GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hasta tutsakların yaşadığı sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:19
Tarih:24.12.2015

FİLİZ KERESTECİOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Birleşmiş Milletler kişi özgürlükleri ve siyasal haklar uluslararası sözleşmesi, Avrupa cezalandırma kuralları gibi uluslararası sözleşmeler tutuklu ve hükümlülerin insan onuruna yakışır bir şekilde muamele görmelerini güvence altına almaktadır. Oysa, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Vakfı gibi derneklerle pek çok uluslararası sivil toplum örgütü Türkiye'de özellikle hasta tutuklu ve hükümlülere yönelik uygulamaların söz konusu şartlarla uyuşmadığının, Avrupa İnsan Hakları Bildirgesi'nin yaşama hakkı ve işkenceden koruma hakkının ihlal edildiğinin, kötü muameleyle işkencenin hapishanelerde normalleştiğinin altını çizmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye'yi cezaevlerinde insani olmayan koşullarla ilgili birçok davada kınamış ve mahkûm etmiştir. Ancak, hâlen sağlık koşulları nedeniyle tahliye edilmesi gereken pek çok mahpus cezaevlerinde tutulmaktadır maalesef. Bugün itibarıyla İnsan Hakları Derneğinin verilerine göre, arkadaşlar, cezaevlerinde 300'ü ağır, toplam 757 hasta mahpus bulunmaktadır. 2013 yılı Ocak ayında Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'la yapılan değişiklikle birlikte hasta mahpusların cezalarının infazının ertelenmesi toplum güvenliği için tehlikeli olmama koşuluna bağlanmıştır. Ayrıca infazın sağlık nedenleriyle ertelenmesi kararı da Adli Tıbba bırakılmıştır. Bu nedenle de bu son değişikliklerle Adli Tıp Kurumu ile cumhuriyet başsavcılıklarının verdikleri siyasi kararlarla maalesef siyasi mahkûmların cezalarının ertelenmesi de daha da güçleşmiştir.

İnsan Hakları Derneğinin 2014 yılı Aralık ayında yayımladığı rapora göre, hasta mahpuslar arasında pek çok kanser hastası bulunuyor. Bağışıklık sisteminin tecrit koşullarında zayıflaması kanserin daha fazla ilerlemesine neden oluyor ve bu nedenle sadece kanser hastaları değil, aynı zamanda kötü beslenme, yeterince spor yapamama, stres, solunum sıkıntıları, bağışıklık problemlerine de yol açıyor, kalp krizi, kalp yetmezliği gibi diğer hastalıklar da görülüyor mahpuslar arasında. Ve bunların aslında hapishane revirinde tedavi olanağı bulunmuyor ancak buna rağmen çoğunlukla sevk talepleri reddediliyor ve kabul edilen talepler de çoğu zaman fiziki koşullar, nakil koşulları gerekçe gösterilerek yerine getirilmiyor, erteleniyor. Ancak, hastalar ölüm sınırına geldiklerinde cezaları erteleniyor. Örneğin Antalya L Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan, Öğrenci Gençlik Sendikası, GENÇ-SEN -Türkiye'nin ilk gençlik sendikası- üyesi Hüseyin Yıldırım'a mikrobik nedenlerden kaynaklandığı söylenen kısmi felç teşhisi konduğu ve kısmi felcin gün geçtikçe ilerlediği bilgisi tarafımıza ulaştı ancak maalesef Hüseyin Yıldırım'ın da nakli ve tedavi koşulları, hastaneye sevk işlemleri başlatılmadı. Benzer biçimde, Van M Tipi Cezaevinde 19 hasta tutuklu ve hükümlünün aynı koğuşa konulduğu, sözlü taciz, hakaret ve baskı uygulandığı ve sürekli hücre cezası uygulandığı da tarafımıza iletildi. Bilindiği üzere arkadaşlar, 19 Aralık, F tipi cezaevlerinin tecrit koşullarını protesto eden 30 mahpusun katledilmesi anısına "Cezaevlerinde İnsan Hakları İçin Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak anılmaktadır. Maalesef, mahpuslar bugün hâlâ aynı şartlara karşı mücadele durumundadırlar. Bildiğiniz gibi Türkiye'de uzun tutukluluk zaten başlı başına bir cezalandırmadır. Örneğin, İlhan Çomak hayatının yarısını cezaevinde geçirmekte ama hâlâ tutuklu olarak yargılanmaktadır.

Arkadaşlar, mahkûm olan kişi zaten bir cezayı çekmektedir ama cezaevi koşulları ikinci bir cezalandırma hâline getirildiği zaman bunun her türlü insan hakkına aykırı olduğunu söylememiz gerekir. Hasta hakları, cezaevinde olanlar için daha da özenle uygulanması gereken haklardır ve Avrupa Konseyinin tavsiye kararıyla da yasal düzenlemelerle güvence altına alınması gereken haklardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİLİZ KERESTECİOĞLU (Devamla) - Tamamlıyorum. Sadece bir dakika bile olmayacak bir söz verebilir misiniz acaba?

BAŞKAN - Bir dakika, toparlamanız için Sayın Kerestecioğlu.

FİLİZ KERESTECİOĞLU (Devamla) - Evet, hasta hakları cezaevinde olanlar için daha özenle uygulanmalıdır, vurguladığım gibi. Bu, partilere bakmaksızın yani politik eğilimlerden bağımsız olarak, gerçekten her siyasi partinin özenle ele alması gereken bir şeydir. İlla siyasi tutuklu olması da gerekmez, adli tutuklular da vardır bunların içerisinde. Bu sebeplerle, Türkiye'de hasta tutuklu ve hükümlülerin koşullarının araştırılması ve tahliye şartlarının uluslararası standartlarla uyumlu hâle getirilmesi için yapılacak değişikliklerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılması da gerçekten elzem olan bir durumdur.

Saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)