GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:19
Tarih:24.12.2015

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "..."(x)

Sayın Başkan, görevinizde başarılar diliyorum öncelikle.

Değerli milletvekilleri, kötülüğün bir kez daha sıradanlaştığı günleri yaşıyoruz. Bu topraklarda kötülük defalarca sıradanlaştı ve o sıradanlaştığı günlerde ölümler sıradanlaştı, kötülükler sıradanlaştı ancak sonra üstleri örtüldü ve o kötücül düşünce, o kötücül zihniyet, o ceberut devlet geleneği hep kötü olmaya, kötü davranmaya devam etti hep yeni taşeronlarla, hep yeni aktörlerle. Maalesef, bugün de, bugünler de kötülüğün sıradanlaştığı günler. Şimdi, bu kötülüğün sıradanlaştığı günlerde bize özel bir bayramdan bahsedeceğim, vekillerimiz pek ilgilenmiyor galiba ama bugün bu toprakların kadim bir bayramı -pek farkında değiliz ve elbette bayram da olsa buruk bir bayram geçireceğiz- bugün Hristiyanların, Hristiyan âleminin Noel'i, Noel Bayramı. Meclisimiz kutlamadı Noel Bayramı'nı. Bir zamanlar bu topraklarda Hristiyanlar çoktu, yüzde 40'a kadar varıyordu nüfusumuz, bugün binde 1'e düşmüşüz. Bizim keyfimizle olmadı, biz bir yere göç etmedik, biz azaltıldık bu topraklarda. Ancak az dahi olsak, 1 kişi dahi olsak, bu Meclis, tarihinde olduğu gibi Noel'i önemsemeliydi çünkü 1915 yıl bu topraklarda Noel önemliydi, sonra üçüncü plana atıldı. Bakın, 1915'ten önce nasıldı Noel? Mesela, Meclis-i Mebusanda nasıl yaşanırdı? Noel günü Meclis tatil olurdu, insanlar birbirlerinin bayramını kutlarlardı, Hristiyanların da. Tıpkı Hristiyanların, Müslüman bayramlarında diğerlerinin bayramını kutladığı gibi, Müslüman bayramlarında Meclis-i Mebusan tatil olduğu gibi Noel günlerinde de Meclis-i Mebusan tatil olurdu ve bayramlaşılırdı. O açıdan, azaltılmışların da bayramını önemsememiz gerekiyor.

Noel'le ilgili bir şey daha söyleyeyim: Bugün Aziz Nikola'nın günü yani Noel Baba namıdiğer. Aziz Nikola nereli?

MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Antalyalı.

GARO PAYLAN (Devamla) - Antalyalı. Antalya vekillerimiz bilir, AKP'li Antalya vekilleri de var, biliyorlar mı bilmiyorum. Antalyalı yani hemşehriniz yani bu toprakların insanları, belki akrabanız çünkü pek çok kişi Müslümanlaştı bu topraklarda. Şimdi, düşünün ki topraklarımızın bir değeri bu topraklarda tarih bilinci olmadığı için yuhalanıyor, onun şişme botları bıçaklanıyor, nefret söylemi olarak kullanılabiliyor, bu toprakların bir değeri. Biz artık bu nefret söyleminin tarih bilinciyle beraber olabileceğini düşünüyoruz. Öncelikle Antalya'da, sonra bütün coğrafyamızda Noel Baba'nın bu toprakların bir değeri olduğunun bilincinin yayılması gerektiğini düşünüyoruz ve bu nefret söyleminin bir an önce sona ermesi gerektiğini düşünüyorum.

Şimdi gelelim konumuza, 25 Aralık. 25 Aralık memleketteki ilk yolsuzluk dosyası değildi, maalesef sonuncusu da olmayacak.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Ama en büyüğü.

GARO PAYLAN (Devamla) - Çünkü kötülük sıradanlaştı, dediğim gibi. Yolsuzluklar hep olmuştur ve her yolsuzluk toplumun ahlakında bir erozyona yol açmıştır. Şimdi, çok güzel söylüyorsunuz, "Darbe planıdır.", "Başka hesapları vardı.", eyvallah, size katılıyorum, başka hesapları vardı, kesinlikle başka hesapları vardı bu işi yapanların. Nereden biliyoruz? Bunu en iyi biz biliyoruz, bunu en iyi ben biliyorum. Hrant Dink dosyasından biliyorum. 25 Aralık soruşturma dosyasını hazırlayan Muammer Akkaş'tır. Yıllarca o dosyada, Hrant Dink'i öldüren çeteyi değil ağabeylerini yargılayalım, kamu içindeki sorumlularını yargılayalım diye defalarca çağrı yaptık Muammer Akkaş'a, yıllarca oyaladı, üstünü örttü, kamu görevlilerine bu işin ulaşmaması için. Çok iyi biliyoruz Muammer Akkaş'ın hesaplarını ve bir yerden daha biliyoruz, KCK soruşturmalarından biliyoruz. BDP'nin kapısının önünden geçenin tutuklandığı dosyalardan biliyoruz bu yapıyı. Bakın, bütün bu yapının hazırladığı dosyaların üstü örtüldü, yolsuzluk dosyalarının da Meclis tarafından üstü örtüldü. Yargı Ergenekon, şike, futbol bilmem ne bütün hepsinin üstünü kapattı. Tek açık dosya var ve tutuklu olan binlerce Kürt var hâlâ sırf BDP'nin kapısının önünden geçti diye, uydurma dosyalarla. Tek dosya var, KCK dosyası. Biz oradan bu yapıyı çok iyi biliyoruz.

Ya, çok güzel söylüyorsunuz "darbe" sayın grup başkan vekilleri. Velev ki darbe, hani çok ünlü bir laf var ya, velev ki darbe!

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - "Velev ki" değil, darbe, "velev ki"yi kaldırıyoruz, darbe.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Darbe de var, hırsızlık da var.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Sizin iddianız.

GARO PAYLAN (Devamla) - Ya, ne oldu, ne oldu? Peki, bu dosya nasıl aklandı? Diyorsunuz ki: Meclise geldi, biz çoğunluğuz, ellerimizi kaldırdık, akladık.

Bakın, ben bu topraklarda azaltılmış bir halkın temsilcisiyim, binde 1'iz. Bizim hakkımızı kim koruyacak? Velev ki bir hakkımız var -ki, var- diyoruz ki: "Biz bu ülkenin vatandaşlarıyız, azınlık okulları kamu bütçesinden destek alsın. Bu ülke madem eşitlikçi bir ülke, nasıl camilere hizmet veriyorsa bu ülke kiliselere de eşit şekilde hizmet versin."

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Karabağ için de aynı şeyi söyleyebiliyor musunuz?

GARO PAYLAN (Devamla) - Velev ki bizim haklarımızla ilgili bir yasa geçecek buradan, kim bizim hakkımızı koruyacak?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Biz geçirdik o yasaları. Biz o yasaları çok geçirdik.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Nerede ya, o yasalar nerede? Nerede geçirdiniz? Başka parlamentoda mıydınız siz ya?

GARO PAYLAN (Devamla) - Ne olacak, çoğunluk el kaldıracak, indirecek ve her şeyin üstü örtülecek mi? "Yolsuzluk dosyalarının üstünü örttük." deyince bu toprakların vicdanı aklanıyor mu?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Tek parti zihniyetinin varlık vergisini unutmayın. Bakın, oraya konuşun azıcık.

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, bu dosyaların üstünü örtmekle yalnızca kamu vicdanını yaralıyorsunuz, yalnızca toplum ahlakı biraz daha örseleniyor. "Darbe" diyorsanız "darbe" deyin ama yolsuzluk dosyasının üstünü örtmeyin.

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Karabağ için ne diyorsunuz, Karabağ?

GARO PAYLAN (Devamla) - El birliğiyle yolsuzluk dosyasını açalım, burada bir komisyon oluşsun, yargının da önünü açsın, dosyalar yargıya ulaşsın ve yargılanma olsun çünkü aklanmayan her dosyada bir kez daha toplum ahlakı, kamu vicdanı yaralanıyor ve yaralanmıştır. 750 bin liralık, bugünkü kurla 1 milyon liralık saat hâlâ orada duruyor, hâlâ o ayakkabı kutularının hesabı verilemedi. Bakın, bunlar klişe sayılıyor ama biz bu klişeyi söylemeye devam edeceğiz çünkü bu ülkenin tüyü bitmemiş yetimin hakkı hâlâ o dosyalarda hesabı verilmemiş olarak duruyor.

Kötülüğün sıradanlaşması... Bakın, bu bir yolsuzluk dosyası ancak ölüm olunca ferman durur, her şeyin önünde ölümler vardır. Burada kötülüğe bir damla daha atmış oldunuz çünkü bu yolsuzluk dosyasının üstü örtüldü. Ancak kötülükler maalesef yalnızca yolsuzlukla değil, ölümlerle oluyor. Her ölümde, üstü örtülen her ölüm dosyası, cinayet dosyası yeni ölümleri getiriyor. Bugün Türkiye'mizde maalesef kötülük Cizre'de, Nusaybin'de, Sur'da devam ediyor. Biz "Ölümler sürüyor, insanlar ölüyor, çocuklar ölüyor, gençler ölüyor." dedikçe bakıyorum AKP sıralarında bazı insanlar gülümsüyorlar.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Herhâlde söylediğine gülmüyor.

GARO PAYLAN (Devamla) - Vicdanlarımız mı kurudu?

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Asker şehit olurken?

GARO PAYLAN (Devamla) - Vicdanlarımız mı kurudu arkadaşlar?

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Kim gülüyor ya?

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Böyle bir şey yok.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Polisler şehit olurken bir defa laf söylediniz mi?

GARO PAYLAN (Devamla) - Asker, polis, gerilla, sivil, çocuk, insan bunlar.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Gerilla değil terörist, gerilla değil terörist.

GARO PAYLAN (Devamla) - Her ölüm bizden biraz daha eksiltiyor, her ölümle biraz daha eksiliyoruz.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Polisler şehit olurken bir kere laf söylediniz mi?

GARO PAYLAN (Devamla) - Ben geceleri rahat uyumuyorum arkadaşlar. Ben uyuyamıyorum, sizler rahat uyuyor musunuz başınızı yastığınıza koyduğunuzda? On günlerdir Nusaybin'de, Cizre'de, Sur'da sokağa çıkma yasakları var.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Teröristlere bir laf söylesene?

GARO PAYLAN (Devamla) - On günlerdir sokağa çıkma yasakları... Siz uyuyabiliyor musunuz Beyefendi? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Her gün şehit tabutu geldikçe uyuyabiliyor musun?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Uyuyamıyoruz, hiçbir zaman uyuyamıyoruz, sen de bir...

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, o açıdan... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen hatibi dinleyelim.

Sayın Paylan, Genel Kurula hitap ediniz siz, buyurunuz.

GARO PAYLAN (Devamla) - Savaş, sokağa çıkma yasakları...

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Nerede var?

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Bir defa polisten, şehitten bahsetmedin.

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, bunlar bir an önce durmalı. Konuşarak çözemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz yok.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Silahlar betona gömüldüğü zaman, silahlar betona gömüldüğü zaman.

GARO PAYLAN (Devamla) - Konuşarak her sorunumuzu çözebileceğimizi geçen üç yıllık pratik gösterdi. Bu anlamda kötülüğün sıradanlaştığı günleri geride bırakmamız için, kötülüğün tekrar etmemesi için bir an önce çözüme, müzakereye ulaşmalıyız; bir an önce konuşarak çözmeliyiz meseleyi.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Silahlar bırakılsın.

GARO PAYLAN (Devamla) - Sokağa çıkma yasaklarının bir an önce sona ermesini umut ediyorum, bu konuda Meclisin bir irade koymasını umut ediyorum. İvedilikle bu iradeyi koyalım ve sokağa çıkma yasaklarını sonlandıralım.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)