GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:30
Tarih:20.01.2016

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce, 20 Ocak 1990 tarihinde dost ve kardeş ülke Azerbaycan'da gerçekleştirilmiş Yanvar katliamında hayatını kaybeden kardeşlerimizi rahmetle anıyorum.

68 sıra sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 6'ncı maddesi üzerinde konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım.

Bu kanunun 104'üncü maddesinde yapılacak değişikliklerle, yarı zamanlı çalışma hakkıyla annelerin yeni doğan bebekleriyle bir arada olacakları zamanın artırılması fırsatı yaratılmıştır. Bu açıdan baktığımızda olumlu bir çalışma olarak görüyorum. Neden? Çünkü gerçekten, yeni doğan bir bebeğin doğduktan sonraki dönemi, özellikle ilk altı ayda, 1 yaşta annesiyle ilişki kurduğu dönemi çok önemli kazanımların olduğu bir zamandır bebek için. Biz bunu hatta "bağlanma kuramı"yla açıklıyoruz. Bu bağlanma kuramını genelde çocuk ile yetişkin bir birey, çoğu zaman anne arasındaki olumlu bağı ifade etmek için de kullanıyoruz.

Bağlanma kuramı aslına bakarsanız insanların sosyal varlıklar olduklarını, diğer insanları yalnızca temel ihtiyaçlarını karşılayacak araçlar olarak algılamadıklarını kabul eder. Bunu nasıl geliştirir? Annesiyle, babasıyla iletişim aracı olan emzirme dönemi -bakma, sokulma ve bunun gibi, gülümseme gibi ifadelerle- annesiyle, babasıyla kuracağı ilişkilerle gelecekteki kişilik yapısına ve sosyal yaşantısına bir hazırlık oluşturur.

Yine, anne ve çocuk arasındaki sıcak bağ sadece bebek için önemli değildir. Burada anne baba tarafından da çocuğa olan yaklaşım karşılıklı bir etkileşimi gerektirdiğinden anne baba için de olumlu bir dönem olarak kabul edilir. Ancak, bu dönemde çocuğun sadece psikolojik gelişimi değil, fiziksel gelişimi için de değerli bulduğumuz bir süreç var; bu da çocuğun anne sütüyle beslenmesi. Biliyoruz ki son yıllarda yapılan araştırmalar anne sütüyle beslenmenin giderek azaldığını gösteriyor. Bu, çocukların gelişiminde de olumsuz bir döneme sebep oluyor.

Yine, aynı şekilde, ekonomik açıdan da anne sütüyle beslenmenin faydalarına dikkat edersek bu sürecin olumlu olacağına inanıyorum. Tabii ki anne ve çocuk arasındaki sıcak duygular, özellikle korku ve stres anlarında birbirine sağladıkları rahatlık ve destek de bağlanmayı artırıyor.

Biraz da rahatlık ve stres üzerinde durmak istiyorum. Çünkü, rahatlık ve stres sadece psikolojik açıdan önemli değil, aynı zamanda ailenin içinde bulunduğu ekonomik süreç açısından da önemlilik arz etmektedir.

Burada TÜRK-İŞ'in çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptırdığı açlık ve yoksulluk sınırı hakkında da size bilgi vermek istiyorum.

4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.385 lira 26 kuruştur, yoksulluk sınırı 4.512 lira 25 kuruştur. Bu durumda ailede kadının da çalışması gerektiğini kabul etmek durumundayız. Bu süreçte kadınlar yarı zamanlı olarak çalıştırıldığında gelirlerinin de azalacağını dikkate almak durumundayız.

Bence bu yasada biraz daha ailelerin lehine, kadınların lehine çalışma ortaya konulabilirdi. Nihayetinde ekonomik sorunlar boşanmalara, depresyona ve aile içi şiddete sebep olmaktadır. Ekonomik sorunların aileyi bu denli etkilediğini göz önüne alırsak günlük çalışma süresinin yarısı kadar çalışan kadının haklarının, yine ileriki dönemi de dikkate aldığımızda, kadın istihdamıyla ilgili yaratabileceği sorunlar üzerinde bir çalışma yapılmış mıdır, bunu merak ediyorum.

Kadının ve işverenin yaşayabileceği sorunlar öngörülerek, bu sorunlar için yardım ve müdahale planlarınız var mıdır, bunu da merak etmekteyim.

Ailenin sağlığı, ailenin birlikteliği, bebeğin, çocuğun gelişimi ve sağlığı bizim için çok önemlidir ve bu süreçte aileye yapılacak her türlü yardım bizim için çok önemlidir. Yarı zamanlı çalışma hakkı aileye belli bir rahatlık getirecektir bu konuda ama ekonomik açıdan alınacak tedbirler ve kadının istihdamı için alınacak önlemler de bizim için önem arz etmektedir.

Bu bilgilerin ışığında önergemizin kabulünü rica ediyor, yüce Meclise saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)