| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 25.12.2015 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Gerçekten, Meclisteki bu düzeysizliği görünce biz de hicap duyuyoruz; zaman zaman da, mecburen bu düzeysizliğe de cevap vermek zorunda kalıyoruz.
Şimdi, bugün de birçok milletvekili yerinden söz alıp Eş Genel Başkanımızın Rusya'da yapmış olduğu diplomatik görüşmeler üzerinden ihanet suçlaması, işte, ülkeyi arkadan hançerleme suçlaması, hainlik suçlaması getirmiş. Bir kere yani bu düzeysizlikten çıkmak gerekiyor. Kimin ihanet yaptığı, kimin hainlik yaptığı, kimin arkadan hançerlediği meselelerini burada bir milletvekili kendi yargısıyla ifade edemez. Varsa fikirsel anlamda yanlış bulduğu yönler bu kürsüye çıkıp buradan açık bir şekilde o fikirlerini savunur.
Biz, dış politikada AKP'nin yanlışlarına göre bugüne kadar pozisyon almadık, bundan sonra almayacağız. Görüşme listelerini sizden icazet alarak planlamayacağız. Siz zaten dış politikada yanlış üstüne yanlış yapıyorsunuz. Sizin dün dost dedikleriniz bir gün sonra düşman oluyor, düşman dedikleriniz bir gün sonra dost oluyor. Yani, buranın üzerinden, hangi parti gelip sizin doğrularınız üzerinden bir planlama yapabilir?
Bakın, dün daha İsrail'e "Terör devleti. İşte, günde 500 ton bombayı Filistin halkı üzerine yağdırıyor. Biz burada olduğumuz sürece asla bir normalleşme süreci yaşanmaz." diyordunuz. E, bugün İsrail'le her türlü anlaşmanın içerisine giriyorsunuz.
Aynı şekilde, bakın, yani bir Rus Dışişleri Bakanını eğer ihanet olarak görüyorsanız, o zaman ilk ihaneti sizin Dışişleri Bakanı yaptı. Mevlüt Çavuşoğlu Lavrov'la görüşmedi mi? Böyle bir yaklaşım olabilir mi? Kaldı ki şu anda Lavrov ya da Putin göz kırpsa koşa koşa gitmeyecek misiniz? Yarın koşa koşa "İlişkileri normalleştiriyoruz." üzerinden gittiğinizde birileri çıkıp size "Ya, siz bunlarla görüşmeyi hainlik, vatana ihanet olarak sundunuz." dese ne olacak? Buralardan çıkın. Dış politikada yanlış üstüne yanlış yapıyorsunuz. Size göre pozisyon alsak IŞİD'le görüşmemiz lazım, El Nusra'yla, Ahrar el-Şam'la görüşmemiz lazım, başka görüşecek ülke kalmadı. Realite bu, gerçek bu.
Biz oraya gittiğimizde burada ne söylüyorsak orada da onu söyledik: "Bu Rus uçağının düşürülmesini doğru bulmuyoruz." Burada da diyoruz, orada da dedik. "Rusya'yla Türkiye arasındaki siyasi kriz, diplomatik kriz, ekonomik kriz iki ülke yararına, iki ülkenin halklarının yararına değil, normalleşmesi gerekir." diyoruz. Orada da aynı şeyi söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Rus uçağını hangi gerekçeyle düşürdüğünüzü bile izah edemediniz.
Bakın, Türkmen halkını orada bir kılıf olarak maalesef kullandınız. Türkmen halkının başına da facia üstüne facia getirdiniz. Orada, o coğrafyada El Nusra ve Ahrar el-Şam vardı, onları koruma adına ülkeyi felaketin eşiğine getirdiniz, Rus uçağını onlar için düşürdünüz. "Türkmen halkını korumak için yapıyoruz." dediniz, bütün Rus ordusunu Türkmen halkının üstüne saldınız. Ne oldu? Türkmen Dağı düştü. Hani siz Türkmen Dağı'nı da düşürmemek için her şeyi yapacaktınız? Böyle bir siyaset olmaz. Gücünüzün yettiğine böyle hemen damgayı yapıştırıp gücünüzün yetmediğine boyun eğmek...
Bakın, günlerdir buradan diyoruz: Cizre sokaklarında, Silopi sokaklarında tanklar var, çekin. Cizre halkı "Ben bu tankları istemiyorum, yerleşim alanlarımı bombalıyor, çekin." diye feryat figan ediyor, çekmiyorsunuz. Ama Başika'daki tankları, Obama bir telefon açıyor, çekiyorsunuz. Böyle şey olur mu! Kendi halkının söylediğini dinlemeyip Obama'nın söylediğini hemen yerine getirirseniz, onu dikkate alırsanız orada ne dış politika olur, ne iç politika olur. Orada herkesi küçük düşürürsünüz, maalesef, herkesi zor duruma, özellikle dış dünya karşısında zor duruma düşürürsünüz Biz, dış politikada da dış ilişkilerimizde de kendi ilkelerimiz doğrultusunda yapmış olduğumuz bütün görüşmelerin arkasındayız. Hiçbir görüşmede Türkiye halklarının aleyhine olabilecek tek bir şey bizim tarafımızdan dile getirilmemiştir, bundan sonra da dile getirilmez. Suriye'de de Orta Doğu'da da sizin dış politikanızı yanlış buluyoruz. Buradan da ifade ediyoruz, yürüttüğümüz bütün diplomatik görüşmelerde de ifade ediyoruz. Umarız ki bu yanlış politikalardan bir an önce vazgeçersiniz, aklınızı başınıza alırsınız, Türkiye'yi böyle bir bölgesel savaşın içerisine çekmezsiniz çünkü bu halkın gerçekten bu krizleri çekecek dermanı ve takati yok.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)