| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 23.12.2015 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.
Saygıdeğer milletvekilleri, dâhilde işleme rejimini konuşuyoruz. Bu, önemli bir konu. O kadar önemli bir konu ki bugün, Türkiye, ihraç ürünlerinin yüzde 70'inde dâhilde işleme rejimi kapsamında geçici bir şekilde, geçici kabulle getirdiği ithal ürün kullanıyor, yüzde 70. Bu, iyi örnek diyebileceğimiz dünyanın hiçbir ülkesinde yüzde 5'ten fazla değil.
Burada şunu özellikle söylemem gerekiyor: Mesela, bugünkü konuşmalarımda da geçen haftaki konuşmalarımızda da Türkiye'yi analiz ederken hep Türkiye'de bir bağımlılıktan bahsediyoruz. Yani şunu yapıyoruz biz ekonomi yönetimi olarak: Ülkeyi bir noktada bir şeye bağımlı hâle getiriyoruz, ondan sonra da ondan vazgeçiremiyoruz. Nedir mesela son birkaç günde konuştuğumuz? Dış tasarruf bağımlılığından bahsettik, bugün de konuştuk bunu yani Türkiye, kendi tasarrufları yetersiz olduğu için dış tasarruflara bağımlı bir ekonomi hâline gelmiş. İthalat bağımlılığından... İhracat yapabilmek için ithalat yapan bir ekonomi hâline geldik, ithalat bağımlılığımız... Bakın, bunların bir kısmı öteden beri vardı belki ama bu bağımlılık artıyor. Bunların her birini rakamla tek tek söyleyebiliriz ama gecenin bu vaktinde herhâlde buna girmeyiz. Bugün, özellikle vurguladım, bütçemizi tüketim vergilerine bağımlı hâle getirdik. O yüzden, yurt içi tasarrufları artırma politikamızla çelişiyor verginin bu yapısı. O yüzden, sermaye kazançlarını biraz daha vergilendirmemiz gerekir diyoruz. Tüketim vergilerine bir bağımlılık var. Sıcak paraya bir bağımlılık var, sermayeye bir bağımlılık var. Bunu, bugün, zaten hem Sayın Bakan hem de AKP Grubundan arkadaşlar çok açık bir şekilde itiraf ettiler "Sermaye kazançlarını daha fazla vergilendiremeyiz, ülkenin finansman ihtiyacı var diye. Şimdi de dâhilde işleme rejimine bağımlılığı konuşuyoruz, ihracatımızın da yüzde 70'i. Fakat bir yandan da bakıyorsunuz...
Elimde 5 tane doküman getirdim, yani bunu birkaç defa söyledik ama bir de bu yöntemi deneyeceğim, belki Sayın Bakan buna bir cevap verir. Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kabul ettiği ve Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetinin hazırlayıp Meclise getirdiği Onuncu Kalkınma Planı, bunun 153'üncü maddesinde dâhilde işleme rejiminin gözden geçirileceğine ilişkin bir hüküm var, bu bir.
İkincisi, 2015 yılı Programı, 2016'sı çıkmadığı için en son elimizde yıllık program... Bunun -Resmî Gazete örneği- 162'nci sayfasının 196'ncı eylemi, "İthalata olan bağımlılığın azaltılması için dâhilde işleme rejimi Mevzuatı'nda gerekli değişiklikler yapılacaktır." Eylem böyle, açıklamasında teferruatı var.
Orta vadeli program, 2016-2018, sayfası da var ama sayfasının bir önemi yok. 179'uncu eylem, "Dâhilde işleme rejimi uygulamaları yurt içi üretim koşulları ve dış ticaret dengesi açısından yeniden değerlendirilecektir."
Dört, 4'üncü doküman; bunların hepsi Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetinin ürettiği dokümanlar arkadaşlar, bunları başka bir yerden getirmiyoruz. "İthalata Olan Bağımlılığın Azaltılması Programı Eylem Planı, eylem no.51; dâhilde işleme rejimi ihracata yönelik üretimde yurt içinden tedarik edilmesini teminen gözden geçirilecek ve gerekli tedbirler alınacaktır." Açıklamalarında bizim burada ifade ettiğimiz hususlar var, vakit almamak için söylemiyorum.
En sonunda Sayın Başbakanın açıkladığı 64'üncü Hükûmet 2016 Yılı Eylem Planı, eylem no.148 "Dâhilde işleme rejimi gözden geçirilecektir." bunun da açıklaması var.
Şimdi, 5 tane dokümanda yazıyorsunuz, "Dâhilde işleme rejimini gözden geçireceğim. Bu işin aslında bir sürü sakıncalı yanları var." diyorsunuz, ondan sonra da önümüze bir kanun getiriyorsunuz ve bu kanunda dâhilde işleme rejiminin süresini bir beş yıl daha uzatıyorsunuz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Bu nasıl kamu yönetimi, bu ne ciddiyetsizlik, bu ne tutarsızlık! Yani bunu izah etmek için nasıl kelime kullanmam gerekiyor, ne söylemem gerekiyor ben bunu bilmiyorum. Yani burada kurumların birbirine saygısızlığından mı bahsedelim? Çünkü birini bir kurum hazırlıyor, öbürünü bir kurum hazırlıyor. Koordinasyonsuzluktan mı bahsedelim?
Bakın, aynı Hükûmet, Türkiye... O yüzden "Türkiye ekonomisi iyi yönetilmiyor." diyorum. Koordinasyonsuzluk var; bir tanesini birisi yazıyor, öbürü getiriyor burada taşıyor... Burada Maliye Bakanlığının çok fazla bilgisi olduğunu düşünmüyorum, bu, Ekonomi Bakanlığının talep ettiği bir şey, Ekonomi Bakanlığının böyle bir pozisyonu var ama diğer kurumların ve genel olarak baktığınızda ekonomi yönetimindeki kurumların farklı bir pozisyonu var. Koordinasyonsuzluk had safhada, tartışılmadan kanun yapma, kötü kanun yapmalarla bunları buraya getiriyoruz ve burada gecenin bir yarısında bunları söylemek zorunda kalıyoruz.
Dâhilde işleme rejiminin Türkiye'yi götüreceği bir yer yoktur arkadaşlar. Dâhilde işleme rejimi ithalatı artırıyor. Bakın, eğer bu iyi bir sistem olmuş olsaydı... Bir gösterge olarak işte bunu daha önceden söyledim, ihracatın ithalatı karşılama oranı Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri döneminde 5 puan düşüyor. Hani bunu yaptık da ihracatımız çok arttı, ithalatı karşılama oranı yükseldi filan değil ve ödemeler dengesini bozan bir sistemdir...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Devamla) - ...bu sistem kaldırılmalıdır, bu anlamda yapılan bu düzenleme son derece yanlıştır. Bizim önergemizde, ya, hiç olmazsa, bundan hemen şimdi vazgeçemiyorsunuz, daha önce düşünmediniz madem -aslında dokümanlara yazdınız ama düşünmediniz- hiç olmazsa bunu bir yıl uzatın ve bu bir yıl içerisinde de bu sistemi ıslah etme yönünde adım atılsın.
Çok teşekkür ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)