| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 28.01.2016 |
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanunun 32'nci maddesinde Çanakkale'mizi ilgilendiren bir maddeyle ilgili söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Çanakkale, Türkiye'nin özeti, millî ruhumuzun başkenti, âdeta Türkiye'nin kaderinin yazıldığı şehir. İçimizde, çevremizde, ailemizde Çanakkale'yi gezmeyen, görmeyen varsa hayatında çok ciddi bir eksiklik olduğunu düşünürüm, imkân varsa da bir an önce o eksikliği gidermeyi tavsiye ederim. Çanakkale, hepimiz için özel bir kent. Çanakkale, Türkiye'nin Edirne, Kars olmadığını tüm dünyaya haykıran bir kent. Çanakkale, belki bugün yaşadığımız terör meselesinin, malum meselelerin aşılması için bize çok önemli reçeteler veren bir şehir. Çanakkale'de Türk'üyle, Kürt'üyle, hatta daha ötesi Balkanlardan Kafkasya'ya kadar bu coğrafyanın tüm hatıralarının olduğu, tüm şehitlerinin yan yana yattığı bambaşka derslerin bize verildiği bir kent. O yüzden, bugün terörün bitmesini, bugün bu ülkenin kardeşliğini, bugün Kürt'ün, Türk'ün, Laz'ın beraber olmasını istiyorsak bizim için en güzel veri, en güzel örnek Çanakkale'deki şehitliğimizin bize verdiği fotoğraftır, yan yana yatan, kucak kucağa yatan şehitlerimizdir. O şehitlerimize layık olmak için Çanakkale'de gece gündüz çalışıyoruz. Çanakkale'mizin tüm sorunlarını masaya bir bir yatırıp onları çözmek için azami gayret ediyoruz. Seçim bölgemizi dolaşırken önümüze çıkan bir sorun vardı. Çanakkale Şehitliği'ndeki Alan Başkanlığımızın içerisinde "alan kılavuzluğu" diye ifade edilen, o alan Orman Bakanlığındayken Çanakkale insanından yani şehitlerin torunları, gazilerin çocuklarından oluşan 690 arkadaşımızın -Çanakkalelinin- eğitime tabi tutulup sınavı aşmasından sonra verilen bir alan kılavuzluğu belgesi vardı. Ancak sonraki kanun düzenlemelerinde Alan Başkanlığı kurulduğunda -bilerek, bilmeyerek, ayrıntıyı geçiyorum- "alan kılavuzluğu" kavramı kanununda yer almadığından dolayı oradaki arkadaşlarımız alan kılavuzluğu görevini yapamaz hâle geldiler. Fakat gözümüzü kapayarak kendimize gece yaparız. Orada yaşayan insanlar bunlar, oranın çocukları, oranın insanları; "Yok." diyerek yok olmazlar.
Bazen bize rehber arkadaşlarımız sitem ediyorlar, "Biz okuduk, eğitim aldık. Nasıl olur da daha az eğitim alan insanlar aynı hakka sahip olur?" diyorlar. Bu doğru bir yaklaşım değil arkadaşlar. Rehberlerimiz eğitim aldıktan sonra Edirne'den Kars'a kadar bütün coğrafyamızda rehberlik yapıyorlar. Alan kılavuzları sadece Şehitlik bölgesinde bu işi yapacaklar. Kaldı ki Şehitliğimiz son dönem imar çalışmalarıyla, az ziyaretçinin geldiği değil, bir yılda 3 milyona yakın insanın geldiği, binlerce otobüsün hafta sonları orayı ziyaret ettiği bir alan hâline geldi. Hatta şimdiki alan kılavuzlarının bile sayısının yetmeyeceği kanaatindeyiz. O yüzden bu yeni teklifimizle beraber, daha önce 690 tane olan alan kılavuzu hakkının, ihtiyaç duyulması hâlinde Alan Başkanlığımızın yetkisinde tekrar artırılması, eğitilmesi, sınava tabi tutulması kaydıyla mümkün hâle gelecek.
Ben isterdim ki tüm arkadaşlarımız, tüm partilerimiz bu kanuna, bu maddeye istisnasız destek olsunlar, istisnasız el kaldırsınlar isterdim. Ancak, baktığımda, bir partimizin sadece bizim "ifade edebilir" terimimizi "ifade eder" diye değiştirdiğini, kısmi bir değişiklik olduğunu gördüm. Bir diğer partimize baktığımızda "Son cümleyi iyice çıkarın." dediklerini gördüm. Diğer partimizin teklifine baktığımızda "Bu maddeyi hepten, komple çıkarın." dediğini gördüm. Oysa bir daha diyorum: Şehitliğe hizmet etmek, oranın insanıyla, yörenin insanıyla destek olmak hepimizin görevi. Çanakkale özel bir yer, Çanakkale farklı bir yer. Bu özelliğinin gereği olarak da, orada rehberlik yapılacaksa önce oranın insanının, şehitlerin, gazilerin torunlarının, orada yaşayan insanların, o coğrafyayı bilen insanların hatıralarını anlatma imkânı vermek lazım.
Tabii ki Alan Başkanlığımız eğitim faaliyetleri yapacaktır, usullerini, esaslarını belirleyecektir ama asla yanlış bir düzenleme yapmıyoruz, asla rehberlerimize engel bir iş yapmıyoruz. Şehitliğin dışında alan kılavuzlarımız Çanakkale merkezde, Truva'da, Kaz Dağları'nda bile bu görevi yapmayacaklar, yapamayacaklar. Sadece eski hakları olan Şehitliğin olduğu bölgede, Alan Başkanlığının olduğu bölgede bu işi yapacaklar.
Ben hepinize bir daha Çanakkale'mizi gezmenizi, rehberlerimizle tanışmanızı, alan kılavuzlarıyla tanışmanızı ısrarla tavsiye ederim çünkü bu ülkenin birliği, beraberliği Çanakkale ruhunun ayağa kalkmasıyla, Çanakkale'nin yaşanmasıyla mümkün olacaktır.
O yüzden ben tekrar bu kanunumuza, bu maddemize destek olmanızı bekliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)