GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:30
Tarih:20.01.2016

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; "..."(x)

Sayın milletvekilleri, ben bir semtte büyüdüm ve semt kültürü ve şehir kültürünü doyasıya yaşadım. Semt kültürünün ve şehir kültürünün ayrılmaz parçaları esnaflar; bakkalımız, kasabımız, balıkçımız, mezecimiz hep birlikte büyüdük, onlar benim için mahalledeki ağabeylerimdi ve biz sosyal bir ilişkiyle büyüdük. Bu sosyal ilişkiye, maalesef, özellikle son on dört yılda büyük zarar verildi. Esnaflar ciddi anlamda zordalar çünkü haksız rekabetin altında eziliyorlar, her köşe başına maalesef, bir AVM kuruldu, insanlar artık o kentsel dönüşümlerle birlikte eski mahallelerinde yaşamıyorlar, rezidanslarda yaşıyorlar ve rezidanslarından arabalarına binip AVM'lere gidiyorlar, AVM'lerinden arabalarına binip rezidanslarına geçiyorlar. Çoğunlukla, sosyal konutlar bile esnaflardan yoksun, sosyal konutların çevresine de AVM'ler kuruldu ve o sosyal kesime dönük AVM'lerden alışveriş yapılıyor.

Şimdi, esnaflara bir teşvik getiriyorsunuz, aylık 100 TL yalnızca. 100 TL teşvikle esnaf yaşayacak.

Değerli arkadaşlar, esnaf siftahsız dükkânını kapatıyor, 100 TL'yle de hiçbir esnaf ayakta kalmaz. Bizler esnafları ayakta tutmak istiyorsak o AVM kültürüne son vermemiz gerekiyor ve haksız rekabete son vermemiz gerekiyor.

Bir şey daha yapmamız gerekiyor, güven iklimini sağlamamız gerekiyor.

Bakın, bugün, bizim, Mecliste konuşmadığımız şeyleri Avrupa Parlamentosu konuştu. Avrupa Parlamentosunda bir oturum yapıldı, Türkiye oturumu. Bütün gruplar Türkiye'yi yerden yere vurdular, insan hakları ihlalleri, ifade özgürlüğü ihlalleriyle ilgili. Umurunuzda mı? Değil, maalesef, siz sohbetinize devam edin.

TAMER DAĞLI (Adana) - Sen de keyif aldın herhâlde!

GARO PAYLAN (Devamla) - Ne keyif alacağım? Memleketim için üzülüyorum. Memleketim için üzülüyorum. Memleketim tekrar kötülüğün sıradanlaştığı günlerden geçiyor. Defalarca kötülüğün sıradanlaştığı günlerden geçtik, o kötülüğün sıradanlaştığı günlerin aktörleri, 6-7 Eylül 1955'in aktörleri, Dersim 1938'in aktörleri hep utançla yaşadılar, hiçbirine sahip çıkamıyoruz bugün. 1990'ların aktörleri hayattalar, hepsi şu anda utançla yaşıyorlar.

Bakın, bir gün çocuklarınız ve torunlarınız size soracak, "2015'te, 2016'da, o karanlık günlerde, ey baba, ey dede, ne yapıyordun?" diye soracak. Hepimize hesap soracak. "O çocuklar ölürken ne yapıyordunuz?" diye soracak. Sizler, inanın, o gün, çocuklarınız, torunlarınız size bunu sorarken utanç yaşayacaksınız. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Hep birlikte bu Meclis olarak utanç yaşayacağız, çünkü bizler barış iddiasıyla bu Meclise geldik ancak maalesef, ülkemizin bir bölgesi kan gölü, bu ülkenin ordusuna ve polisine havale edilmiş bir savaş var ve önce gerçek öldürüldü, hakikat öldürüldü. Bu Mecliste, her gün, bir hakikat komisyonu kurulsun, araştırma komisyonu kurulsun, gidip inceleyelim diyoruz ve reddediyorsunuz. Genelkurmayın verdiği, askerin, polisin verdiği bilgilerle yetiniyorsunuz. Maalesef, bu Meclis bu konuda bir irade ortaya koyamadı. Gidip önce hakikati ayağa kaldıralım, gerçekleri ayağa kaldıralım, ölümleri durduralım, silahı durduralım, askeri oradan çekelim, siyaseti tekrar hayata geçirelim, var mısınız arkadaşlar? (AK PARTİ sıralarından "PKK'yı çek PKK'yı" sesleri, gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Paylan, siz devam ediniz lütfen, Genel Kurula hitap ediniz.

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, ben bu barışın oluşması için elimden gelen her şeyi yapıyorum, grubumuz yapıyor. Sizler de bu barışa el verin. Konuşarak çözemeyeceğimiz hiçbir meselemiz yok, bunu hepiniz biliyorsunuz. Ancak, Cumhurbaşkanı iradeyi teslim almış ve "Bir daha konuşulmayacak." diyebildi bugün. Bunun altında ezilmememiz gerekiyor. Meclis olarak irademizi ortaya koyup barış için, hayır için iradeyi ele almamız gerekiyor. Ancak maalesef o işareti henüz sizlerde göremiyorum.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)