GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Suç Gelirlerinin Aklanması, Araştırılması, El Konulması, Müsaderesi ve Terörizmin Finansmanına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:35
Tarih:29.01.2016

HDP GRUBU ADINA MİZGİN IRGAT (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında konuşmama başlamadan önce, fakültede öğrendiklerimin, öğrenciyken kitaplarda öğretilenlerin, okutulanların sadece kitaplarda kaldığını, gerçekle örtüşmediğini çok net gördüm.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Aldıkaçtı'yı okumuşsundur.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Ya, cevap vermezseniz sevinirim.

Bir dinleme tahammülü lütfen yani hepimizin bir olgunluğu var. Siz bu Meclisi tahrik etmekten başka bir şey bilmiyorsunuz, sizi tanıyorum. Lütfen dinleyiniz.

İnsan onuru ve hakikati bilme noktasında gerçekten bence birbirimizi dinlememiz gerekiyor. Yasama faaliyetini yapan bu Meclis 550 kişi adına... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Hatibi dinleyelim arkadaşlar.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Yani dinlemeyecekseniz konuşmayayım.

Başkanım...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen.

Buyurun siz konuşun Sayın Irgat.

Sayın milletvekilleri, lütfen hatibin insicamını bozmayalım.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Yani, farkındayız, gerçekten buradaki yapılan faaliyetlerin, tamamen bir görüntüden ibaret olduğunun çok net farkındayız zaten, bu konuda hiçbir tereddüdümüz yok. Yani şu an yaşanılanlarla yasama faaliyeti yürüttüğünü iddia eden Parlamentonun zaten uyuşmadığı çok net ortada. Yani ben de biraz burada bu hakikati anlatmaya çalışıyorum.

İnsan hakları noktasında hakikati bilme hakkı da bir hak olarak sayılmıştır. Maalesef şu anda Parlamentoda konuşulanların, yapılanların, dile gelenlerin hiçbiri hakikati yansıtmamaktadır.

Bugün burada grubumuzun bir önergesi reddedildi. Neydi önergemiz? Hasta tutsaklar ve tutuklu mahkûmlarla ilgiliydi. Maalesef burada, 282'si ağır, 720'si hasta olmak üzere hasta tutsaklarla ilgili bir önerge sunuldu. Burada...

ABDULKADİR AKGÜL (Yozgat) - "Tutsak" diye bir şey yok.

MUHAMMET BALTA (Trabzon) - "Tutsak" ne? Tutuklu yani, tutuklu.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Politik tutsaklardan bahsediyorum, politik.

MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Tutuklu, tutuklu; "tutsak" değil, suçlu.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Bu ülke, Strazburg'da çıkan raporlara göre, Rusya'dan sonra Türkiye ikinci sırada yer alıyor. Hangi noktada yer alıyor? İnsan hakları noktasında, basın üzerindeki baskılar ve şiddeti tırmandıran politikaları nedeniyle Rusya'dan sonra geliyoruz. Bu, herhâlde tesadüfi bir rapor değildir, bu, benim raporum da değildir, Strazburg'dan açıklanan resmî bir rapordur. Bu raporu neden aldık, Türkiye bu raporu neden aldı, biz neden ikinci sıradayız? Bütün bunlar, yaşanan gerçekliklerle, şiddetlerle ilgili.

Kadına karşı şiddete ilişkin sözleşmeye rağmen bu ülkede kadına şiddet, kadın katliamı bitmedi. On üç yıllık AKP iktidarında ekonomiden hukuka, basın özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne değin tüm maddelere baktığımızda hepsinin altında ihlali göreceksiniz. Hepsiyle ilgili Türkiye mahkûmiyet kararı almıştır ve biz de diyoruz ki: Türkiye bu sıralamanın gerisine düşsün. Türkiye özelde...

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Biz burada başörtülü şekilde oturuyorsak bu, AK PARTİ'nin başarısıdır.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Hayır, hayır, hiç ilgisi yok.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - O sıralamanın gerisine düştük. 1990'lı yıllardaki mahkûmiyet kararları yok Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Çoğunluğun iktidarını burada dayatamazsınız. Burada herkes, burada... Türkiye mozaiğinin temsilcileri buradadır.

Ve burada AKP iktidarı, on üç yıldır çok iyi şeyler yaptığını iddia ediyor, süslü önergelerle çok iyi şeyler yaptığını söylüyor ama altından ne çıkıyor? Altından şiddet, baskı ve müebbet hapis cezasıyla yargılanan gazeteciler çıkıyor, ölü çocuklar çıkıyor, katledilen kadınlar çıkıyor. Dolayısıyla da hepimizin, hepimizin ama genetik kodlarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Bunu bütün partiler için söylüyorum.

ABDULKADİR AKGÜL (Yozgat) - İlk önce sen değiştir.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Burada yer alan bütün partilerin bu genetik kodlarından kurtularak...

MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Siz değiştirin, biz genetik kodlarımıza razıyız.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - ...kurtularak ama kurtularak yasama faaliyetine o şekilde bakması gerekiyor. Hakikati hepimizin bilmek ve buna göre faaliyet yürütmek zorunluluğumuz var.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Hitler de genetik kodları değiştirmekle işe başladı.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Hakikate göre baktığımızda ise bu ülkede AKP, hiçbir sorunun çözüm adresi olamamıştır. Sorunlarımız çözülmüş olsaydı bugün ikinci sırada yer alıyor olmayacaktık.

Şimdi, hasta tutsakları konuşurken, aslında tüm cezaevlerini gezen bir avukat olarak hem de şu anda vekil olarak maalesef cezaevlerini ziyaret etmemiz gerekirken en normal hakkımızı dahi kullanamıyoruz, avukatken gidebildiğim cezaevlerine vekil olduktan sonra gidemiyorum. Dolayısıyla da bu ülkenin cezaevleri, bu ülkenin hapishaneleri, politik tutukluların bulunduğu cezaevleri sorunludur. Bu insanlar duvarın arkasında ne yaşıyor, o duvarın arkasında neler var, hiç merak ettiniz mi? Hiçbir gün hiçbiriniz, o mapushanelerde neler yaşanıyor, nasıl bir hikâye var, o insanlar orada neleri üretiyor, merak ettiniz mi? Hep birlikte o cezaevlerine gidip araştırma yapalım dedik ama reddettiniz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Niye girdiklerini merak ettiniz mi siz?

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Hiç fark etmez. Bu dünyada politik düşüncelerinden dolayı oradalar ve maalesef AKP iktidarı döneminde yürütülen militarist politikalar nedeniyle orada da çok ciddi hak ihlalleriyle karşılaşmaktadırlar.

Bu ülkenin cezaevleri tarihine baktığımızda, gerçekten bugün burada yasama faaliyeti boyunca anlatamayacağımız hak ihlalleriyle dolu. Mesela İmralı Adası'na bakalım; İmralı Cezaevi -bugün bahsediliyor ya "En iyi bakılan yer." diye- 1999'dan 2009 tarihine kadar 2'nci derece kara, deniz, hava askerî yasak bölge ilan edilerek Başbakanlığa bağlı bir kriz yönetimince yönetildi yıllarca, askerî bir bölge, ardından gelen raporların baskısı sonucu 2009'da yapılan değişiklikle F tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumuna dönüştürüldü. Ardından, CPT ve benzeri raporlardan sonra oraya 5 hükümlü nakledildi ve bir gün ansızın, ocak ayında 2 hükümlünün Silivri Cezaevine nakledildiğini öğrendik. Apar topar, gece yarısı, hiçbir eşyasını toplamadan, hiçbir yazdığı kitabı, şiiri, notunu alamadan Silivri Cezaevine gönderildi.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Cezaevinde ne eşyası?

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Silivri Cezaevinde avukatlarıyla görüştürülmedi, avukatlarıyla yapılan görüşmeler kısıtlandı, âdeta İmralı Cezaevinde uygulanan olağanüstü hâl, Silivri'de de devam ettirildi. Dolayısıyla da orada bahsettiğiniz kişi, şu an Napoli'den fahri hemşehrilik alan bir kişi, Sayın Öcalan.

Dolayısıyla da demek ki bizler siyasi, politik tutuklularla ilgili, hükümlülerle ilgili ve diğer adli tutuklularla da ilgili gerçek bir demokratik cezaevi standartlarını yaratamadık. Cezaevlerini kapatalım derken her gün yeni cezaevlerini açmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla da biz, çocuk tutuklularla ilgili, özellikle Şakran'da, İzmir'de yaşanan olaylardan sonra cezaevlerinin, tutukevlerinin suçu önleme noktasında bir engel olmadığını çok net gördük. Suçluluğu önlemenin yolu cezaevlerini açmak değildir ya da kendi tabirinizle, terörle ilgili yakalananları ki biz bunlara "politik tutsak" diyoruz...

MURAT BAYBATUR (Manisa) - Hep öyle diyorsunuz, elinde silah var.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Bunlar düşüncelerinden dolayı oradalar, cezaevlerine atmakla düşüncelerine pranga vuramazsınız.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sen kimin Parlamentosundasın, sen de mi tutsaksın?

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Düşünceye hiçbir güç, pranga vuramamıştır.

MURAT BAYBATUR (Manisa) - Vurmuyoruz ki ayaklarına, ellerine vuruyoruz biz prangaları.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Dolayısıyla da biz cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin bir an önce değiştirilmesini ve Türkiye'nin, ikinci sırasını gerilere doğru atmak üzere adımlar atması gerektiğini düşünüyoruz.

Az önce geçen 3'üncü maddede, konuşma fırsatı bulamadığımız bir maddeydi aslında bu, hükümlülerin nakliyle ilgili konuşmayı yapmak üzere ben söz almıştım ve bu şekilde burada konuşmam gerekti. Dolayısıyla da, şu anda hepinizin "klişe" dediği ama yaşam kadar, şu an bizler kadar gerçek olan, 26 vatandaşın bir bodrumda şu an hâlâ hastaneye yetiştirilememiş olmasıdır.

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Ambulansları kurşunlamasanız yetişeceklerdi.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Bir yerde bir suç varsa o suçluyu alırsınız, gözaltına alırsınız, hastaneye götürürsünüz; savcı, sorgusuna girer, ya tutuklar ya da serbest bırakır. Bir coğrafyanın etrafına sınır... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Ambulansları kurşunlamasanız ambulanslar oraya gider, onları alır.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Ambulanslar oraya giremiyorlar.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Beni dinleyin... Beni dinleyin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Bir coğrafyanın etrafına sınır çizerek bütün toplumu "sıkıyönetim" adı altında ablukaya alarak o yeri...

MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Öyle bir şey yok. Sadece teröristlerin etrafını sarıyor, hukukun gereği yerine getiriliyor.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Hayır, gerçek bu değil. Ya, bu, sizin ezberlediğiniz bir şey.

BAŞKAN - Sayın Irgat, süreniz dolmuştur.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Bakın, bu insanlar...

MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Vatan hainleri mi?

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Bu insanlar hayatını kaybedecek...

BAŞKAN - Sayın Irgat, süreniz dolmuştur.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - ...Türkiye birinci sıraya yükselecek ama gerçekler değişmeyecektir.

BAŞKAN - Sayın Irgat...

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Teröriste "politik tutsak" diyenin hiçbir inandırıcılığı yoktur bu kürsüde.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Bu ülkede Kürtlerin varlığını...

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sadece teröristlerin varlığına karşı... Terörle ve teröristle mücadele.

MİZGİN IRGAT (Devamla) - Kürtlerin kendi onurları adına yürüttüğü haklı mücadeleyi hiç kimse bastıramayacak, hiç kimse. Hiç kimse bu mücadeleye engel olamayacaktır.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)