GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Diyarbakır ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:22
Tarih:30.12.2015

SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, sevgili halkımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, dört yıl önce Roboski'de katledilen 34 canımızı ve sokağa çıkma yasaklarında, protestolarda, asker ve polis infazlarında katledilen canlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Kürdistan-Amed'den geliyorum. Binlerce yıla tanıklık etmiş surların, tarihî yerlerin havan toplarıyla, tanklarla dövüldüğü, harap edildiği, yakıldığı, yıkıldığı yerden geliyorum. Bu konuşmayı, belki biraz zihninizi ve kalp gözünüzü açar diye yapıyorum.

Konuşmama sizi biraz geçmişe götürerek başlamak istiyorum.

Dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan, 23 Kasım 2011 tarihinde yaptığı konuşmada Dersim katliamından bahsetmişti. Şimdi, o konuşmadaki cümlelerden "Dersim"i çıkarıp yerine Sur'u, Cizre'yi, Silopi'yi, bir bütün kürdistanı koyalım. Aynen Sayın Erdoğan'ın dediği gibi, dört sene önce kürdistanın adım adım çerçevesi çizilmiş, bahaneleri hazırlanmış bir operasyon var. Çeşitli tarihlerde kürdistan raporları hazırlanıyor. Kürdistanda maalesef büyük bir dram yaşanıyor. Havadan, karadan toplarla ve bombalarla kürdistanda hareket eden her şey, çocuklar, kadınlar katlediliyor. Gördüğümüz, sadece yer ismi değiştirildiğinde ortaya çıkan tarihsel gerçekliğin tüm çıplaklığıyla devam etmekte olduğudur. Kınadığınız, adına özür dilediğiniz bu politikaların üzerinden tam yetmiş yedi yıl geçti, tam yetmiş yedi yıl ve hâlen iktidarınız aynı katliam planlarıyla devam etmektedir. Çökertme raporları ortaya tek tek çıkmaktadır.

Değerli milletvekilleri, basında yer alan raporlarda nelerin bahsedildiğini özellikle iki temayla size açıklayacağım: Birincisi, raporda şöyle deniliyor: "Özel polis kuvvetleri ve özel askerî komandolar eşliğinde ordu güçleri şehirleri kuşatarak mahallelere ve yerleşkelere operasyonlar düzenleyecek. Ablukaya alınan yerleşkelerde yaşamsal alanlar tahrip edilerek geri dönüş koşulları ortadan kaldırılacak." Bu planı bugün bilfiil uyguluyorsunuz. Bugün itibarıyla sokağa çıkma yasaklarında Cizre'de ve Silopi'de on yedinci gün, Sur'da yirmi sekizinci gün, kürdistanın 7 kentinde, 20 ilçesinde onlarca mahalleyi kapsayacak şekilde 56 kez ilan edilen sokağa çıkma yasağı toplamda iki yüz elli günü bulmuş durumda. Bu yasaklardan toplam 1 milyon 300 binden fazla insan etkilendi. Okullar, hastaneler, kamu daireleri kolluk kuvvetleri tarafından işgal edilerek karargâha çevrildi. Bunun tek sebebi ise eşitlikçi, çoğulcu, birlikte yaşam temelinde olan demokratik cumhuriyet isteğiydi, yani öz yönetimdi.

Bakın, öz yönetim istemenin, kürdistan halklarının, Türkiye halkları için istenilen öz yönetimin karşılığı, Türkiye'nin devlet politikaları, şiddet politikaları üzerinden Kürt halkına uygulamış olduğu resimler.

ERTAN AYDIN (Ankara) - Karşılığı hendek kazmak mı?

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bugün çekilen resimler bu. Turistik otelin, tarihî yerlerin havadan bombalamalarla yapılan son hâli.

Aynı katliam planında yapılacak bastırma operasyonlarında binlerce insanı imhadan, yaralamaktan, tutuklamaktan ve zorla göç ettirmekten bahsediliyor. Tam da bu plan uygulanarak ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında bugüne kadar toplam 131 yurttaş yaşamını yitirdi, yüzlerce insan tutuklandı, binlercesi yaralandı. Yerinden, yurdundan zorla göç ettirilen insan sayısı 300 binden fazla ve hâlen sokağa çıkma yasağının olduğu yerlerde, Silopi, Cizre, Sur'da yirmi sekiz günde tam 50 insan yaşamını yitirdi.

Şu anda Şırnak'ta morgda soğutucularda defnedilmeyi bekleyen 17 cenaze var arkadaşlar. İçlerinde, annesinin karnındayken vurulan 8 aylık bir bebek ve 3 aylık Miray bebek var. Kürdistan, etrafı kuşatılmış, yas tutulmayan bir coğrafyaya dönüştürüldü. Nedeni... Öz yönetim istediği için. Sur'da 6'ncı kez ilan edilen yasak bölge bugün 28'inci gününde, 12 kişi katledildi, tam sekiz gündür sokakta bekleyen 2 cenaze var arkadaşlar, 2 cenazeden bahsediyoruz; insan, insandan bahsediyoruz. Siyasi çözümün, barış talebinin tarihsel ve evrensel haklılığıyla şu anda tanklarla çevrilmiş durumda. Sur artık Suriye'dir, Sur artık Halep'tir, Sur hatta Saraybosna'dır.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Yapamayacaksınız, bunu yapamayacaksınız; Sur'u Suriye'ye çeviremeyeceksiniz.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bilmelisiniz ki, Surları en barbarca yöntemlerle, yürütülen şiddet ve katliamlarla fethedemezsiniz.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Amacınız o, belli ama bunu yapamayacaksınız, Sur'u Suriye'ye çeviremeyeceksiniz.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bilakis, Sur'un kalbini fethetmenin yolu barış politikalarını esas alıp barıştırmak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - ...başarıya ulaşmaktan geçer.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Yapamazsınız, onu yapamazsınız. Göreviniz o, biliyorum ama yapamayacaksınız.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Suriye'ye çevirecek olan sizlersiniz, bizler değil.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Suriye'ye çeviremeyeceksiniz.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bugün sokağa çıkma yasaklarında, bakınız...

BAŞKAN - Sayın Yiğitalp, süreniz dolmuştur, teşekkür ediyoruz.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Son cümlelerim, tamamlıyorum.

BAŞKAN - Sayın Yiğitalp, lütfen...

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Bu, öz yönetim talebine, Kürt halkına vermiş olduğunuz cevaptır. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Bu istismar, istismar.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Budur, sizin dediğiniz budur, bebekleri öldürmektir, bebekleri öldürmektir.

BAŞKAN - Sayın Yiğitalp, süreniz dolmuştur, teşekkürler.

AHMET GÜNDOĞDU (Ankara) - Çocukları bari istismar etmeyin. Sırtınızı teröristlere dayıyorsunuz, ondan sonra da istismar ediyorsunuz çocukları.

SİBEL YİĞİTALP (Devamla) - Terörist bebek öldürendir, sivil katliam yapandır. (HDP sıralarından alkışlar)