GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sokağa çıkma yasaklarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:25
Tarih:07.01.2016

HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın vekiller; saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, inancımızda bir ilke vardır, biliyorsunuz: "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." der Sevgili Efendimiz ve bu komşu için ne inanç ayrımı vardır ne dil ne renk ayrımı vardır. Komşu kim olursa olsun komşuluk hukuku çerçevesinde, eğer yanı başımızda bir insan, bir aile, bir halk aç yaşıyorsa, aç yatıyorsa diğer insanların tok yatması insanlık adına utanç vericidir ve inancımız adına da bir vebaldir aynı zamanda. Bugün bizler, Türkiye'nin batısında yaşayan halklar sistemin, belki Türk olmamızın, belki yaşadığımız şehirlerde doğmuş olmamızın getirileriyle yaşarken fakat bir taraftan ötekileştirdiğimiz, bir algı yönetimiyle "teröristler, ötekiler" diye itham edilen halklar bugün açlık feryatlarıyla çığlıklar atıyorlar.

En az 50 cenaze şu anda defnedilmemiş, defnedilemiyor, günlerdir izin verilmiyor ki Allah'ın yarattığı toprak ananın bağrına konulabilsinler. Sadece Sur'da 3 gencin cesedi on beş gündür sokak ortasında, yerel yöneticiler izin vermiyor defnedilmelerine, yanlarına yaklaşılmasına izin vermiyor. Bu gençlerin aileleri günlerdir açlık grevi yapıyorlar. 75-80 yaşındaki kadınların, annelerin, açlık grevinde, evlatlarının cenazesini alıp sadece toprağa defnedebilmek için günlerdir açlar. 75-80 yaşındaki kadınların, annelerin, açlık greviyle evlatlarının cenazesine ulaşmak mücadelesini verdiği bir ülkede yaşamaktan utanıyorum arkadaşlar.

Aynı zamanda, cenazelere yapılan bu işkence, sorumsuzluk, duyarsızlık devam ettiği gibi, en eften püften meselelerde, ağaçta, ormanda, yeşillikte fetvalar düzen Diyanet neden sesini çıkarmıyor? Diyanet Başkanına çağrıda bulunuyorum. İnancımız adına, Peygamberin, neye inanırsa inansın, hangi dine inanırsa inansın bütün insanların cenazesine, tabutuna, mezarlığına ve bütün canlıların ölümlerine, cesetlerine karşı gösterdiği saygıyı unutmayalım arkadaşlar. Biz inancımızın ilkeselliğiyle bir anlam kazanabiliriz. Eğer sadece etikette kendimizi bir inanca ithaf ederek ama o inancın ilkelerine taban tabana zıt bir pratikle bizler Allah'ın yüzüne nasıl bakacağız, lütfen bir sorgulayın ve empati yapın. Aynı zamanda Şırnak'ta 19 cenaze bekliyor, Silopi'de 5 cenaze bekliyor, Cizre'de 25'ten fazla cenaze hâlâ defnedilmesine izin verilmemiş durumda.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Onlar niye ölmüş acaba?

HÜDA KAYA (Devamla) - Günlerdir Silopi'den telefonlar alıyoruz arkadaşlar, günlerdir arıyorlar, açlık çığlıkları yapıyorlar. Konuşmamın başında dediğim gibi "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." der Efendimiz. Yahudi de olsa, ateist de olsa, Hristiyan da olsa, kim olursa olsun; Kürt, Roman, Alevi, komşumuz aç ise 80 milyonluk bu ülkenin insanları olarak bizler bunun hesabını verme durumundayız. Bakın, günlerdir gelen telefonlarla insanlar un istiyor, çocuk maması istiyor, makarna gibi temel gıda ihtiyaçları istiyor. Bakanlıktan valiliklere, kaymakamlıklara kadar tüm yerel yöneticilerle görüşmeye çalışıyoruz fakat tek bir tanesi Allah adına, vicdan adına, insanlık adına dönebilmiş değil, olumlu cevap vermiş değil. İnsanlar, beş on aile, gelen tank saldırılarına karşı evlerin bodrumlarında, bir arada soğukta yaşıyorlar, aç ve susuz hâldeler. Lütfen vicdanlarımızla tekrar...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Bakın yanlış söylüyorsunuz, yanlış. Sabah Bakanımızla birlikteydik, oraya bir isteniyorsa beş gönderiliyor, onu biliyor musunuz?

HÜDA KAYA (Devamla) - ...bu çağrıya cevap verin. Aynı zamanda...

Bitti mi süre?

BAŞKAN - Bitti Sayın Kaya, teşekkür ediyoruz.

HÜDA KAYA (Devamla) - Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)