önergeleriniz üzerine tartışıyoruz. Dolayısıyla iddianız ile Meclisin her günkü zabıtları ve gündemi çelişiyor.
İkincisi: Egemenlik kayıtsız şartsız milletin. Elbette milletin ve burada Meclis o millet iradesini temsil ediyor ama bu şu anlama gelmiyor: Aklımıza estiği gibi davranırız, aklımıza estiği gibi burada uygulamalar yaparız. Öyleyse Anayasa niye var, İç Tüzük niye var, yasalar niçin var?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Söylenenlerin hangisi Anayasa'ya aykırı?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Yasalar bir irade kullanılırken kim kullanırsa kullansın o iradenin nasıl şekilleneceğine ilişkin kuralları gösterir, elbette kurallar olacak. Eğer son zamanlarda sizin önergelerinize ilişkin bir problemin ortaya çıktığını düşünüyorsanız bunu biraz da Meclisteki dilinize, önergelerinizin içeriğine, burada kullandığınız üsluba ilişkin bir problem var mı diye düşünmeniz uygun olur. Şimdi gelip buraya "AKP'nin dayattığı savaş konsepti..." diye başlarsanız bir kere ben bunu şiddetle reddederim, bunu bir eleştiri olarak da görmem. Çünkü, bu açıktan açığa, sanki PKK' ile AK PARTİ karşılıklı siyasi rekabet içerisinde "Ey AK PARTİ'ye karşı olan muhalifler, siz de safınızı belirleyin." diyen bir çağrıdır. Burada açıkça yaşanan, terör örgütünün bu millete Kürt'üyle, Türk'üyle meydan okumasıdır ve bu meydan okumaya karşı bu devlet elbette cevap verecektir. Ne adına? Millet adına. Cevap veren bu devlet, sizin de çeşitli suçlamalarınızla karşılaşan bu devlet sizin de bir parçası olduğunuz, burada temsil ettiğiniz devlettir. O bakımdan benim HDP'ye tavsiyem -birbirimize tavsiyelerde bulunuyoruz ya- kendinizi o çukurların arkasına atmayın. Türkiye'nin başka yerlerine de açılın, söylediğiniz sözler milyonlarca insan tarafından nasıl anlaşılıyor, lütfen buna da biraz dikkat edin Türkiyelileşme iddianız hâlen varit ise, geçerli ise.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)