| Konu: | TBMM Başkan Vekili Mehmet Akif Hamzaçebi'ye görevinde başarılar dilediğine, 2015 Nobel Kimya Ödülü'nü kazanan Profesör Doktor Aziz Sancar'ı kutladığına ve Diyarbakır'daki olaylarda hayatını kaybedenler için üzüntü duyduklarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 15.12.2015 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Size başarılar diliyorum. "En iyi yönetim en az yönetimdir." derler. Tabii, bunu sağlayabilmek için Meclisin de o olgunlukla davranması gerekiyor muhakkak. Gerek düştüğünde, ihtiyaç olduğunda bu olgunluğa katkı yapacağınıza inanıyor, bunu aynı zamanda ümit ve temenni ediyorum. Tekrar başarılar diliyorum.
Aziz Sancar Hocamız almış olduğu Nobel'le milletimize bir örnek teşkil etti. İnsanların bu tür örneklere ihtiyacı vardır. Mardin'in Savur ilçesinde 8 çocuklu bir aileden yola çıkıp, ilkokul eğitimini o coğrafyada görüp daha sonra İstanbul ve oradan Amerika'ya uzanan bir hayat çizgisi içinde elde ettiği başarı muhteşemdir ve esasen, sıradan insanların, bu toprakların herhangi bir yerinden çıkıp cüret eden, cesaret eden insanların başarılı olabileceğine dair de çok önemli bir örnektir.
Biliyorsunuz, iki Nobel Ödülü'müz oldu: Birisi edebiyatta Orhan Pamuk, diğeri kimya dalında Aziz Sancar. Sadece ödül alması değil, daha sonraki dönemlerde yapmış olduğu açıklamalar -bu ödülü ithaf ettiği milletimiz ve cumhuriyetin kurucusu Büyük Atatürk- esas alındığında, Sancar Hocanın kimya dalındaki Nobel Ödülü'yle aynı zamanda sosyal bir kucaklayıcılık sergilediğini görüyoruz ki bu da bence bu acılı topraklar için en az o Nobel Kimya Ödülü kadar önemlidir.
Burada bir hususun altını çizmek isterim. Nobel Ödülü, Alfred Nobel isimli, dinamiti bulan bir mucidin adına konulmuş bir ödüldür, 10 Aralık tarihinde 63 yaşında ölümü üzerine, onun ölüm yıl dönümünde verilen bir ödüldür. Nobel'in kendisi de kimyacıydı, patlayıcılar üzerine çalışıyordu, en son dinamiti buldu, çok zengin oldu ancak patlayıcılarla çalışırken kardeşinin de ölümüne neden olmuş, daha sonraki dönemlerde de bu patlayıcılar bir taraftan büyük yolların açılmasına, barajların yapılmasına hizmet etmiştir ama aynı zamanda hayatların tahrip olmasına, büyük savaşlarda büyük yıkımların, can kayıplarının yaşanmasına sebep olmuştur. Denilir ki: "Alfred Nobel icat etmiş olduğu, insanlara ızdırap veren bu dinamit dolayısıyla, bu acıyı biraz hafifletecek ve aynı zamanda bir anlamda insanlığa barışı işaret edecek bu Nobel Ödülü'nün verilmesini ortaya koymuş, daha sonraki kazançlarının önemli bir kısmını da buna adamıştır." Nitekim, Aziz Sancar ve daha önce ödül alanlar da bu istikamette insanlığın barışına ve kardeşliğine hizmet eden kişilerdir.
Bunun bizim açımızdan şöyle ilginç, önemli bir özelliği vardır: Aziz Sancar Hocanın dinamiti bulan bir kişinin, Nobel'in ödülünü almış olması, bugün o topraklarda yaşanan olaylar, açılan hendekler, dinamitlerle hayatlarından koparılan insanlar dikkate alındığında, aslında hepimize, herkese barışın ne kadar önemli olduğunu, can kayıplarının ne kadar dramatik olduğunu, barışı sağlamak için barışı kuracak bir dille, propagandacı değil kendini haklılaştıran, apolojetik bir tavırla değil gerçekliği bütünüyle kucaklayan ve ne olduğuyla yüzleşen cüretkâr bir yaklaşımla siyaset yapmanın gerekliliğini hatırlatıyor. Bu topraklarda kim hayatını kaybetse biz bundan üzüntü duyarız. Diyarbakır'da dün hayatını kaybeden o 2 kişi için de üzülürüz, keşke yaşasalardı. Bence, kimin tarafından öldürüldüğünden daha önemlisi o 2 insanın ölmüş olmasıdır; ailelerine, sevenlerine başsağlığı dilerim. Ama burada gelip "Bu işi polis yapmıştır." demek, bu barışçı "Bu ülkede herkes barış içinde yaşasın." siyasetine hizmet eden bir yaklaşım değildir. Bunun altını çizmek isterim.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Polis öldürmüştür ya, bunun neyini çarpıtıyorsunuz! Ayıp ya!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Aziz Sancar Hocanın Nobel Ödülü'yle bu acılı topraklar arasında böyle bir bağ olduğunu da dikkatlerinize sunmak isterim.
Teşekkür ediyorum.