GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:30
Tarih:20.01.2016

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Demin Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına konuşan grup başkan vekili, AKP ile HDP arasında birtakım kirli pazarlıkların yapıldığını ima eden söylemler kullandı, Dolmabahçe mutabakatına atıf yaptı. Demin kürsüde de ifade ettim, biz Dolmabahçe mutabakatında belirtilen 10 maddelik o manifestonun bütün maddelerine sahip çıkıyoruz, onurla arkasında duruyoruz. Bugüne kadar siyasette yapmış olduğumuz en değerli iş, bu ülkedeki akan kanı iki buçuk yıl boyunca durduran Dolmabahçe mutabakatının kendisidir. Biz süreç içerisinde asla AKP Hükûmetiyle, AKP Grubuyla, kirli, kapalı kapılar ardında en küçük bir pazarlık yapmış değiliz. Ne konuşmuşsak, konuştuğumuz bütün hususların tamamı 10 maddelik Dolmabahçe mutabakatında bulunabilir. Orada belirtilen hususları eğer milletvekilleri zahmet edip incelerlerse, ülkede yerel ve ulusal demokrasinin geliştirilmesinden demokratik siyasetin önünün açılmasına kadar, yeni bir demokratik anayasanın yapılmasından kadın özgürlüğüne kadar, ekolojik sorunlardan ekonomik sorunlara, bu ülkenin yasal mevzuatının demokratikleştirilmesine kadar pek çok hususu süreç boyunca konuştuk, Dolmabahçe mutabakatında da açık bir şekilde maddelere döktük.

Dolayısıyla, bizim açımızdan asla herhangi bir kirli pazarlık, kapalı kapılar ardında kamuoyundan sakladığımız herhangi bir süreç söz konusu değildir. Dolmabahçe mutabakatının bugün itibarıyla da Türkiye'deki -sadece Kürt meselesi değil- bütün kronik sorunların temel çözüm reçetesi olduğuna inanıyoruz. Bütün dünyada da böyle olmuştur. O dönemde çözüm sürecine katkı sunan her bir siyasetçiden, bugün en ağır ithamlarla, en ağır eleştirilerle yerden yere vurduğumuz her bir siyasetçiden de Allah razı olsun diyoruz. Taş üstüne taş koyan kim varsa, iki buçuk yıllık süre içerisinde bir tek gencin hayatını kurtarmaya hangi siyasetçi vesile olmuşsa bu ülke tarihinin en onurlu, en şerefli, en değerli işini yapmıştır.

Bütün dünya örneklerine bakılabilir. Klasik terörle mücadele söylemleriyle, savaş yöntemleriyle bu meselelerin çözüldüğü görülmemiştir. İsrail-Filistin Kurtuluş Örgütü, İspanya-ETA, İngiltere-IRA, Filipinler-Moro, sayısız örnekleri çoğaltabiliriz. Bütün bu süreçlerin tamamından edinilen deneyimlerle yürütülen bir süreç dışında bu meseleleri çözmenin başka bir mümkünatı yoktur. Yöntemle ilgili, metodojiyle ilgili eleştiriler olabilir, süreçte AKP, HDP dışında Meclisin müdahil olması gerektiği, diğer siyasi partilerle, sivil toplum örgütleriyle, kanaat önderleriyle paylaşılması gerektiğiyle ilgili eleştiriler yapılabilir. Bunların tamamını anlayışla karşılıyoruz ama bu ülkede bugün yaşadığımız bu büyük yangısal sürecinde çözüm sürecinin tekrar canlandırılması dışında herhangi bir çözüm seçeneğinin olmadığını ifade etmek istiyoruz.

Burada, çözüm süreciyle ilgili konuşan herkes, o dönemdeki yöntemlerle ilgili var olan eksiklikleri, yetersizlikleri giderecek şekilde yapıcı öneriler sunarsa, bunun bütün ülke açısından, bütün halklarımızın demokratik geleceği açısından önemli olduğu kanaatindeyiz.

Teşekkür ediyorum.