GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:16
Tarih:17.12.2015

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; grubumuz adına, grubumuzun görüşlerini sunmak adına huzurunuzdayım. 2015 Kasım seçimlerinde Parlamento üyesi seçilmiş bir milletvekili olarak huzurunuzdayım.

Tabii, uzun zamandan beri âdeta kendi gök gürletmeleri, şimşek çaktırmaları, fırtına çıkarmaları suretiyle fiilî gerçeklikten uzak, toplumsal duyarlılıktan uzak ve halkla bütün bağını koparmış -maalesef- bir muhalefet algısıyla karşı karşıya olduğumuzu görüyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Babana verdi o yüzde 50 oyu değil mi halk, muhafelet kopardıysa!

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Gerçekten, müsaade ederseniz... Herhâlde kimseye saygınız olmadı ancak yeni seçilmiş bir milletvekiline ve bugüne kadar kendi grubunuzdan bugün Parlamentoda yer alan milletvekillerinin hakkını hukukunu korumuş bir milletvekili olarak saygı duymanızı istiyorum.

Müsaade ederseniz, Türkiye'de paralel yargının ve paralel yapının bu ülkenin başına neler açtığını ve bu paralel yapının nasıl yargı içerisinde çöreklendiğini kısaca anlatmak istiyorum.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Daha düne kadar ortaktınız ya.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Bakınız, hepsini anlatacağım, hepsini anlatacağım.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Belki senin yaşın tutmuyor ama onlarla ortaktı o paralel yapı.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Müsaade edin, hepsini anlatacağım.

BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Arkadaş, beraber program yaptın ya televizyonda.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Bakınız, 2007 yılında, bu milletin vicdanından çıkmış...

MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Ne istediler de vermedin?

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Dizinin dibinde kim oturuyordu on yıl önce?

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - ...ve milletimizin kurduğu AK PARTİ Hükûmetine kapatma davası açan -2007 yılında AK PARTİ'ye kapatma davası açan yargıdan bahsediyorum- o yargıda...

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Paralel yapıyı yargının içine sen sokmadın mı?

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - ...HSYK üyeleri ile Cumhuriyet Halk Partisinin Sivas Milletvekili adayı olmuş HSYK üyelerinin yine paralel yapı mensuplarını özel yetkili mahkemelerde nasıl konuşlandırdıklarını, nasıl çöreklendirdiklerini pekâlâ biliyoruz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Allah'tan kork, Allah'tan ya!

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Bir taraftan -Dünya 5'ten büyüktür diyoruz ya- 5 tane cumhuriyet savcısı paralel yapı mensubunu yargı mensubu olarak görmek ve sadece bu yargı mensuplarının hukuku, özgürlüğü, demokrasiyi savunduğunu iddia etmek apaçık, maalesef bir yanılgıdır.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kimse iddia etmedi onu, onu siz iddia ediyordunuz, siz.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Şimdi, 2007, 2010 yılında yaşanan acılardan sonra dedik ki: Gelin, millet olarak milletimizin ihtiyacı olan özgürlükçü, demokratik yargı anlayışını inşa edelim. Gelin, bu ülkenin Anayasası'nı değiştirelim. Neler yaptınız? Dediniz ki: "Efendim, bu Anayasa künefe midir, hamsi midir, Malatya kayısısı mıdır?" Bunları da duyduk.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sen neredeydin ya bunlar konuşulurken?

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - İşte, bunları gördükten sonra dedik ki: Biz demokratik bir yargıyı inşa edeceğiz, demokratik bir HSYK'yı inşa edeceğiz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sana öyle öğretmişler bunu, sen orada yoktun.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Kolektif, çok sesli, farklı kesimlerin yer aldığı bir yargıyı inşa edeceğiz dedik. Ancak siz bundan uzak durdunuz, beri durdunuz ve bizim bu mücadelemiz karşılık buldu. (CHP sıralarından gürültüler)

Bakınız, aranızda milletvekilleri var.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hepimiz öyleyiz!

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Bu milletvekilleri de Ergenekon'dan, Balyoz'dan tutukluydular. Dedik ki: Özel yetkili mahkemelerdeki bu paralel hâkim ve savcılar... Dikkat buyurun, aramızda Tuncay Özkanlar var, Mustafa Balbaylar var; rica ediyorum, müsaade edin, dinleyelim, maddi gerçek ortaya çıksın. (CHP sıralarından gürültüler)

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Savcısı kimdi, savcısı?

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Dedik ki: Özel yetkili mahkemeler bu ülkenin barışını, huzurunu, güvenliğini bozdu.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ondan sonra da şimdi sulh cezalar geldi.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Zekeriya Öz'ün bizim demokratikleştirdiğimiz HSYK tarafından 3 Mart 2011 tarihinde özel yetkileri kaldırıldı. Biz yaptık.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne yaptınız? Sulh cezayı kurdunuz.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Onun için, milletimizin güven duyacağı yargıyı inşa etmeye devam edeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne yaptınız siz, ne, ne!

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Devam ediyorum: Yıl 2010, referandumla çok sesli hâle getirdiğimiz Türk yargısı...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - AKP yargısı! "Türk yargısı" diye bir şey yok, AKP yargısı!

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - ...HSYK sayesinde özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını sağladık. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması 17 ve 25 Aralık operasyonlarından, darbe planlarından tam iki buçuk yıl önce gerçekleşmiştir. Tam iki buçuk yıl önce, sizin aranızdaki arkadaşlarınız, kardeşleriniz, yoldaşlarınız, dava arkadaşlarınız düşünemezken biz haksız tutukluluklara, özel yetkili mahkemelerinin yargısız infazlarına dikkat çektik ve Allah'a şükür ki bunu da başardık. [CHP sıralarından alkışlar (!)]

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Allah'tan cemaatle kavga ettiniz de adamlar dışarı çıktı.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, tamamen işte bu sırada, hukukun, özgürlüğün, demokrasinin ve hukuk reformlarının mimarı olan AK PARTİ kadrolarınındır. Bunun da bir nebze hakkını teslim etmeniz gerekir. İş burada da bitmedi. Demokratik yargının inşasından hemen sonra özel yetkili mahkemeleri kaldırdık ve yine bu kutsal çatı altında aranızda değişik siyasi partilerden de milletvekillerinin haksız tutukluluklarının son bulması için denetimli serbestlik ve adli kontrol sistemlerinin ve aynı zamanda, yargıda haksız tutuklulukların sınırlandırılması ve sürelerinin kısalması için 4 ayrı yargı paketi yine bu kadroların eseridir. Allah'a şükür ki bunları da yaptık ve yapmaya devam edeceğiz her türlü gayretinize rağmen. Ancak, siz bu kapalı devre çalışmalarınızla milletten teveccüh görmeyen, milletin üst üste sizi cezalandırmalarıyla karşılaştınız. Bu süreçleri iyi idrak etmeniz gerekiyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bakınız, biz AK PARTİ olarak şunu istiyoruz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - O millet sizi fark ettiği zaman çok şey kaybetmiş olacak, merak etme, "ah, vah" yapacaklar.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Keşke Cumhuriyet Halk Partisi iktidar şansını bulmak için birazcık gayret gösterse; HDP, MHP; bir nebze olsun bu milletin bekası, geleceği, huzuru, barışı, refahı, demokrasisi için keşke bir nebze gayret etseniz. Sizin oy almanızdan rahatsız olmayız çünkü milletimizin teveccüh gösterdiği Cumhuriyet Halk Partisi, HDP ve MHP bu ülkenin barışını, güvenliğini, refahını, istikrarlı bir şekilde kalkınmasını inşa edecektir. Endişe etmeyin, siz olsanız da olmasanız da bu kadrolar bu yola devam edecek.

Son olarak bakınız, paralel yargı infazlarını, 17 ve 25 Aralık operasyonlarını, darbe planlarını anlamak için mutlaka ama mutlaka Ergenekon'u, Balyoz'u, KCK'yı, şike davalarını, Tahşiyecilerle ilgili soruşturmaları, Selam ve Tevhid davasını, askerî casusluk ve fuhuş operasyonlarını pekâlâ bilmeniz gerekiyor. "Senin hakkında paralel yargının verdiği karar hukuksuz, benimki hakkındaki hukuk." bunu asla diyemezsiniz.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Delillere bak, delillere. Sen daha gençsin, delillere bak.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Bakınız, şunu çok iyi bilin, eğer AK PARTİ hükûmetleri olmasaydı şu anda bu kutsal çatı...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onlar yapılırken sen neredeydin, hangi hükûmet vardı?

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - ...altında bazı milletvekillerinin tutuklu, hatta hükümlü olarak buralara gelemeyeceklerini pekâlâ bilmenizi isterim.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Boyum kadar, ayakkabı kutularındaki paralar ne?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hangi Hükûmet vardı onlar yapılırken, hangi Hükûmet vardı?

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Aynı zamanda 17 ve 25 Aralık soruşturmalarına gelince; evet, 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının Anayasa'ya, Ceza Muhakemesi Kanunu'na, haksız tutuklama, el koyma, arama kararlarıyla verildiğini çok iyi bilin.

MEHMET GÖKER (Burdur) - Gerçeği anlat, gel gerçeğe.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Saat sekizde arama yapılıyor.

MEHMET GÖKER (Burdur) - Maddi gerçek ne, maddi gerçek ne?

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Size soruyorum: Bunun niçin bir hesabını sormazsınız? Saat yedide yapılan aramadan sonra, henüz, hukuka uygun olduğu iddia edilen dinleme kayıtlarının çuvallarının bağcıkları açılmadan, saat yedi ile dokuz arasında 800 sayfalık fezleke nasıl Parlamentoya gönderilebiliyor? Bunun hesabını sormaz mısınız?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Nereye gönderildi? Parlamentoya bir sene sonra geldi, bir sene sonra geldi Parlamentoya, ne geldi Parlamentoya?

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Bakınız, bu olayların tamamı darbecilerle, Balyoz'la, Ergenekon'la yapılan soruşturmalardan farksızdır.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Fezleke bir sene sonra geldi.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Bir kez daha dikkatinizi çekmek istiyorum: Bu ülke hepimizin, demokrasi hepimizin. AK PARTİ olarak biz vesayetle, yargı vesayetiyle, askerî vesayetle, terör vesayetiyle mücadele ettik, mücadele etmeye de Allah'ın izniyle devam edeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ancak, diyoruz ki biz, gelin, yol alalım, beraber yürüyelim. Nasıl beraber yürüyoruz...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ne beraber yürüyeceğiz bunun kadar yolsuzlukla, neyine beraber yürüyeceğiz!

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Özgürlük, demokrasi ve hukuk mücadelesi veren herkesle beraber yürürüz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yahu alet mi edeceksin sen bizi?

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Size soruyorum: Sizin soracağınız soruyu ben soruyorum, ben cevaplayayım.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Biz yolsuzluklarla beraber yürümeyiz arkadaş, bu kadar yolsuzlukla beraber yürümeyiz!

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Diyorum ki: Bakınız, efendim, aha bu paralel yapıyla; Uzak Doğu'dan, okyanusun ötesinden talimatlarla yargı içerisinde vesayet oluşturanlarla beraber yürüdünüz mü diyorsunuz değil mi? Ben soruyorum, dinleyin, bakınız bunu çok iyi dinleyin: Her kim özgürlük, demokrasi, hukuk, hukuk devleti derse biz beraber yürürüz. Ancak, kuzu postuna bürünenler, o kurt kimliklerini, tırnaklarını gösterdiği zaman, işte onlarla beraber yürüyen sizlersiniz. Bizim, bu ihanete, teröre, bu askerî vesayete, yargı vesayetine verdiğimiz mücadele milletimizin mücadelesidir. Biz bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Ancak muhalefet bu ülkenin geleceğini düşünüyorsa, barışını düşünüyorsa gelin birlikte hukuk reformlarını, anayasa reformlarını gerçekleştirelim. Bu kürsüye çıkıp bugüne kadar 17 ve 25 ihanet odaklarının burada borazanlığını yapanlar, sizlere sesleniyorum. (CHP sıralarından gürültüler)

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Terbiyeli ol!

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Bakınız, 1960'ta, bu ülkenin vicdanından, bağrından çıkmış Adnan Menderes hukuk, özgürlük mücadelesi verdi, "Refah ülkesi Türkiye istiyorum." dedi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ancak, onu o tarihte darbelerle alaşağı edenler ve arkasından onun darağacında idamına neden olanlar, bugün mahcubiyet duyuyorsunuz ya, on yıl sonra çok daha büyük mahcubiyetler duyacaksınız. (CHP sıralarından gürültüler)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yok ya, biz mi olduk be! Onlarla kucak kucağa oturuyorsunuz şimdi siz. Onların eserisiniz, eseri; Yavuz Sultan Selim'in değil, onların eserisiniz.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Çünkü, 27 Mayısın henüz dumanı tüterken 17 ve 25 Aralık darbe planlarına payanda olmanızın hesabını asla ve asla ödeyemezsiniz. (CHP sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Bakınız, 17 ve 25 Aralığın üzerinden tam 4 seçim geçti. Bir sabiteniz olsun, bu kazığa, bir sabiteye bağlayalım.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Daha çok savunacaksınız 17-25'i, daha çok; birileri malı götürürken siz burada savunacaksınız onları.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) - Bakın, sabite nedir: "Anayasa" diyoruz, "Olmaz.", "Yargı" diyoruz, "Olmaz.", "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi" diyoruz, "Olmaz." (CHP sıralarından gürültüler)

1990'lı yılların karanlıklarını tarihe gömen bizim iktidarımızdır. Helal olsun AK PARTİ kadrolarına; helal olsun bu millet için, bu ülke için, bekası için, refahı için çalışanlara.

Saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)