Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 19 |
Tarih: | 24.12.2015 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; geçen önergede de söz almıştım ve Sayın Bakana bazı çağrılarım olmuştu. Özellikle, süren savaşla ilgili "Artık topa, tanka, uçağa para harcamayalım, hayra para harcayalım." demiştim ama maalesef, Maliye Bakanlığı bütçesinden hâlâ savaşa, tanka, ölüme para harcanıyor. Biz artık bunun durması çağrısını yapıyoruz ivedilikle. Orada hepimizin hayatından bir parça kopuyor her gün. Bugün tekrar çocuklar öldü, gençler öldü, kadınlar öldü, maalesef askerler, polisler ölüyor ve ölüm hepimizden eksiltiyor ve maalesef bu, bu ülkenin bütçesinden oluyor ve bizim yol verdiğimiz, onay verdiğimiz bütçelerden oluyor. Biz ivedilikle "Savaşa para harcanmasın." diyoruz Sayın Bakan.
Şimdi, öneriye gelince, vergi sistemimiz üzerine önergemizi verdik ve "Sermayeye hep avantajlar sağlanıyor." dedik. Ancak, bu ülkenin bütçesi daha çok emekçilerin vergileriyle oluyor çünkü doğrudan vergi alamıyoruz. Gelir vergisi, kurumlar vergisine bakıyoruz, Batı'daki örneklerine göre devede kulak. Gelir vergisi ve kurumlar vergisi alamadığınız bir yerde hâlâ sermayeye çıkar sağlamak acaba niçin? Bakın, biz bir pasta yaratıyoruz gayrisafi yurt içi hasılada ve vergilerle bunu yapıyoruz ve bu vergiler daha çok emekçilerden alınıyor. Ve pastayı ayırırken de harcarken de maalesef hayra harcayamıyoruz. Hâlâ güvenlikçi politikalar esas alınarak para harcanıyor. Bu anlamda esas olarak vurgu yapacağım, Sayın Bakan, bir de rant vergisi.
Bakın, bu yıl şeffaflık yasası gündeme geldi -iyi biliyorsunuz- 14 Ocakta ve şeffaflık yasasının esas olarak geri çekilmesinin sebebi rant vergisiydi. Sayın Cumhurbaşkanı bunu şöyle açıkladı: "Mal bildirimini il, ilçe başkanları düzeyine indirirseniz, bu görevi üstlenecek il, ilçe başkanları bulamazsınız." dedi ve seçim öncesi bunu doğru bulmadığını söyledi ve seçim arkasına ertelendi bu şeffaflık yasası ve esas olarak da rantı vergilendirmeyi hedef alıyordu. En büyük açık rantta, en büyük heyecanımız da rantın vergilendirilmesi. Ancak biz burada sayın milletvekilleri, dışarı çıkarken de, bakanlıklarda da, belediyelerde de özellikle Çevre Bakanlığında da ne olduğunu biliyoruz. Bazı parsellerde 1'e 3, 1'e 5 rant artırılıyor, on milyonlarca dolar rant artışına sebep veriliyor ancak biz bundan vergi alamıyoruz. Bu ülkenin emekçileri bu ranttan pay alamıyor.
Bakın "Bu yıl kriz var." deniyor yıllardır, lüks tüketim araçlarında, lüks tüketimde inanılmaz bir patlama var. O lüks tüketimi yapanların vergi levhalarına bakın, yani milyon liralık arabalarla gezerler, kuruş vergi ödemezler çünkü ranttan vergi alınmıyor. Kendileri imar artışları, rantları alıyorlar, Çevre Bakanlığında büyük oranda bunlar yapılıyor ancak biz o rantı halka akıtamıyoruz. Hâlâ sermaye ve Türkiye'nin yüzde 1'i o ranttan nemalanıyor. O açıdan ivedilikle şu şeffaflık yasasını buraya getirelim. Şeffaflık yasası hem o "Bulamayız." dediğiniz il, ilçe başkanları öyle bir olsun ki, iş takipçisi il, ilçe başkanları olmasın, hesabını verebilecek il, ilçe başkanları olsun. O zaman, iş takipçisi il, ilçe başkanları ve milletvekilleri olmaz, bir yanda zenginleşmiş il ilçe başkanları görmeyiz ve rant vergisinin ivedilikle gündemimize getirilmesini talep ediyorum ve bu çerçevede ancak esas olan o kaynağı, emekçilere doğru ayırabiliriz diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)