| Konu: | Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel'in AK PARTİ grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 22.12.2015 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Biraz önce konuşan değerli hatip "darbe yaparak iş başına gelen Hükûmet" şeklinde çok talihsiz, bu çatı altında kabul edilmesi mümkün olmayan bir iddiada bulundu. Hükûmetin nasıl işbaşına geldiği ortada, yaşanan süreçler ortada. Tabii, halka nasıl bir anlam verdiğiniz önemli. Eğer halk, sandığa giden, oy kullanan ve bu yöntemle siyasi iradeyi seçense demokratik süreçler çerçevesinde halk faildir ama "halk" derken eğer başka unsurları, küçük grupları kastediyorsanız o zaman farklı bir yargıda, farklı bir değerlendirmede bulunuyorsunuz demektir. AK PARTİ Hükûmetinin kurulması 1 Kasım seçimlerinin ardından halkın iradesiyle olmuştur.
Doğuda yaşanan olaylara ilişkin, yerinde görmek, gözlemlemek, olaylara şahit olmak... Evet, gözlerimiz bakar ama gözlerimizle olaylar arasında ideolojinin o puslu gözlükleri varsa neyi gördüğümüz meselesi karışıktır, ideoloji bize farklı bir hikâye anlatır. Doğuda yaşanan, PKK'nın Kürtler için en büyük problem, en büyük tehlike, en büyük tehdit olması gerçekliğidir. Bugün, Kürt meselesinin de çözümünün önündeki, Türkiye'de barışın da önündeki en büyük engel PKK'nın terörüdür. Eğer biz barış ve çözüm istiyorsak, eğer biz olağan siyasal süreçlerle demokrasi ve özgürlük temelinde bir Türkiye talep ediyorsak öncelikle teröre karış çıkmamız gerekir. Doğuda yaşanan olaylar... Hastanelere kim roketatar atmış? Ambülansları kaçıran kim, sivil halkın üzerinde ateş açan kim? Bütün bunlar ve sayısız örnek buradaki hendeklerin arkasında yer alan eli silahlı terör örgütü elemanlarını işaret ediyor.
Bakın, Diyarbakır'da bir Kurşunlu Camisi hadisesi yaşandı. Halkların Demokratik Partisinin Sayın Eş Başkanlarından biri "Havadan bombalandı." dedi, diğeri "Karadan tankla vuruldu." dedi. Herhâlde aralarında irtibat da yok yani bu propaganda meselesine ilişkin olarak.
Gerçekten de biz bu demokratik süreçleri önemsiyoruz, Halkların Demokratik Partisinin Türkiye'nin bu önemli Kürt probleminin çözümünde oynaması gereken rolü önemsiyoruz. Bu rol, kesinlikle teröre karşı durmakla ve demokratik süreçleri desteklemekle olur. Kendilerinde de esasen Türkiye'nin barışı ve sadece Türkiye'nin değil, bölgenin de barışı için beklentimiz, adil olmak, hakkaniyetli olmak, teröre karşı durmak, Kürtlerin, Türklerin, herkesin barışı için çaba göstermektir. Bunu samimi bir dilek olarak ifade ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)