| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 29.12.2015 |
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP grup önerisinin aleyhinde söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak Uludere'de, Irak sınırında yapılan hava harekâtı sonucu meydana gelen ölüm olaylarının araştırılması için bir komisyon kurulması HDP Grubunca talep edilmekte ve bu görüşmelerin de bugünkü gündemde gerçekleştirilmesi istenmekte.
Uludere'de 34 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan bu olay hepimizi derinden üzmüştür. Gerçekten hiçbir vicdan böyle bir vahameti kabul edemez. O gün hepimiz -Mecliste olanlar var- olayı kınamıştık ve bu olayın sorumlularının tespiti için, bulunması ve cezalandırılması için gereken neyse, herkesin, her kurumun üzerine düşen görevi yapması gerektiği hususunda tüm siyasi partiler bir görüş birliği içerisindeydi. Bu olayın gerçekleşmesinin hemen akabinde yürütme olarak Hükûmet ve ilgili bakanlıklar devreye girerek idari soruşturmaları başlatmıştır.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Karanlık dehlizlerde mi?
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Yasama olarak da Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu konuyu ele alarak...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Ne söylemişti Sayın Erdoğan? "Bu soruşturma karanlık dehlizlerde kalmayacak." demişti.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - ...bir alt komisyon oluşturarak bölgede inceleme yapıp raporunu Meclise sunmuştur.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Karanlık dehlizlerde mi kaldı?
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Sayın Tanrıkulu, bir dinleyin, daha yeni başladım, anlatacağım.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Bekliyorum.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Siz İnsan Hakları Komisyonundaydınız herhâlde.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Başkan Vekiliydim, evet.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Başkan Vekiliydiniz.
Bu olayı araştırdınız, alt komisyonun üyesi de Sayın Gök'tü.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Hep beraber ağladık, hep beraber.
BAŞKAN - Hatibe müdahale etmeyelim lütfen.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Tüm detaylarıyla araştırdınız, bazı tespitlerde bulundunuz.
BAŞKAN - Sayın Tunç, siz de Genel Kurula hitap edin.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Raporunuz burada, kalın da bir rapor hazırladınız.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Muhalefet şerhimiz de var, muhalefet şerhimiz de tuğla gibi!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Tuğla gibi muhalefet şerhi yazdık.
BAŞKAN - Efendim, kürsüdeki konuşmacıya müdahale etmeyelim lütfen.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bu raporda muhalefet şerhi de var, evet. Rapor, muhalefet şerhiyle bir bütündür zaten.
BAŞKAN - Sayın Tunç, siz de Genel Kurula hitap edin lütfen.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bu raporda, muhalefet şerhiyle beraber tüm milletvekillerinin görüşleri buraya yansımıştır, yapılan incelemeler buraya yansımıştır ve hangi hususların tespit edildiği de burada vardır. Her kurum, ilgililer...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Hani failler peki? Nerede failler?
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Failleri yargı araştıracak. Burada bir ceza soruşturması yapmıyoruz. Failleri araştıracak olan yargıdır, cumhuriyet savcılıklarıdır.
Şimdi, bu raporda tespit edilen hususlar var. Bu rapordaki tespit edilen hususlarla ilgili kim ne yapması gerekiyorsa o görevini yapacaktır. Yasama komisyon kurmuş, görevini yapmış, yine komisyon kuralım istiyoruz. Yargı soruşturmalar başlatmış, hem askerî savcılık hem sivil savcılık ve Hükûmet de tüm bakanlarıyla beraber bölgede olmuş. Sayın Başbakanımız; o zamanki Başbakanımız, şimdiki Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan, ana muhalefet lideri Sayın Kılıçdaroğlu, hepsi bölgeye gitmişler; Uludere'de, Gülyazı'da, o köylerde mağdurlarla görüşmüşler, o mağdurların ifadelerini almışlar. Komisyon olarak siz onların görüşlerini aldınız, o bölgedeki yetkilileri dinlediniz, mülki amirleri, askerî yetkilileri, tüm bunlar ışığında bir rapor ortaya çıkardınız ve bu rapordan hangi sonuçlar çıkarılması gerekiyorsa bu sonuçları çıkaracak olan da -Meclisin çalışması ortadadır- ilgili kurumlardır.
Şimdi, Uludere Komisyonunun çalışmasına değinmeden önce özellikle şunu ifade etmek istiyorum: Burada vefat edenlerin yakınlarına 5233 sayılı Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun'a göre tazminatlar ödenmiştir. Devlet burada "Evet, bir hata var. Bu hatanın karşılığı sana tazminat ödüyorum." demiştir.
Yine bunun dışında, Başbakanlık da bu ödemelerin dışında ayrıca 3,4 milyon lira kaynak sağlamış ve ödemeler yapmıştır, ve eşi vefat eden 28 vatandaşımıza, 28 kadına da maaş bağlamıştır. Olayın mağduru olan köylere eğitim, altyapı, yol ve içme suyu yatırımları yapılmış; çocukların eğitimiyle ilgili tüm destek ve yatırımlar sağlanmıştır. Bölgede yaşayan insanların geçim sıkıntısına ve kaçakçılık sorununa çözüm bulunabilmesi, güvenlik sorunlarına önemli ölçüde katkı sağlanması amacıyla bölgede yeni bir sınır kapısı açılmasıyla ilgili girişimlerde bulunulmuş, ancak Irak devletinin bu konuya sıcak bakmaması nedeniyle bu konuda herhangi bir ilerleme sağlanamamıştır.
Olayın aydınlatılmasına yönelik olarak Genelkurmay Başkanlığı olay hakkında soruşturma başlatmış, İçişleri Bakanlığı müfettişler görevlendirmiş, idari yönden inceleme başlatmış ve hazırladıkları raporu da Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna göndermiştir. Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda da tüm siyasi partilerin müşterek önergesiyle bu komisyon kurulmuş ve çalışmasını yapmıştır. Alt komisyon, meydana gelen olayla ilgili, hemen olaydan bir ay sonra bölgede incelemeler yapmış ve tüm ilgililerle görüşmeler yapmıştır.
Uludere olayının en önemli sebebi bölgede devam eden terör olaylarıdır değerli milletvekilleri. Güvenlik güçlerimiz terörle mücadele için bölgededir. Bölücü terör örgütünün, sınır ötesini de kullanarak ülkemizin özellikle Güneydoğu Bölgemizdeki sınır illerindeki terörist faaliyetleri olmasa böyle bir harekâta da gerek kalmayacağı hepimizin malumudur. O nedenle, bu olayın birinci sorumlusu PKK ve benzeri terör örgütleridir. Terör bittiğinde bölge huzur ve sükûna kavuşacaktır. PKK'nın hedefi bellidir, otuz yıldan bu yana hem milletimizin tamamını huzursuz etmekte hem de asıl, bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımıza büyük zarar vermekte, onlara âdeta zulmetmektedir. Devletimiz ve güvenlik güçlerimiz ise bölge halkını terörün bu zulmünden kurtarmak için cansiparane mücadele etmektedir. Bu mücadeleyi yaparken şehitler verilmektedir. Dün de şehitlerimiz vardı, bugün de şehidimiz var. Şehitlerimize buradan bir kez daha Allah'tan rahmet diliyoruz. Bu mücadelede hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımız var. Elbette ki üzülüyoruz ama terör olmasa, bu mücadele olmasa bu elim olaylar, hepimizi üzen, herkesi üzen bu olaylar gerçekleşmemiş olacak.
Terör örgütünün bölücü hedeflerini benimseyip dillendirenler şunu bilmeliler ki, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü, bölücü terör örgütüne, bütün hainlere ve onları kullananlara rağmen korunmuştur ve korunacaktır. Türkler ve Kürtler arasında bin yıldan fazladır süren kardeşlik hukuku, tarih ve kader birliği her türlü ayrılıkçılığın panzehridir. Otuz yılı aşkın, Türkler ve Kürtler arasında kardeş kavgası çıkarmayı başaramayan bölücü terör örgütü bundan sonra da başaramayacaktır.
Uludere'de dört yıl önce meydana gelen elim olay sonrası, devletin tüm kurumları bu konu üzerinde hassas bir şekilde durup yaraları sarmak için çalışmış olmasına rağmen, sürekli bu olayın kasıtla gerçekleştiğini ifade etmenin, kardeşliğimizi koruma ve güçlendirmeye yönelik bir faydasının olmayacağı kanaatindeyim.
Konuyla ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Uludere Alt Komisyonu incelemesini yapmıştır. Yargının soruşturduğu hususlar vardır, idari soruşturmalar vardır.
AYHAN BİLGEN (Kars) - Takipsizlik kararı var, görevsizlik kararı var. Askerî yargı takipsizlik kararı verdi; haberiniz yok.
BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Takipsizlik... Bir inceleyin, bir gelin oraya.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Meclis olarak yeniden bir araştırma komisyonu kurduğumuzda inceleyeceğimiz hususlar, dinleyeceğimiz kişiler, getireceğimiz belgeler hepsi aynı olacaktır.
AYHAN BİLGEN (Kars) - İdari soruşturma ne oldu? Yürütme ne yaptı?
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - O nedenle, aynı amaçla, tekrar, aradan bu kadar zaman geçtikten sonra bir kez daha komisyon kurulmasını talep etmek bu acıların tazelenmesi anlamına gelecektir.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Bitti mi ki tazelensin? Acılar bitmedi, bitmedi.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Gereğini yaptınız mı?
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Önemli olan, bundan sonra bu olayların gerçekleşmemesi için ilgililerin bu konuda, terörle mücadele ederken daha dikkatli olmaları konusunda zaten muhalefet şerhinde de belirtmişsiniz. Muhalefet şerhi, alt komisyonun raporu bir bütün, hepsini birlikte değerlendirmek gerekir. Dolayısıyla, yeni bir komisyon kurulması ihtiyacı olmadığı kanaatindeyim.
Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)