| Konu: | Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 15.12.2015 |
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu konu üzerinden böyle bir tartışma yaratmak, bir siyasi polemiğe girmek gibi bir derdimiz yok. Normalde, eminim ki buradaki 550 milletvekilinin tamamı, bir insan öldüğü zaman o insanın üzerindeki hükmün ve hukukun kalktığına dair, kalemin sadece Yaradan'a ait olduğuna dair bir fikir birliği, bir vicdan birliği içerisindedir. Ancak bizim seçim bölgelerimizde sürekli olarak karşılaştığımız cenazelere yönelik insanlık dışı uygulamalar var. Bu konuyla ilgili Meclisten bir duyarlılık istemek, bu konudaki hak ihlalleriyle ilgili, insanlık dışı uygulamalarla ilgili bütün siyasi partilerden bir hassasiyet istemek kadar doğal bir şey olamaz. Sayın Bostancı'nın bir tek Hacı Birlik şahsında ifade ettiği o uygulamalar hemen hemen her birimizin seçim bölgesinde her gün yaşanıyor. Hacı Birlik'in cenazesinin Şırnak sokaklarında zırhlı araçlar arkasında sürüklenmesi kamuoyuna yansıdığı için belki sizler farkına vardınız ama aynı uygulama Varto sokaklarında Ekin Van şahsında bir kadın cenazesinin işkence edilerek çırılçıplak teşhir edilmesine kadar gitti. Ardahan'da, Ağrı'da, Bingöl'de ölü ele geçirilen gerillaların cenazelerine ayaklar basılarak fotoğraflar çektirmek suretiyle, sosyal medyaya pozlar vererek devam ettirildi. Bismil'de ateşli silahla orada yaşamını yitirmiş olan gençlerin kafası gövdesinden ayrılacak şekilde devam etti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Yine, Suriye'de, Rojava'da yaşamını yitiren YPG savaşçılarının, bu topraklara ait olan çocukların cenazelerinin kendi memleketlerine gelmesinin önüne konan engelle devam ettirildi. Yani sayısız örnek verebiliriz. Burada herkesin şunu netleştirmesi gerekiyor: Eğer bu cenazelere karşı uygulanan insanlık dışı yöntemlerle ilgili her birimiz bir fikir birliği içerisindeysek bu Meclisin mutlaka bu uygulamalarla ilgili net tavır ortaya koyması, siyasi partilerin de bu konuda özellikle yerelde bu uygulamaları yapanlara karşı çok net uyarılarda bulunması gerekiyor. Bunun hem insani hem vicdani hem ahlaki hem hukuki hem siyasi bir gerçeklik, bir realite, bir doğru olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum.