| Konu: | Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 28 |
| Tarih: | 14.01.2016 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yine bir torbanın daha sonuna geldik. Sayın Başbakan taahhüt ediyor, muhalefet olarak biz itiraz ediyoruz fakat bütün itirazlarımıza rağmen torbadan başka bir şey gelmiyor. Şu anda Plan ve Bütçe Komisyonunda, yukarıda -şimdi oradan geliyorum- bir başka torba yasayı daha görüşüyoruz. O da sanırım gelecek hafta buraya gelecektir. Tabii, bunun kalitesiz yasalar çıkardığını, bunun içerisinde ciddi sıkıntılar oluşturduğunu hep söylüyoruz. Bu son görüştüğümüz yasanın da, geneli üzerinde konuşurken ifade etmiştim, ciddi adaletsizlikler içerdiğini, iyi çalışılmadan geldiğini ve iyi çalışılmamış maddelerin de burada kanunlaştığını, sorun çözücü olmaktan ziyade sorunları erteleyen bir niteliği olduğunu ifade ettik.
Tabii ki bizim burada katıldığımız maddeler oldu, desteklediğimiz maddeler oldu, hem Komisyonda destekledik hem Genel Kurulda. Özellikle asgari ücretin artırılmasından sonra istihdam kaybı oluşmaması için işverenlerin yükünün bir kısmının üstlenilmesine ilişkin maddeyi destekledik, hatta biz onun kapsamının genişletilmesi için de çaba sarf ettik. Çünkü, BAĞ-KUR esnafının ve BAĞ-KUR çiftçilerinin ve muhtarların da sosyal güvenlik primleri arttı fakat onlara herhangi bir destek getirilmedi. Bunların desteklenmesine ilişkin bizim önerilerimiz de iktidar grubu tarafından reddedildi.
Şimdi, tabii, burada, bu yasada özellikle Anayasa'ya aykırılık açısından vahim bir hata yapıldı, bunu mutlaka ifade etmek durumundayız. Bir tanesi, özel maden işletmelerinin desteklenmesi. Burada da bir istihdam kaybı olmaması açısından bu desteklere olumlu bakmakla birlikte, burada Bakanlar Kuruluna sınırsız yetki verilmesi Anayasa'ya aykırılık teşkil ediyor. Burada bir süre sınırı konulmalıydı, alt-üst sınırlar belli olmalıydı. Bu ödemenin neye göre yapılacağı hususunda da kriter belli olmalıydı. Ciddi bir kamu kaynağı kullanılacak, bunun nasıl kullanılacağı konusunda hiç kimse bir şey bilmiyor.
Tabii, daha vahim hatayı bu Sayıştay Kanunu'yla ilgili olarak yaptık. Biliyorsunuz, Sayıştayın kanununda daha önceden yapılan bir düzenlemeyle yüzde 50'nin altında kamu payı olan işletmeler Sayıştay denetiminin dışına çıkarılmıştı. Anayasa Mahkemesi bunu Anayasa'ya aykırı olduğu için iptal etmişti. Şimdi, Anayasa Mahkemesinin iptalini karşılamak üzere bir yasa çıkarılıyor fakat bu yasa da apaçık bir şekilde Anayasa'ya tekrar aykırı. Tabii, bunu anlamak mümkün değil. Büyük ihtimalle Anayasa Mahkemesi tekrar bunu iptal edecektir. Bir de mantık olarak, arkadaşlar, yüzde 50'nin altında payın olmasının... Yani yüzde 50'nin altında olduğu zaman kamunun hakkını korumayacak mıyız, bu milletin hakkını korumayacak mıyız, bu denetimden niye kaçıyoruz? Dürüst insanların denetimden kaçması diye bir şey olamaz. Bunun hiçbir iktisadi, ekonomik, finansal gerekçesi olamaz.
Mesela, ekonomik açıdan bakalım; örneğin, Türk Hava Yolları bu yasa çıktıktan sonra denetlenmeyecek, Sayıştay denetimi dışında kalacak. Türk Hava Yollarının yaklaşık hasılatı, 2015 yılı, bu yıl sonu itibarıyla, rakamlar çıkmadı ama ilk dokuz ayından yaptığım tahmine göre 28-30 milyar lira civarında...
Sayın Başkan, çok uğultu var yani ben odaklanamıyorum konuşmama.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen hatibi dinleyelim efendim. Salonda bir uğultu var, rica ediyorum...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, arkadaşlara illa sataşmak veya ağır söz söylemek lazım, aksi takdirde dinleme ihtiyacı duymuyorlar. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ERHAN USTA (Devamla) - Biz sizi dikkatle dinliyoruz.
Fikriniz varsa gelin, burada konuşun arkadaşlar yani biz sizi dikkatle dinliyoruz.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Dinlemeye değer bulmuyoruz.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - İlla sataşmak lazım, illa ağır söz söylemek lazım. Saygısız!
ERHAN USTA (Devamla) - Bunlar çok dinlemeye değer de bunu algılama kapasiteniz sınırlı sanırım. Bakın, önemli şeylerden bahsediyorum.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Usta...
ERHAN USTA (Devamla) - Türk Hava Yollarının 30 milyar lira... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Bu senin seviyeni gösterir Usta!
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - O zaman oradan saygısızlık yapmayacaksın! Otur, otur!
ERHAN USTA (Devamla) - Kardeşim, Türk Hava Yollarının 30 milyar lira hasılatı var. TTK...
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Bu senin seviyeni gösterir.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Erhan Usta, Erhan Bey, hakaret et kardeşim, ağır laf söylediğinde dinleyecek.
BAŞKAN - Sayın Usta, bir saniye efendim.
Sayın milletvekilleri, tasarının sonuna geldik, son konuşma yapılıyor. Lütfen sükûnet içinde hatibi dinleyelim.
Sayın Usta, siz de Genel Kurula hitap edin efendim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Sayın milletvekilleri, rica ediyorum...
ERHAN USTA (Devamla) - Arkadaşlar, siyaset yapmıyoruz, yapılabilir kaldı ki. Söylediğimiz şey, teknik bir şey konuşuyoruz. Tabii, bunlara alışık değilsiniz sanırım. Sürekli kavgayla uğraştığınız için... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Biraz süre vereceksiniz herhâlde, değil mi?
BAŞKAN - Vereceğim Sayın Usta, devam edin.
ERHAN USTA (Devamla) - 30 milyar lira hasılatı olan bir şirketi denetim dışına çıkarıyoruz. Örneğin, TTK denetim içerisinde, TTK'ya Sayıştay denetim yapıyor, TTK'nın hasılatının tam 111 katı arkadaşlar, önemsiz midir? Yani yüzde 50'nin altına düşmesi neyi ifade eder? Niye bunu Sayıştay denetimi dışına çıkarıyorsunuz? Bunu anlamak mümkün mü?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Usta, iki dakika ek süre veriyorum size, lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
ERHAN USTA (Devamla) - Bunu anlamak mümkün değil. Bakın, biz piyasayı da biliyoruz, iktisadı da biliyoruz, ekonomiyi de biliyoruz, biz şirketlerimizin zarar görmesini istemeyiz. Ben Plan ve Bütçe Komisyonunda da söyledim, eğer Sayıştay denetimi kötü bir şeyse arkadaşlar, bütün şirketlerimizi Sayıştay denetiminin dışına çıkartalım yani Sayıştay kötü bir şey yapıyorsa ama Sayıştay denetimi iyiyse ve biz dürüst davranıyorsak 30 milyar liralık bir şirketi Sayıştay denetimi dışına çıkarmanın mantığını bana bir kişi gelsin, anlatsın. Yani, onun yüz on birde 1'i kadar olan bir şirketi denetliyoruz, Sayıştay denetimi yapılıyor ama... Mesela Türk Hava Yolları -sadece Türk Hava Yolları değil başka şirketler de var, örnek olsun diye söylüyorum- bakın, BOTAŞ'tan sonra bütün KİT sistemimizdeki bütün şirketlerden daha büyük biliyor musunuz? Özelleştirme kapsamındaki kuruluşların toplamının hasılatı 3,1 milyar TL, orada bir sürü kuruluş var yani yine Türk Hava Yollarını emsal olarak söylüyorum. 9,2 katı kadar olan şirketi denetimin dışına çıkarmanın herhangi bir iktisadi gerekçesi olamaz. Üstelik bunu yoruma götürecek bir şey de yok. Yani, Anayasa Mahkemesi yüzde 50'nin altında olanları dışına alan maddeyi iptal etmiş, şimdi biz tekrar yüzde 50'nin altındakileri Sayıştay denetiminin dışına çıkartıyoruz. Bağımsız denetim firmasının raporu esas alınarak rapor yazılmasının bir anlamı yoktur. Bağımsız denetim firmalarının bakış açısı kamu menfaati olamaz, kamunun bakış açısı olamaz, o daha başka meselelere bakar.
Bir de orada "esas alınarak" diyoruz, bakın, "dikkate alınarak" bile demiyoruz. "Esas alınarak" dediğiniz zaman, onun yazdığının aynısını bir şekilde yazıp bu tarafa getirmek gibi bir şeyle karşı karşıya kalacaksınız.
Tabii, bütün bunlara rağmen sizin takdirinizdedir yasanın geçip geçmemesi. Ancak Anayasa'ya aykırı ve bu milletin hakkını korumayan işleri yapmaktan kaçınmamız lazım bu kutsal kubbe altında.
Hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)