GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Diyarbakır'ın Çınar ilçesindeki saldırıyı kınadığına, bu tür terörist girişimlerinin amacının barış değil, kan ve şiddet üzerinden insanları birbirine düşman kılmak olduğuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:28
Tarih:14.01.2016

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

13 Ocak Çarşamba gece yarısı 23.40'ta Diyarbakır Çınar'da polis lojmanlarına ve karakola gerçekleştirilen bir terörist saldırı neticesinde, polis memuru Mehmet Şenol Çiftçi şehit olmuş, 1'i polis eşi, 1'i polis çocuğu, 3'ü sivil vatandaş, toplam 6 kişi bu terörist saldırı neticesinde hayatını kaybetmiştir. 39 kişi yaralanmış; yaralananlardan 25'inin sivil vatandaş, 4'ünün polis eşi, 4'ünün polis çocuğu, 6'sının ise polis memuru olduğu tespit edilmiştir. Ölen 6 kişiden 1'i 6 aylık bir bebektir, 1'i 1 yaşında bir bebektir, bir diğeri de 5 yaşında bir çocuktur.

Tabii, bu terör saldırısını şiddetle kınar ve telin ederken terör marifetiyle herhangi bir netice alınamayacağının, geçmişteki terörist saldırılarla netice almak isteyen ve buna ulaşamayan sayısız örnek varken tekrar tekrar aynı yöntemle bir yere ulaşılamayacağının açık bir şekilde görüldüğünün altını çizmek isterim öncelikle.

Türkiye'de demokratik zeminler, hak arama yolları açıktır. Her kim ne istiyor, ne söylemek istiyor, ne tür teklif ortaya koymak istiyor ise siyaseten bu mecralarda sesini yükseltebilir, halka fikirlerini anlatabilir, meşru bir biçimde bunun mücadelesini verebilir. Bu yollar açıkken çeşitli gerekçelerle asli amaçlar saklanarak terör marifetiyle insanları birbirine düşman kılıp bu düşmanlıktan bir etnik kimlik ve bilinç çıkartmak isteyen, üstelik bunu yaparken o etnik bilinç ve kimliği özel bir politik ve ideolojik kimlik biçiminde tasavvur edip ona uymayan aynı etnik kimlikten insanlara karşı da, en başta onlara karşı da düşmanca davranan bir politik, gayrimeşru terörist organizasyonla karşı karşıyayız. Bunların derdinin, bu terörist girişimlerin derdinin çözüm olmadığını, barış olmadığını, bu ülkenin birliği olmadığını; bunların kan ve şiddet üzerinden insanları birbirine düşman kılarak, fay hatları oluşturarak, uçurumlar oluşturarak, halkları birbirine düşman ederek, bunun için de kanı ve şiddeti kullanarak bir rüyanın peşinden gittiklerini söylemek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bostancı, mikrofonunuzu açıyorum, sözlerinizi tamamlayınız lütfen.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Ne yazık ki 18, 20, 22 yaşındaki gençler bilinçleri, kafaları yıkanarak bu yola kanalize edilmekte, onların hayatları kirli bir politik ideoloji tarafından teslim alınıp hem öldürürken hem de ölürken kullanılmak istenmektedirler. Biz, bu ülkede hiçbir ölümden memnun olmayız, bu ülkenin bütün insanlarını kucaklamak isteriz. Topluma ve devlete karşı terörist saldırıları gerçekleştirenlere elbette devlet meşru bir biçimde gereken cevabı verecektir ama öfkeyle, kinle değil, mecbur kaldığı için verecektir ve devletin asli görevi muhakkak, beyinleri yıkanan, kullanılan, öne sürülen, ölümlerinden bile istifade edilmek istenen bu çocukların mümkünse hayatta kalmalarını temin etmektir.

Doğuda, güneydoğuda teröre karşı mücadeleyi sürdüren o asil güvenlik görevlilerini; düşmanca davranmayan, sadece meydan okumaya karşı elinde başka hiçbir imkân kalmadığında devletin meşru şiddetine başvurmak durumunda olan, onun dışında da o insanları, her kesimi mümkünse yakalayıp hukukun karşısına çıkarmak temelli bir anlayışla bu mücadeleyi veren o asil insanları alınlarından öpüyorum, saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)