GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılı'ya geçmiş olsun dilediğinde bulunduğuna, AKP Hükûmetinin sahaya sürmüş olduğu savaş konseptinin can almaya devam ettiğine, çatışmalarda yaşamını yitiren bütün yurttaşlara Allah'tan rahmet dilediğine, Cizre'de bazı binalarda mahsur kalan yaralıların bir an önce hastanelere nakledilmesi gerektiğine ve 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı'nda yapılan katliamı 4'üncü ayında bir kez daha lanetlediğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:37
Tarih:10.02.2016

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Ben de öncelikle, geçirmiş olduğunuz rahatsızlıktan dolayı bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi grubumuz adına iletmek istiyorum. Hayırlı şifalar diliyorum.

BAŞKAN - Çok teşekkür ederim, sağ olun.

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, müzakere masasının devrilmesiyle birlikte AKP Hükûmetinin sahaya sürmüş olduğu savaş konsepti maalesef can almaya devam ediyor. Gün geçmiyor ki yüreğimizi yakan ölüm haberlerini almayalım, gün geçmiyor ki bu ülkenin dört bir tarafında yaşaması gereken, ailelerinin yanında olması gereken genç insanlarımızın cenazelerini kaldırma durumunda kalmayalım. Ben HDP'nin, Halkların Demokratik Partisinin ayrım yapmadan, sahaya sürülen bu savaş konseptinden dolayı yaşanan bu çatışmalarda yaşamını yitiren bütün yurttaşlarımıza buradan Allah'tan rahmet, ailelerine de başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum.

Tabii, bu savaş konseptiyle ilgili son derece önemli trajediler yaşanıyor. Birkaç gündür burada, Meclis Genel Kurulunda da özellikle Cizre ve Sur'daki duruma dikkat çekmeye çalışıyoruz. Cizre'de maalesef, insanlığı katleden büyük trajedilere bugün bir yenisi daha eklendi. 2 bodrum katıyla ilgili mevcut durum henüz netleşmemişken bugün Cizre'den bize ulaşan yaralı bir yurttaş, bir başka binada 45 kişinin mahsur kaldığını ve hastaneye nakledilmeyi beklediğini ifade etti. Ancak o binaya yapılan bombalamalar sonucunda orada bulunan 20 yurttaşın yaşamını yitirdiğini, 25 yurttaşın da hem 112 hem 155'i arayarak hastaneye nâkil taleplerini ilettiğini ifade etti. Bu nakil taleplerine rağmen, kendileriyle kurmaya çalıştığımız irtibatlarda hâlâ binanın kuşatma altında olduğu ve ağır bir ateş altında olduğu bilgisi bize ulaştı. Tabii, son derece endişeliyiz, kaygımız büyük.

Ben burada, Meclis tutanaklarına geçsin diye de, şu anda orada sağ olduğundan emin olduğumuz ve hastaneye nakletme iradesini devlet yetkililerine aktaran, bunu kayıt altında tutan bu yurttaşlarımızın ismini paylaşmak istiyorum: Derya Koç -ki bizim, HDP Milas İlçe Eş Başkanımızdır- Fatma Demir, Lokman Bilgiç, Murat Keskin, Sinan Kaya, İbrahim İverendi, Fırat Malgaz, Orhan Tunç, Meryem Akyol, Mürsel Dalmış, Star Öztürk, Murat Tunç, Abdulselam Turgut, Emek Aydın, Mesut Özer, Abdullah Özgür, Agit Aydın, Barış Ağadır, Sahip Edip ve soyadını yazamadığımız Ferhat adındaki bir yurttaşımız şu anda o bahsetmiş olduğumuz binada hastaneye nakledilmeyi bekliyorlar.

Sayın Başkan, bir hukuk devletinin, evrensel kriterlerle kendisini bağlamış bir sosyal devletin yapması gereken şudur: Hastaneye nakledilmeyi, bu iradeyi kendisine iletmiş olan yurttaşları oradan sağlıklı bir şekilde alır, hastaneye nakleder, tıbbi bakıma ihtiyacı olanlara gerekli tıbbi müdahaleyi yapar. Orada hukuki açıdan, devlet açısından sıkıntılı durumu olan vatandaşlar varsa da onlarla ilgili adli tahkikatını yürütür.

Maalesef, her iki bodrum vahşetinde bu yapılması gerekenler şu saate kadar yapılmamıştı. Umarız ki bize iletilen bu üçüncü trajediyle ilgili kötü bir sonuçla karşılaşmayız. Buradan telefonlarımıza çıkmayan Hükûmet ve devlet yetkililerine de oradaki ateşi bir an önce durdurup bu yurttaşların hastaneye nakilleriyle ilgili süreci işletmelerini beklediğimizi ifade etmek istiyorum.

Diğer taraftan, Sayın Başkan, biliyorsunuz, 2015 yılının Ekim ayının 10'uncu gününde "Barış istiyoruz." şiarıyla Ankara'daki Sıhhiye istasyon meydanında toplanmak için bir araya gelen yüz binlerce yurttaşımıza yönelik IŞİD'li çeteler tarafından -ki devlet içerisindeki yetersizlikler, ihmaller ya da kasıtlar neticesinde hazırlanan zemin doğrultusunda- çok alçakça, vahşice bir saldırı gerçekleşmişti ve 101 yurttaşımız yaşamını yitirmiş, 400'den fazla yurttaşımız da yaralanmıştı. Bugün 4'üncü ayında anıyoruz. Yaralı yakınları ve hayatını yitirmiş olan yurttaşlarımızın yakınları bugün yine Ankara Garı'nın önünde anmayı yaptılar. Biz bir kez daha bu katliamı lanetliyor, bu katliamın arka planıyla ilgili etkin soruşturma süreçlerinin hızla yürütülerek tekrar böylesi katliamlarla yüz yüze kalmamamız gerektiği çağrısını buradan vurgulamak istiyorum.

Teşekkür ederim.