GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:30
Tarih:20.01.2016

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bostancı herhâlde dikkatle dinleyemedi benim konuşmamı. Ben, sadece sosyal medyadaki JİTEM'e bağlı hesaplar üzerinden bize verilen bilgilerle böyle bir kaygıya kapıldığımızı ve bu tarz girişimleri başlattığımızı ifade etmedim.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Ben de öyle söylemedim.

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - İçişleri Bakanlığında en üst düzeyde yetkililerin, sosyal medyada paylaşılan bilgilerle aynı ağızla bize cevap verdiklerini ve bundan dolayı da vekilimiz başta olmak üzere oradaki bütün sivillerin bir hedef olarak değerlendirildiğini ifade etmek istedim.

Burada isim vermeyeyim, ancak görüştüğümüz İçişleri Bakan yardımcısı da bu bakanlık yetkilisinin bize aktarmış olduğu bilgi doğrultusunda aktarımlarımızı dinledikten sonra, bunun kesinlikle tasvip edilemeyeceğini, bunun son derece yanlış bir üslup ve yaklaşım olduğunu, oradaki sivil insanlarla ilgili herhangi bir tanımlamanın yapılamayacağını çok net olarak bize ifade etti ve yerelle ilgili görüşme trafiği de ondan sonra başladı. Dolayısıyla, sanki sosyal medyadan birtakım ajitatör hesaplarla birlikte hareket etmiş bir parti pratiği bilgisini buradan reddettiğimi ifade etmek istiyorum.

Diğer taraftan, Sayın Faysal Sarıyıldız'ın nasıl milletvekilliği yapmasıyla ilgili, ne Sayın Bostancı'nın ne de buradaki herhangi bir vekilin bir çerçeve belirleme yetkisi yoktur. Sayın Faysal Sarıyıldız Şırnak Milletvekilidir, Şırnak halkının iradesidir; Şırnak halkı, Cizre halkı katliam tehdidi altındayken, tabii ki kendisi kendi hayatını da ortaya koyacak şekilde kendi halkının yanında bulunur. Bugün ifade ederken bile hicap duyuyorum; Faysal Sarıyıldız cenazeleri ve yaralıları almak için kaymakamlığı bilgilendirerek, günlerce devletin yapması gereken asli bir görev yerine getirilmediği için bugün kendi hayatını tehlikeye koymuştur. Yeni bir durumla karşılaşırsa yine gözünü kırpmadan aynı şekilde davranmak zorundadır. Bizim bakış açımız, bizim siyasi ahlak anlayışımız budur. Dolayısıyla, bu konuda hiç kimse, kendi milletvekiline bir çerçeve belirleyebilir, halkın milletvekili, sarayın milletvekiliyle ilgili tanımlamalar yapabilir ama HDP'li milletvekillerinin nasıl davranmasıyla ilgili asla bir çerçeve çizemez, ortaya koyamaz.

Diğer taraftan son olarak da şunu ifade edeyim: 7 yaşındaki çocukların katledildiği, 11 çocuklu 70 yaşındaki anaların cenazelerinin günlerce sokak ortasında bekletildiği, yirmi sekiz gün boyunca kurda kuşa yem edilecek şekilde gençlerin cenazelerinin sokak ortasında bekletildiği bir uygulama asla bir terörle mücadele konsepti değildir, çöktürme planından, 30 Ekim Millî Güvenlik Kurulundaki toplantıdan bugüne kadar çok bilinçli bir şekilde uygulanmış olan, halka karşı bir katliam konseptidir. Hiç kimse bu konuda Türkiye kamuoyunu aldatmasın, kandırmasın. Sivil yerleşim alanları, Cizre'deki, Sur'daki mahalleler, Silopi'deki mahalleler "terörle mücadele" adı altında sivil halka dayatılan bir katliam konseptiyle tarihe utanç verici bir vesika olarak geçecek büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır.

Teşekkür ediyorum.