GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:33
Tarih:27.01.2016

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 68 sıra sayılı Tasarı'nın 22'nci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Maddede devlet memurlarına verilmiş olan izin düzenlemelerinin işçilere de tanınması gündeme getirilmiştir. Düzenlemelerin özellikle özel kurum ve kuruluşlarda kadın istihdamı açısından sorun yaratacağına dair kaygılarımızı önceden belirtmiştik. Ancak kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kamu personelinin kendini güvende hissedebileceğini düşünürken onların da risk altında olduğunu fark ettik. Zira, 657 sayılı Kanun değiştiğinde onların da neler yaşayabileceği konusunda çok bir fikrimiz yok, bunları hep birlikte göreceğiz.

Yine şöyle bir baktığımızda "Gelecekte kaygı yaratacak durumlar karşılarına çıkabilir." derken bugün de yine kendilerini güvende hissetmediğini görmekteyiz. Bunu neye dayanarak söylüyorum? Kamu personeli arasında yapılan anket çalışmalarından biri de öğretmenler arasında yapılmış. TÜRK EĞİTİM-SEN her yıl olduğu gibi bu yıl da öğretmenlerin sosyoekonomik durumlarını, mesleki sorunlarını tespit edebilmek amacıyla bir anket çalışması gerçekleştirdi. Anket çalışmasında toplam 21.313 kişi katıldı. Ankete katılanların yüzde 79,3'ü son beş yıl içinde bankadan kredi çektiğini, yüzde 20,7'si çekmediğini ifade etmiş. "Şu anda üzerinizde kaç banka kredisi var?" sorusuna ankete katılanların yüzde 33,9'u 1, yüzde 22,8'i 2, yüzde 10,2'si 3, yüzde 4,9'u 4 ve üzeri, yüzde 28,2'si ise "Hiç yok." cevabını vermiş. Ankete katılanların yüzde 59'u kredi kartı borcunu düzenli olarak ve tamamını ödeyebildiğini, yüzde 41'i ise ödeyemediğini kaydetmiş. Ankete katılanların yüzde 86,6'sı son bir yıl içinde alım gücünde azalma olduğunu ifade etmiş. "Toplu sözleşmede 2016 yılı için yüzde 6+5, 2017 yılı içinse yüzde 3+4 oranında zam yapılması, ekonomik kayıplarınızı telafi edecek mi?" sorusuna ankete katılanların yüzde 89,7'si "hayır" cevabını vermiş. Bu yıl yapılan toplu sözleşmeyi ankete katılanların yüzde 74,6'sı "hayal kırıklığı", yüzde 16,6'sı "idare eder" şeklinde, yüzde 6,6'sı "memnuniyet verici" olarak ifade etmiş, yüzde 2,2'si ise "diğer" cevabını işaretlemiş.

Ankete katılanların yüzde 34'ü herhangi bir psikolojik rahatsızlık yaşadığını ifade etmiştir. Bunun nedenini sorduğumuzda yüzde 54,8'i ekonomik sorunlar, yüzde 23,2'si mesleki sorunlar, yüzde 9'u ailevi, yüzde 6'sı sağlık sorunları verirken yüzde 7'si "diğer" seçeneğini işaretlemiş. Psikolojik rahatsızlık yaşayanların yüzde 36,6'sı da ilaç kullanmakta. Ankete katılanlara "Devlet okullarının en büyük sorunu nedir?" diye sorulduğunda yüzde 35,7'si torpilli yapılan yönetici atamaları ve ayrımcılık, yüzde 21,6'sı siyasi ideolojik yapılanma, yüzde 21'i okullara ayrılan ödeneklerin yetersizliği, yüzde 6,2'si öğretmen ve derslik açığı, yüzde 5,3'ü okullarda hizmetli personelin yetersizliği, okulların hijyenik olmaması, yüzde 3 de güvenliğinin sağlanamamasından şikâyet etmiş. Ankete katılanların yüzde 70,7'si şubatta 30 bin atamanın da yetersiz olduğunu ifade etmiş. Ankete katılanların yüzde 41,4'ü veli ve öğrenci şiddetine maruz kaldığını ifade etmiş.

Yine, 85,6'sı geleceğe güvenle bakamadığını ifade etmiş. Ankete katılanlar "Türkiye'nin geleceğine dair en büyük korkunuz nedir?" sorusuna, buna göre yüzde 52,1'i toplumsal kutuplaşma ve bunun doğurabileceği toplumsal çatışma ve bölünme, yüzde 15,8'i terör olayları, yüzde 12,8'i adam kayırmacılık ve kadrolaşmadan bahsetmiştir.

Bir ailede -Maslow'un Gereksinimler Hiyerarşisi'ni eğitimci arkadaşlarım bilir- bir bireyin sağlıklı olabilmesi için fizyolojik gereksinimlerinin, güvenlik gereksiniminin, ait olma ve sevecenlik gereksiniminin, saygınlık gereksiniminin, yine, kendini gerçekleştirme gereksiniminin karşılanması gerekir. Böyle bir durumda, bireyin bunu sağlayacağı ilk kurum ailedir. Aileyi güvensiz bırakırsanız -ki okullarda da öğretmenlerimiz güvensiz kalmış- gelecekte nasıl bir nesil yetiştireceğiz, bu da soru işareti. Bence önce diğer sorunlarımızın bir an önce çözülmesi gerekiyor.

Teşekkür ediyorum, saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)