| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 09.02.2016 |
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, saatler önce Cizre'de şehit olan iki kardeşimiz için rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Ayrıca bu vatan için canlarını feda eden şehitlerimize rahmet diliyor, gazilerimize de minnet ve şükranlarımı arz ediyorum.
HDP grup başkan vekilinin vermiş olduğu Meclis araştırması önergesi üzerinde aleyhte söz almış bulunmaktayım. Aleyhte olmamın sebebi, HDP, Meclisi çalıştırmama üzerine, hayalî araştırma önergeleriyle açıldığı günden bugüne kadar her gün oyalayarak devam ediyor.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Hadi ya!
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Her gün oyalayarak devam ediyor, AK PARTİ'nin yapmış olduğu hizmetleri gölgelemek istiyor; ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisinin televizyondan gösterdiği süreç içerisinde, özellikle ajitasyonlarla, algı operasyonlarıyla toplumda bilgi kirliliğine sebebiyet veriyor.
Maalesef üzülerek söylüyorum, HDP yandaşları kendileri çalıp kendileri oynamak istiyorlar, algı operasyonlarıyla da halkın birlik ve beraberliğini bozmak istiyorlar; vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüyle ilgili yandaşlık etmek istiyorlar gibi algılıyorum. Bu konuların bu kadar ön plana çıkmasının altında da, özellikle Cizre'deki hadisenin ön plana çıkmasının altında da yine bir algı operasyonu.
Kendileri de anlattılar sayın vekilin, 30 Ocak günü HDP milletvekilleri, devletin kaymakamı, görevliler hep beraber orada tam sekiz saatlik bir mesai harcadılar. Bu sekiz saatlik mesainin içerisinde görüşmeler oldu. Buraya ambulanslar gitti, ayrıca 10 tane ambulans, helikopter uçak, ayrıca ambulans uçak, ayrıca Cizre'den ve Şırnak'tan 2 tane hasta taşıma aracı gitti, ayrıca SES Sendikasından gönüllü vatandaşlar gitti. Görüşmeler oldu -görüşmeler de başından sonuna kadar kayıtlı zaten, tarihte bir gün bunları göreceğiz- bu görüşmelerin hepsinde başlangıçta çıkmak istenmedi. Daha sonra dediler ki: "O zaman yaralılar çıksın." Ta 150-200 metreye kadar yanaşıldı, yine çıkılmadı, en sonunda orada bir senaryoyla bombalar patladı. Ben senaryo olduğu, algı operasyonu olduğu için söylüyorum. Bombalar patladı, şunlar, bunlar... Oysaki o sırada insansız hava aracıyla... Ve her türlü kayıtlar ortada ama kapalı odada. Şimdi ben burada, içinizde bağırsam, "İmdat, ben ölüyorum, susuz kalıyorum, yanıyorum." desem, dışarıdakiler görmezlerse ne algılarız?
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Ya, cenaze taşınıyor, cenaze. Ne algısı? Ne diyorsun? Ayıp, ayıp ya!
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Efendim, çatışmalar sırasında -biraz evvel söyledim- canlarımız şehit oldu, tabii ki ölenler olacak çatışmalarda, sen bununla ilgili istersen... Ben ülkemi evim gibi görüyorum. Evimizi ve çocuklarımızı hepimiz... Çocuklarımızdan bir tanesi camımızı kırsa ne yaparız? "Oğlum, yapma, eyleme." deriz, camımızı takarız, yoksa soğuktan donacağız. İki saat sonra kapıyı kırsa ne yapacağız?
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - E, sonra da öldüreceksin anlaşılan.
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Daha yüksek sesle diyeceğiz ki: "Oğlum, oğlum, yapma, bundan hepimiz zarar görüyoruz." Aradan biraz daha geçse, üç saat sonra da mutfakta yangın çıkarsa ne yapacağız? Gideceğiz, yapacağımız tek şey, yangını söndüreceğiz, sonra da oğluna diyeceksin ki: Oğlum, bu evi terk et...
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Hadi ya!
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Ne anlatıyorsun?
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - ...veya kolundan tutacağım, götüreceğim, hapishaneye attıracağım, adliyeye teslim edeceğim; tek yolu bu.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Ama öldürmeyeceğiz.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ama öldüreceksin değil mi?
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Onun için evimize sahip çıkmak durumundayız...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Baştan öldürerek mi?
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - ...onun için evimize iyi bakmak durumundayız, onun için birilerine çanak tutmamak da durumundayız.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Senin çocukların için çok üzülüyorum ya.
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Ben soruyorum birilerine, önerge veren sevgili arkadaşımıza soruyorum: Çukurların o ilçelerde ne işi var? Sur'da ne işi var, Cizre'de ne işi var, Silopi'de ne işi var?
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - İşte siz insanları öldürdüğünüz için açıyorlar?
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Barikatların ne işi var? Bunları ben mi yaptım, Hükûmet mi yaptı, AK PARTİ Hükûmeti mi yaptı, devlet mi yaptı? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Yani, bunları konuşurken, burada konuşurken kolay; bunları kimlerin yaptığını da bilmek, burada söylemek zorundayız.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Göz yumdunuz, yol verdiniz. Niye baştan mâni olmadınız?
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Onun için, orada ambulanslar -olay orada kalmıştı- gidecek, en sonunda 2 tane gönüllü SES Sendikasından, 2 tane de belediyeden şahıs gönüllü olarak gitmek isterler. Bir saat konuşulur, bir saat sonra "Can güvenliğimiz yok." diye giderler ve tam sekiz saat, saat yedi buçuktan saat 15.30'a kadar orada kalırlar ve bir türlü çözülemez.
Bu benim kanaatimdir, grubumun da değil, benim kanaatimdir; ben şöyle düşünüyorum: Birileri senaryo yazıyorlar. Orada birilerini susuzluktan öldürüyorlar, açlıktan öldürüyorlar veya birilerini bilerek öldürüyorlar. Onların suçunu Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenlik güçlerinin üzerine yüklemektir. Başka şekilde...
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Yazıklar olsun be, yazıklar olsun!
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Ben de böyle düşünüyorum; siz düşünüyorsunuz, ben de böyle düşünüyorum diyorum.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Bizler düşünce göremiyoruz, üzgünüm.
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Onun için, burada, ben, özellikle...
MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Burası bir düşünce kulübü değil, hakikatleri dile getirelim.
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Özellikle Hükûmetin bu olayla ilgili elinden geleni yaptığını görüyoruz. Özellikle, Hükûmet, oradan çıkan insanlarımızın evlere yerleştirilmesi, her türlü yardım, ev kirası verilmesi, gıda yardımı... Her türlü yatırımı yapıyoruz, yardım ediyoruz; yetmedi, bunlarla ilgili taahhüdümüz var, yarın masraflarıyla, şunlarıyla, zararlarıyla da mutlaka ve mutlaka her türlü Hükûmetimiz destek verecektir.
Bu vatan bizim vatanımız, bu topraklar bizim topraklarımız, hepimizin. Ayrı gayrımız yok. Ben dedim ya, ben burayı ailem olarak görüyorum. Bu ailenin çocuklarının da, herkesin...
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Biz senin ailen falan değiliz.
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Ben ailem olarak...
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Biz kabul etmiyoruz.
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Siz görmeyebilirsiniz ama ben ailem olarak görüyorum, herkesi kardeşim olarak görüyorum ve onun için de bu konuda...
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Bizi öldürüp ailemiz olamazsın sen.
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - ...ülkeyi bölmek, parçalamak isteyenlerle ilgili her ülkenin refleksleri vardır. Fransa'da hadiseler oldu, refleksi yok muydu?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sizin yakmak gibi bir refleksiniz var.
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Bütün askerî birliklerini meydanlara döktüler, yetmedi. Her gün televizyonlarda görüyoruz; Amerika'sında, Almanya'sında sorgulama bile yok. Sokağa... Ben böyle bir şey olsun istemiyorum, onu da peşin söyleyeyim.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Refleks mi diyorsun?
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Bundan yana değilim, Bundan yana değilim.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Bir tane vatandaşı oradan çıkarabildiniz mi? Bir tane vatandaş var mı oradan çıkardığınız?
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Neticede şu noktaya gelmek istiyorum değerli arkadaşlar: Tabii ki buradaki arkadaşlarımız bunlarla mesajlar vermek isteyecekler, Türkiye'de bilgi kirliliğiyle, müfteri laflarla insanları yönlendirmeye çalışacaklar ama ben herkese diyorum, bu ülkenin birliğe, beraberliğe ihtiyacı var. Biz AK PARTİ olarak ülkemizin birliği ve beraberliği, vatandaşlarımızın sağlığı, güvenliği için, normal vatandaşların sağlığı ve güvenliği için elimizden geleni yapacağız.
Biz, birilerinin insanları dağlara götürüp çadırlarda sabahlara kadar işkence çektirdiklerini biliyoruz; biz, birilerinin para topladığını biliyoruz; biz, birilerinin, sanki devlet, güvenlik güçleri yok gibi kontrollere kalkıştıklarını görüyoruz. Hiçbir rejim bunları kabul etmez değerli arkadaşlar, hiç kimse kabul etmez!
Onun için, ben sözlerimi de fazla uzatmadan, bu önergenin aleyhinde olduğumu ifade ediyorum, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)