| Konu: | Mehmet Akif Ersoy'un 79'uncu, İsmet İnönü'nün 42'nci ve Şerafettin Elçi'nin 3'üncü ölüm yıl dönümlerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 25.12.2015 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, rahmetli Mehmet Akif Ersoy'un ölüm yıl dönümü. Kendisi İstiklal Marşı'mızın şairi, Sebilürreşad dergisinin yazarlarından. "Safahat" kitabını herkes bilir ve Türkiye'de en çok satılan kitaplardandır. Bu ölçüde toplumsal talep görmesi, bu halkın aklının ve kalbinin derinliklerine hitap eden bir insan olduğunu gösterir.
Sadece şiirleriyle değil, İstiklal Savaşı sürecinde Kastamonu'da vermiş olduğu vaazlarla da Millî Mücadele'ye büyük bir destek vermiş, Anadolu'nun iman ve inancını İstiklal Savaşı'nın idealleriyle birleştiren sayısız kahramandan birisi olmuştur. Bunu, tıpkı şiirlerinde olduğu gibi, kalbî bir duyarlılıkla ve muhakkak sağlam bir imanla yapmış olan bir insandır. Onun samimiyetine, onun bu topluma, insanlığa sevgisine, yoksullara, düşkünlere, kimsesizlere karşı duyarlılığına hem eserlerinde hem de hayatında şahitlik etmekteyiz. Kapısına gelen bir yoksulun sırtında paltosunun olmadığını gördüğünde çıkarıp paltosunu verecek kadar, kendi yoksul hâliyle, alicenap bir insandır ve esasen tarihteki şahsiyetleri geleceğimize bir ışık gibi taşıma çabamızda, düşüncemizde, toplumun önüne bir rehber koymamızda bu tür örneklerin, bu tür insanların büyük önemi ve değeri olduğunu görmek gerekir.
Rahmetli İnönü Türkiye Cumhuriyeti'nin 2'nci Cumhurbaşkanı, Millî Mücadele Savaşı'nın kahramanlarından, kolektif kimliğimizin önemli temsilcilerinden; bütün bunlar ortak değerlerimiz. Yakın tarihimizin çok tartışmalı ve muhataralı olduğunu unutmamak lazım. Tarih de kendi zamanında yaşanmış siyasetti. Tıpkı bugün siyasete ilişkin tartışmalar yapıyorsak dün de o insanlara ilişkin tartışmalar yaşanıyordu. Bu tartışmalar bugün de hem literatür düzeyinde hem şifahi düzeyde yaşanıyor. Tehlikeli olanı şifahi düzeyde, ölçüsüz, kuralsız, mesnetsiz bir tarzda bu tartışmaların yapılmasıdır. Kitabi düzeyde, kaynaklara atıfla tarihçi, tarih tartışmalarından kaçınmamak gerekir. Türkiye'de bu manada da yakın tarihin daha akademik bir şekilde tartışılmaya başlandığını söyleyebilirim.
Bir üçüncü husus: Şerafettin Elçi'yi rahmetle anıyoruz. Şerafettin Elçi'yi şahsen tanırdım...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Ek süre veriyorum Sayın Bostancı, tamamlamanız için.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Teşekkür ediyorum.
Şerafettin Elçi'yle, rahmetliyle yakın dostluğumuz vardı. Cinnah Caddesi üzerindeki iş yerine gitmişliğimiz ve taş köfteyi paylaşmışlığımız mevcuttur. Paylaşımlarımız sadece taş köfteden ibaret değildi, aynı zamanda Türkiye'nin toplumsal durumuna ilişkin de çok kıymetli değerlendirmelerde bulunurduk. Şunu belirtmeliyim: Şerafettin Elçi, rahmetli her zaman demokratik bir çizgide, şiddete, baskıya, tahakküme karşı bir yerde bu meseleleri konuştu. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Dönüp bu insanlara bakarken gelecek için çıkartılacak ders onların durdukları bu yerdir diye düşünüyorum. Kendisini rahmetle anıyorum. Saygılarımla.
Teşekkürler.