GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın'ın Genel Kurul çalışmaları sırasında söz ve ara vermeyle ilgili tutumunun İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:13
Tarih:10.12.2015

HİŞYAR ÖZSOY (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gerçekten, hani, Mecliste tabii biraz yeniyiz, böyle sataşmalar vesaire... Sataşmamaya çatıştık ama o şekilde algılanmış. Şu şekilde bir daha açıklık getireyim ben bu duruma, bizim söylediğimiz şudur, son derece net: Eğer insani bir perspektifle herhangi bir soruna bakıyorsak aynı hassasiyeti Suriye'de yaşayan başka topluluklar için de gösterebilmemiz lazım. Sadece Milliyetçi Hareket Partisinin değil, AK PARTİ'nin, CHP'nin, hepsinin bu hassasiyeti göstermesi lazım. Bunun dışında herhangi bir şey söylemedik.

İkinci bir durum, tabii, Türkmenler mevzusu tartışıldığı zaman, bakın, birçok çifte standart olduğunu da biliyoruz. Mesela Tuzhurmatu bölgesindeki Türkmenlere karşı olan katliamlarda -diğer gruplardan arkadaşlar da ifade ettiler- genel anlamda bir sessizlik söz konusuydu. Sonra, Türkmenleri de böyle, kendi içlerinde homojen bir yapıymış gibi düşünmemek lazım. Bakın, Türkmenlerin içerisinde Şii olanlar var, Türkiye'nin onlarla çok da sağlıklı ilişkileri yok, biz biliyoruz çünkü politik eylemlerinde İran yanlısı davranabiliyorlar ya da Suriye'deki Türkmenlere baktığımız zaman durum biraz daha karmaşık. Çünkü Esad rejimiyle birlikte olan Türkmenler var, PYD'yle, YPG'yle şu an birlikte askerî ittifakta olan Türkmen gruplar var, onu da biliyoruz; Selçuklu Tugayı, Yavuz Selim Tugayı... Hem de isimlerine bakın, bunlar PYD'yle birlikte çalışıyorlar. Bir de Türkiye'nin desteklediği birtakım gruplar var. Şimdi, tabii, bu tartışma ve spekülasyonlara girersek hani bunun sonu gelmez. Biz şunu söylüyoruz: Eğer tartışılacaksa bu mevzu, Suriye'de istikrarlı bir şekilde barış, toplumsal adalet, halkların çıkarına bir toplumsal barış kurulacaksa, bunun için hiçbirisi arasında ayrım yapmadan bir süreç yürütmek gerekiyor, konuşmak gerekiyor.

Bir konu daha: Şimdi, ağır aksak giden bir süreç var biliyorsunuz, PYD'nin orada örgütlediği kantonlarda. Ama şunu da çok iyi biliyoruz, bu hem ulusal hem uluslararası basına defalarca yansıdı: Kanton deneyiminde, bakın, o kantonlar Kürt kantonları değil; o kantonlarda yaşayan insanların, değişik etnik inanç gruplarının temsilcilerinin olduğu yönetimler. Aralarında Türkmen temsilciler de var, aralarında gayri... Öyle söylemeyeyim ama Müslüman olmayan halklardan insanlar var, aralarında Araplar var. Mesela, Cezire kantonunun eş başkanı, kendisi bir Arap.

Dolayısıyla, mevzuyu getirip böyle bir etnik gerilim içerisine sıkıştırmak, bu mantıkla yorumlamak bizi hiçbir noktaya götürmez. Mümkün mertebe hani sataşmadan bu mevzuları gerçekten tartışabilmemiz lazım. Türkiye'nin Orta Doğu politikası ve Suriye politikası yanlıştır. Bu temel yanlış da Kürt karşıtlığıdır. Bu karşıtlıktan çıkıp diğer halklarla birlikte, Kürtler, Araplar, Türkler, Farslar insanca bir şekilde, barışçıl bir şekilde nasıl yaşayabilirler, bu Meclisin bunu tartışması, bunu gündemleştirmesi, bunu kolaylaştırması gerekiyor.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)