| Konu: | Mültecilerin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 06.01.2016 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; size bir Rojavalı mültecinin, Suriyeli mültecinin öldürülme hikâyesini en kısa hâliyle aktaracağım ve ülkemizde yaşanan mülteci sorunları ve mülteci dramının, aslında, gerçekte hiç de söylenildiği gibi olmadığını, geri gönderme merkezlerinde ve yaşamın diğer alanlarında nasıl büyük bir cendere içinde yaşadıklarını ifade edeceğim.
Dilo Derviş, 20 yaşında, Suriye'nin Haseki kentinde doğmuş, büyümüş ve Suriye'deki iç savaş sebebiyle, bildiğimiz sebeplerle Türkiye'ye gelmiş ve iki yıldır Adana'da yaşıyordu. Dilo Derviş, Adana'da tarım işçisi olarak çalışıyordu ve geçici oturum belgesiyle Adana'da ikamet ediyordu. 19 Ağustos 2015 tarihinde, toplumsal olaylara katıldığı gerekçesiyle tutuklandı, Adana'da cezaevine atıldı. 17 Kasım 2015 tarihinde mahkeme tahliye kararı verdi ve yurt dışına çıkış yasağı koydu. Bunun üzerine, Dilo Derviş, mahkeme tarafından serbest bırakıldığı hâlde, Göç İdaresi tarafından geri gönderme merkezine, aslında tutuklanarak gönderildi. On gün boyunca, Adana'da, tam olarak ismi Göç İdaresi Misafirhanesi olan bir yerde tutuldu. Daha sonra da Erzurum Aşkale'ye, geri gönderme merkezine gitti ve Dilo Derviş'le ilgili, bu süre zarfında, bunun hukuksuz bir uygulama olduğu, serbest bırakılması gerektiği yönünde çok yoğun bir görüşme trafiğinde bulundum. Adana Valiliği, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı nezdinde bire bir görüşmelerim oldu. Ve bu görüşmelerde, bir buçuk ay önce, ilk tahliye edildiğinde bizzat Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros -Müsteşarla görüştükten sonra- bana bunun bir hukuksuzluk olduğunu kabul ettiğini, genelge ve yazıyla bu durumu sonlandıracağını söyledi. Ama Atilla Bey'le bir buçuk ay boyunca sadece 2 kere görüşebildim ve korkunç sonuçlar oluştu. Bu süre zarfında, 2 defa iletişimden sonra hiçbir telefonumuza çıkılmadı ve iki ay boyunca sekreterim ve danışmanımız aracılığıyla her gün aradık ve Dilo Derviş'in öldürüldüğü 31 Aralık tarihinden bir hafta önce Göç İdaresinden bize, danışmanıma verilen bilgi kendisinin serbest kalacağı yönündeydi fakat maalesef 2 Ocakta ailesi ve avukatı aranarak Dilo Derviş'in öldüğü, kendini astığı yönünde bilgi verildi.
Dilo Derviş'in gözaltında ya da bir cezaevinde değil, devletin Avrupa Birliği desteğiyle kurmuş olduğu, Avrupa Birliği ve Türkiye bayraklarının olduğu bir merkezde öldürülmesinin mültecilere ilişkin politikanın gerçek resminin ortaya çıkarılması açısından çok önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Biz bir buçuk ay boyunca Dilo Derviş'in yaşadığı hukuksuzluğu takip ederken kendisinin maalesef Aşkale Geri Gönderme Merkezinden cenazesi çıkarıldı ve şu anda...
Bu, gülünecek bir şey değil sayın milletvekilleri, lütfen.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sana gülen yok.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Bir insanın devletin denetim ve gözetiminde öldürüldüğünü söylüyorum burada.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sana gülen yok, sana kimse gülmedi.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Lütfen, biraz ciddiyet ve biraz saygı istiyorum.
Dilo Derviş, Cumhurbaşkanının, Başbakanın ve yetkililerin ısrarla Avrupa'ya ve dünyaya meydan okuduğu mülteci politikasının, ha bire 9 milyar dolarlardan söz ettikleri bir alanda... İç kamuoyuna yönelik de şunu söylemek istiyoruz: Mülteciler burada insanlık dışı koşullarda zaten yaşamlarını sürdürüyorlar ve bu cinayet de, Dilo Derviş'in Adana'dan Aşkale'ye ölüm hikâyesi de mültecilerin nasıl yaşadığını gözler önüne seriyor. Ve Aşkale'ye avukat arkadaşımız gitti, ailesiyle birlikte gitti, "Kendini astı" denilen odada, tek kişilik hücrede tutulmuş, kaba dayağa maruz kalmış. Ve orada verilen ifadelere göre, 2 metrelik boyda kendisini atkıyla astığı iddia ediliyor. Ben bir hukukçu olarak, atkıyla asının, orada atlama olmasının mümkün olmadığını ve boyun kırığının imkânsız olduğunu biliyorum. Tabii ki bu işi takip edeceğiz ve peşini bırakmayacağız. Dilo Derviş'i kim, niye öldürdü? Ve öldürüldükten sonra, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı yetkilileri başta olmak üzere, benim takip ettiğimi çok bildikleri hâlde bir haftadır telefonlarımıza dahi çıkmıyorlar.
İşte, Türkiye'de mülteci politikası bu şekilde, iç kamuoyuna yönelik farklı beyanlar olmasına rağmen devam ettiriliyor ve Dilo Derviş, çok net bir şekilde, mahkemenin kararına uyulmayarak, kendi denetim ve gözetiminde devlet tarafından öldürülmüştür.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)