GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:15
Tarih:16.12.2015

HDP GRUBU ADINA NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; partimiz adına geçici bütçe üzerine söz almış bulunuyorum. Öncelikle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, şu anda bu ülkede tam 500 bin insan, ilan edilen sokağa çıkma yasakları nedeniyle evlerine hapsolmuş bir durumda, biz burada bütçeyi konuşuyoruz. Bu bütçede en az evlerine hapsedilen o 500 bin insanın içerisinde emekli maaşı alan binlerce insan var. Bu bütçede emekli maaşlarına yüzde 6 zam öngörüldü, seyyanen 100 lira zam öngörüldü ama ne yazık ki kendilerine verilen bu emekli maaşını evlerinden çıkıp çekebilecek, bu maaşı harcayabilecek durumda değiller. Şimdi, biz burada neyi tartışıyoruz? Bu ülkede binlerce insan yılların emeği olan bir emekli maaşını bile sokağa çıkıp çekemiyorsa, bir bakkala, bir manava gidip alışveriş bile yapamıyorsa yüzde 6 zam yapsan ne olur, zam yapmasan ne olur? Hani size göre "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın."dı, nasıl yaşatıyorsunuz insanları? Bir emekli maaşını bile çekemeyen bir insan, bu devlete aidiyetini sorgulamaz mı sizce? Şu anda 500 bin insan, sokağa çıkamayan 500 bin insan bu devlete aidiyetini sorguluyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MUSTAFA YEL (Tekirdağ) - Onu hendekçilere sor, hendekçilere!

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Öyle değil, size soruyoruz biz, Hükûmet olan sizsiniz.

MUSTAFA YEL (Tekirdağ) - Bize sorma onu, hendekçilere sor!

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Türkiye, demokratik bir hukuk devletidir. Siz demokratik bir hukuk devletinde 500 bin insanı evine hapsedemezsiniz, özgürlüğünü kısıtlayamazsınız. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MUSTAFA YEL (Tekirdağ) - Bize söyleme onu, hendekçilere söyle!

SABAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Bunu siz yaptınız, hendekleri siz kazdınız!

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Bugün Sur'da tam on beş gündür insanlar evlerine hapsedilmiş bir durumda, sokağa çıkamıyorlar. (AK PARTİ sıralarından "Neden çıkamıyorlar?" sesleri) Yaşam hakları ellerinden alınmış.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, sayın hatibi dinleyelim efendim.

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Bir ülkede, demokratik bir hukuk devletinde en kutsal hak nedir? Yaşam hakkıdır. Ama insanların yaşam hakları ellerinden alınmış.

Dün Sur'dan bir kadın telefon etti: "Evimizin her tarafına havan topları yağıyor." dedi. "Direnin, sabredin, bugünler de geçecek." dedim. O, ne dedi? Diyarbakır'da çok güzel bir söz var: "Allah hakkımızı onlarda bırakmasın." dedi. Bırakmasın diyorum, âmin diyorum.

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Hiç konuştun mu şehit polisleri?

HAMZA DAĞ (İzmir) - "Âmin" demesini de öğrenmişsin sonunda.

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Biz biliyoruz. Ben ortaokulu bitirinceye kadar Kur'an kursuna gitmiş bir insanım, ortaokul sona kadar Kur'an kursuna gitmiş bir insanım. Senden daha Müslüman'ım, Müslümanlık sözle olmuyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Aydoğan, Genel Kurula hitap edin lütfen.

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Silopi'de de, Cizre'de de sokağa çıkma yasağı başladı, iki gün. Yandaş basınınızda, Star'da, Sabah'ta "Büyük operasyon başladı." diye haberler çıktı. 10 bin jandarma özel harekât, polis özel harekât tanklarla, toplarla şehir merkezlerinde tek tek evlere girerek operasyon yapıyorlar.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Ne yaptınız ki operasyon yapıyorlar? Neden yapıyorlar?

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Sen biliyorsun, sen daha iyi biliyorsun.

Bugün Cizre'nin Cudi Mahallesi'nde, evine havan topu isabet eden bir kadın, "Hediye Şen" isminde bir kadın -2 çocuk annesi- yaşamını yitirdi. Eğer böyle devam ederse sivil katliamlar olmaya devam edecek. (AK PARTİ sıralarından "Sivil katliam diye bir şey yok." sesi) Öyle değil. Kim vurdu? (AK PARTİ sıralarından "siz" sesi)

Gittin mi Cizre'ye hiç, gördün mü? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Hastanelerde izinler kaldırılmış. Bir SES üyesinden bana mesaj geldi. Türkiye'nin batısından, SES üyesi olmayan hekimlerden Cizre'ye bir aylık geçici görev için tayinler yapılmaya çalışılıyor. Tabii, ölüme gitmek kolay değil, ancak görüşülerek tayinler yapılmaya çalışılıyor.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Ölümden bahsetmeyi niye bu kadar seviyorsunuz? Ölüm biterse ne konuşacaksınız?

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - "Öğretmenlerin semineri var." uydurmasıyla özellikle batıdan gelip orada görev yapan öğretmenler şehir dışına çıkartılıyor. Çıkartılıyor ki olası katliamda öğretmenler ölürse bu ülkenin doğusunda ne olduğu anlaşılmasın diye.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Ölümleri niye bu kadar seviyorsunuz?

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Öğretmenleri çıkartıyorsunuz, öğretmenlerin okuttuğu öğrenciler ne olacak, onların canı çok mu kıymetsiz, çok mu değersiz o çocukların canı? Siz nasıl bir öğretmene o şekilde mesaj çekebilirsiniz?

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Ölümleri niye bu kadar seviyorsunuz, ölümleri? Ölü seviciler!

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Bir öğretmen nasıl o kadar öğrencisini ölümle karşı karşıya bırakır da o şehri terk edebilir? Korkuyla, şantajla öğretmenleri şehir dışına çıkarttınız.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Ölü seviciler!

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Nasıl?

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Ölü seviciler, ölü seviciler!

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Ölü seviciler değil!

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Ölü seviciler!

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Ölü seviciler değil! Sizsiniz ölü sevici! Öyle olmasa öğretmenleri ayırt edip...

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, şunları bir susturun.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Öyle değil!

BAŞKAN - Sükûnete davet ediyorum.

Sayın Aydoğan, siz de Genel Kurula hitap edin efendim.

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Daha bir kere Meclis kürsüsüne çıkmamışlar, sürekli oradan sataşıyorlar!

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Ölü seviciler!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen Sayın Aydoğan'ı dinleyelim.

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Cizre'ye de paletli tanklar girmiş.

28 Şubatlarda Ankara'da Mamak'ta tanklar gezerken hepiniz askeriyeye lanet okuyordunuz, küfür atıyordunuz, tanklar gezerken. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Şimdi, aynı tankları siz gezdiriyorsunuz. Anlaşılıyor ki siz tankların gezmesine karşı değilmişsiniz, siz "Bu tankları biz niye gezdirmiyoruz?" diye üzülüyormuşsunuz. Öyle olmasa şimdi o tanklar, sivil insanların yaşadığı o şehir merkezlerinde dolaşmazdı. Sorgulayın biraz kendinizi. Biz 28 Şubatta da o şehirlerde o tankların gezmesine karşı çıkıyorduk, bugün de karşı çıkıyoruz (HDP sıralarından alkışlar) ama siz ne yaptınız? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Sayın Bakan, Sayın Maliye Bakanı bütçenin rakamlardan ibaret bir belge olmadığını söyledi, "Arkasında siyasi bir program vardır." dedi. Doğrudur, doğru bir tespit. Arkasında siyasal bir program var tabii ki. Nedir o siyasal program? Savaş programı.

HARUN KARACA (İstanbul) - PKK'lılar.

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Bu ülkede maliyenin, hazırlanan bütçenin önemli bir kısmı savaşa ayrılıyor, çatışmalara ayrılıyor.

MUSTAFA YEL (Tekirdağ) - Terörle mücadeleye ayrılıyor, terörle mücadeleye, savaşa değil.

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - İç Güvenlik Yasası çıkartıldı, "İç Güvenlik Yasası gereği hendeklere, barikatlara müdahale edeceğiz." diye örtülü ödenekten milyonlarca lira para ayrıldı, örtülü ödenekte yüzde 90 artış var, nereye gidiyor bu para? Hesabını soramıyoruz tabii, kanun öyle yapılmış ama biz de biliyoruz ki bir kısmı sözde Türkmenlere giden silahlar için kullanılıyor bir kısmı da işte bu, sözde kamu güvenliği nedeniyle -tırnak içinde söylüyorum- yapılan harcamalara gidiyor. Bu ülke bunu hak etmiyor, bu ülkenin insanları bunu hak etmiyor. Bakan da söyledi, bu ülkenin eğitimine, sağlığına, işsizliğine, istihdama harcanacak olan para, savaşa harcanıyor, çatışmalara harcanıyor.

HARUN KARACA (İstanbul) - Okulları yakanlar bir şey demesin bari ya. Sağlığı, hastaneyi yakanlar sizsiniz, okulları yakan sizsiniz, yolları tahrip eden sizsiniz.

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Oysa bu işin bir çözümü var, hepiniz biliyorsunuz bunu, bizden daha iyi biliyorsunuz. Hendekleri, barikatları gerekçe yaparak bu halkı sindirmek istiyorsunuz, bu halkı mücadelesinden geri adım attırmak istiyorsunuz.

HARUN KARACA (İstanbul) - Halk yok, PKK var.

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Bunu başaramayacaksınız siz. Bu yaptıklarınız giderek...

İSMAİL AYDIN (Bursa) - PKK'yla halkı karıştırma.

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Bakın bu katliamlar devam ederse, uyarıyoruz sizi (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Türkiye'nin her tarafına eylemler yayılacak (AK PARTİ sıralarından "Başkan, tehdit ediyor." sesleri) kaos olacak bu ülkede. "Kaos olmayacak." diye oy istediniz. Evet, "Kaos olmayacak." diye oy istediniz, "İç çatışma olmayacak." diye oy istediniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar) Şimdi, bu ülkeyi adım adım çatışmaya sürüklüyorsunuz.

HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Bu nasıl bir üslup? Tehdit ediyor, tehdit.

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Ama dün CHP gençliğinin, Kadıköy CHP gençliğinin güzel bir pankartı vardı. Evet, sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili bir eylem yapmışlardı, kutluyorum onları. Ne diyorlardı eylemlerinde: "Doğuda güneş doğmadan, batıda sabah olmaz." Bunu aklınıza kazıyın, kazıyın! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MUSTAFA YEL (Tekirdağ) - Çok korktuk!

NURSEL AYDOĞAN (Devamla) - Doğuda güneş doğmadan, bu batıda sabah olmaz. Olacaksa birlik ve kardeşlik olacak, olmayacaksa da siz bilirsiniz! (HDP sıralarından alkışlar)