| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 28.01.2016 |
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkanım, siz artık bey oldunuz, kızmak bize, sükûnet size; eleştirmek, öfkelenmek bize, yatıştırmak, suhuletle, sükûnetle idare etmek size. Bu...
AHMET GÜNDOĞDU (Ankara) - Siz de kızmayın, biz de kızmayalım canım.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Şimdi, bir söz de size Sayın Sendika Temsilcim; şimdi...
AHMET GÜNDOĞDU (Ankara) - Siz de kızmayın, biz de kızmayalım, ne güzel...
MEHMET METİNER (İstanbul) - Tam yatışmışken...
KAMİL AYDIN (Devamla) - Müsaade ederseniz...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, müsaade edelim, hatibin insicamını bozmayalım.
KAMİL AYDIN (Devamla) - Sayın milletvekili arkadaşlar, bakın, Başkanımız bizim Başkanımız, hepimizin Başkanı, artık partili bir Başkan değil, o psikolojiden bir an önce kurtulun, hepimizi idare etmekle mükellef şu anda. Dolayısıyla, partili Meclis Başkanı değil. Şimdi, bundan hareketle, Allah korusun, bir de, bugünlerde çok gündemde tutulan bir şey var, partili Başkan olduğunda bu Meclisin hâli ne olur diye hakikaten endişeye kapılıyorum.
MEHMET METİNER (İstanbul) - O günleri de görürüz inşallah.
KAMİL AYDIN (Devamla) - Mehmet Bey, biraz dinleyin lütfen.
Efendim, millî irade 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum'da toplandı ve buna bölgenin bütün grupları katıldılar. Yani, vatanı, milleti, istiklali, istikbali kendine endişe eden bütün gruplar geldi ve bir karar aldılar Mustafa Kemal Başkanlığında: "Millî sınırlarımız içerisinde vatan bir bütündür, parçalanamaz." Bunun artık ilerisi gerisi yok. Buna katılmayıp -her türlü fitneye- Batı emperyalizminin uşaklığını yapan gruplar ise bildiklerini yaptı, onlar da yollarına devam ettiler ama Türkiye Cumhuriyeti devleti de böyle bir karar sonucu oluştu.
Şimdi, ben bu aralar 1930'lu, 1940'lı yılların Meclis tutanaklarına bakıyorum, işte böyle araştırma ruhumuzdan dolayı. Baktığımda çok güzel şeyler de gördüm, eleştirilmeye matuf şeyler de gördüm. Ve şu endişeyi taşıyorum bu Meclisin bir üyesi olarak değerli arkadaşlar: Yirmi yıl sonra, otuz yıl sonra, yıllar sonra -bizler fâniyiz ya da bu Mecliste olmayacağız- bizim bugün konuştuklarımızı da bizden sonraki kuşaklar inceleyecekler ve gerçekten inşallah onlar inceleyip, araştırıp konuştukları zaman bizlerin hatıralarını kızartacak, efendim, bizlerin ruhaniyetini rahatsız edecek şeyler yapmamış oluruz diye düşünüyorum. Bu anlamda şahsım adına şunu ifade ediyorum: Ben Anayasa'ya sadakattan ayrılmayacağıma yemin ettim. Onun için bu yeminimi muhafaza edeceğim. Yemin içeriğinin diğer maddeleri de var ama...
Bugün çok ilginç bir grup geldi bana, belki sizlere de uğramıştır, Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği. İnanın içim burkuldu, rahatsız oldum, vicdan azabı duyuyorum, duymaya da devam edeceğim ama onlar adına bir şeyler söylemek istiyorum. Bu arkadaşlarımız inanın -gazete manşetleri burada- terörle mücadele etmişler, hele birisi inanın gerçekten insanın yüreğini çok acıtıyor çünkü yüreğine yapışık hâlâ daha bir kurşun taşıyor bu genç arkadaşımız. Birisinin alnına dokundum, orada kalan maddeyi, saçmayı gördüm, hissettim kolumdaki platinler gibi, o beni yıllardır rahatsız ediyor. İnanın sırtında 40 tane mermi, saçma şeyi kalmış, iki parmağı yok, üç parmağı yok, arşivlemiş getirmişler.
Yüce Meclisimizin değerli milletvekilleri, biz burada gerçekten adlarına seçildiğimiz insanların sıkıntılarına, problemlerine çare üretmek için varız. Bu aralar, Millî Savunma Komisyonu üyesiyim ama heyhat, millî savunmanın çeşitli birimleriyle ilgili birçok kararlar alınıyor, torba yasalar düzenleniyor ama biz Komisyonda hiçbirini görüşmedik, fikrimizi beyan dahi edemedik, şunları dile getiremedik. Bu çocuklar bizim çocuklarımız, bu çocuklar, bakın, Çanakkale'de sabilerimiz gitti, onlar için bugün filmler, ağıtlar düzüyoruz. Sahip çıkmak yirmi yıl sonra, otuz yıl sonra, yüz yıl sonra bunlar için film yapmak değil, bugün ne olur yüce Meclisin değerli milletvekilleri; biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak gerçekten bu konuda biraz duyarlıyız. Diyoruz ki, bu gazilik, muharip gazilik, malullük içeriklerini biraz genişletelim. Bu evlatlarımıza da sahip çıkalım. Dün, kaçakçılıkla mücadele adına öldürülen birileri için ağıtlar yakıp, özürler dileyip, tazminatlar düzenleyip, bir sürü maddi manevi taleplerin karşılanmasını sağlarken bugün bunların karşısında lütfen vicdanlarınıza sesleniyorum, bu kardeşlerimize de sahip çıkalım diyorum, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)