Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 33 |
Tarih: | 27.01.2016 |
BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kürsüye her geldiğimizde HDP milletvekili olarak, şu anda ülkede kanayan yaranın, akan kanların sebebini sorgulamak için, orada yaşananların neden kaynaklandığını araştırmak için her defasında konuşuyoruz. Nasıl bir şey bilmiyorum, nasıl tarif edilebilir bilmiyorum, ancak bizim dışımızda bazı milletvekillerinin de parti gruplarının da yüreklerine belki dokunabiliriz, vicdanlarına belki dokunabiliriz. Ve bizim dışımızda da birilerinin bu ülkedeki sorunlara ses çıkarması ümidiyle her defasında bu kürsüde tekrar tekrar şu anda yaşananları anlatıyoruz. Fakat Parlamentonun çözümsüzlüğü, Parlamentonun duyarsızlığı, Parlamentonun alelacele bir araya gelmiş, alt komisyon çalışmaları layıkıyla gerçekleştirilmemiş bir tasarıyı kanunlaştırmaktan başka hiçbir derdi yok. Günlerdir buradayız, tek derdimiz, tek sıkıntımız "Bu yasa buradan ne kadar hızlı çıkar?" Elbette ki şu anda bu yasanın sonuçlarından yararlanacak olan, bu yasanın sonuçlarını bekleyen halkımız var, elbette, bunun aksini söylemiyoruz. Ancak hâlihazırda yaşam hakkını koruyamadığımız insanlarımız var. Bu gerçeklik karşısında bizlerin oturup ekonomiden, kalkınmadan, sosyal yaşamdan bahsetmemiz ne kadar doğru, ne kadar vicdani, ne kadar ilkesel arkadaşlar?
Burada yaptığımız tüm konuşmaların neticesiz kalması sebebiyle ve öte yandan yürüttüğümüz diplomasinin de sonuç vermemesi sebebiyle 3 arkadaşımız, 3 değerli yoldaşımız şu anda İçişleri Bakanlığında açlık grevi başlatmıştır ve bu noktada, Sayın Başkan, sizin bu konuda misyonunuz ve göreviniz açıktır. Esasen, derhâl bu soruna bir çözüm bulunması amacıyla -Hükûmet de yanı başımızda- mutlaka, ya ara verilmesi ya bu konuda bizlerin, hepimizin bilgilendirilmesi gerekmektedir. Fakat hakikaten anlaşılır değil. Bu kadar duyarsız kalınmaz. Bu Parlamentonun 3 üyesi şu anda İçişleri Bakanlığında açlık grevinde arkadaşlar. Eminim, bu söylemlerimden sonra mutlaka Sayın Başkan ve Hükûmetin değerli üyeleri bir duyarlılık, bir refleks göstereceklerdir diye umut ediyorum.
Bunun yanı sıra dün burada, şu anda açlık grevi içerisinde olan vekillerimizden Meral Danış Beştaş arkadaşımız, sanırım elli güne yaklaşan ablukanın devam ettiği Cizre'de bulunan Faysal Sarıyıldız'ın burada sesini dinletmek istedi; oradaki vahşeti, orada yaşananları, bir nebze olsun göremediğiniz, duymak istemediğiniz, kulaklarınızın sağır, gözlerinizin kör olduğu bir durumdan dolayı burada yansıtmaya çalıştı, izin verilmedi. Neleri duymaktan korktuğunuzu bir kenara bırakıyorum ancak Faysal Sarıyıldız'ın burada ne yazık ki sesini dinletmememize rağmen, bakın, attığı "tweet"leri, size birkaç tane "tweet"i...
ALİM TUNÇ (Uşak) - Teröristleri dinlemeyiz.
BURCU ÇELİK ÖZKAN (Devamla) - ...sosyal medyada, burada paylaşmak istiyorum. "Özellikle vahşet bodrumunda şu anda 24 sivil vatandaşın içerisinde bulunduğu ve 13 yaşında..."
ALİM TUNÇ (Uşak) - Teröristler mi?
BURCU ÇELİK ÖZKAN (Devamla) - İzin verirseniz anlarsınız.
13 yaşında bir kız çocuğumuzun iç kanama geçirdiği bir bodrumdan bahsediyorum, saygı duyun, en azından nezaketli davranın.
BAŞKAN - Müdahale etmeyelim sayın milletvekilleri.
BURCU ÇELİK ÖZKAN (Devamla) - Burada Sayın Faysal Sarıyıldız'ın "tweet"leri: "Burada Sultan adında ağır yaralı bir kız çocuğu var. Bana sürekli 'Baba beni bırakma.' diyor, duyunca kahroluyorum. Sürekli su isteyen 13 yaşında bir kız çocuğu var, hep su istiyor ancak iç kanaması olduğu için ona su veremiyorum. Gece boyunca ulaşamadığımız yaralılardan mesaj geldi. Veli Çiçek 13 yaşında, Sultan Irmak 16 yaşında, Nusret Bayer 20 yaşında, durumu çok kritik." Ve hemen akabinde bir "tweet": "Nusret Bayer'i de en vahşi biçimde katlettiler. Kaymakamlıkla irtibat hâlinde gönderdiğimiz ambulanslardan önce zırhlı araçlar kuşatmış bodrumun etrafını, bu katliamcı bir mantıktır. Şu anda bodrumun etrafı zırhlarla kaplı." Velhasıl arkadaşlar, sesini kestiğiniz arkadaşımızın, aynen sizler gibi oy alan, on binlerce, yüz binlerce oy almış ve bu halkın temsilcisi olan arkadaşımızın söylemleri bunlardır. Ben inanıyorum ki şu anda yerinde oturup bunlara duyarsız kalmayacak olan arkadaşlar var ancak onları durduran talimatlar sebebiyle ses çıkaramıyorlar. Ben yine de Parlamentoyu göreve davet ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)